Bugüne kadar 100'ün üzerinde ulusal ve uluslararası karma sergide eserleriyle yer alan, Fransa Ulusal Güzel Sanatlar Topluluğu'nun (SNBA) hem altın hem gümüş madalya ile onurlandırdığı İzmirli ünlü ressam Filiz Pelit, “Bilge Kadınlar” koleksiyonuyla sakin, yetkin ve mutlu kadınların hikayesini anlatıyor.

sinann'Masal', ‘Düş Çocukları’ ve ‘Düşlerinle Büyü’ serisinin ardından 'Bilge Kadınlar' ile gündemde olan Filiz Pelit, çocuklardan başlayıp kadınlara evrilen serinin planlı olmadığını ve zaman içinde kendiliğinden gelişen bir süreç olduğunu söylüyor. Resme ilk başladığında mitolojik kadınları resmettiğini dile getiren Pelit, “O eserlerim belirli bir geçmişten günümüze gelen, yaşayan kadınların öyküleriydi. Zaman içinde Masal serisiyle bunlar küçük kız çocuklarına dönüştü. Kendiliğinden oldu bu süreç, planlı değildi. Bir resimdeki bir çocuk bazen sizin bir sonraki serginizin bütününü oluşturuyor” diyor.

Bilge Kadınlar'dan sonra nasıl bir yola gireceğini kendisinin de bilmediği ve bu belirsizliği sevdiğini söyleyen Pelit, sözlerini şöyle sürdürüyor; “Bazı sanatçılar var keskin, plan dahilinde çalışıyorlar. Ben sürpizlere açığım. Masal'da kocaman gözleriyle, merakla dünyaya bakan küçük kız çocukları vardı. Çok renkliydiler. Onlara umudun resimleri deniliyordu. Çocuklar asla vazgeçmezler ve dünyayı yerinden oynatacaklarını düşünürler. Ne zamanki büyümeye başlarız, grileşmeye, renklerimizi kaybetmeye başlarız. Herşeyi yapabileceğimizi, vazgeçmemeyi, düşsek de ayağa kalkacağımızı unuturuz. O yüzden o resimlerde vazgeçmemeyi de gösteriyordum. Zaman içinde yaptığım resimler çocukla genç kız arasındaki figürlere dönüştü. Ama bu bilinçli değildi. Kendiliğinden gelişti. Sonra olgunlaşıp 'Bilge Kadınlar'a dönüştü. Şimdi neye dönüşeceğini inanın ben de bilmiyorum. Yapıyorum sadece. Süreç içinde yaptığım resimlerden bir sonraki serginin konsepti oluşacak ama ne olacağını şimdiden kestiremiyorum.”

“Herkes kendi hikayesini yazsın”

Her sergide bir konsept belirlediğini ancak eserlere tek tek isim vermediğini vurgulayan Pelit, “Bundan özellikle kaçınıyorum. Genel bir konsept zaman içinde eserler oluştukça ortaya çıkıyor. Bu izleyiciye bir ipucu oluyor. Geri kalan süreçte izleyici her tabloyla iletişim kursun ve kendi hikayesini yazsın istiyorum. Böylece daha özel ve kendine ait olsun istiyorum. Benim için önemli olan doğru resmi yapabilmek, leke, renk, denge ve kompozisyonu oluşturabilme. Ona bir anlam yüklemek izleyiciye kalsın” ifadelerini kullanıyor.

“Hiçbir eksiğimiz yok”

Ülkemizi yurtdışında tanıtmanın en iyi yolunun sanat olduğunu vurgulayan Pelit, Türkiye'nin sanata bakış açısından müthiş bir gelişim gösterdiğini ama toplumsal olarak bunu içselleştirmemizin zaman alacağını söyleyerek, şöyle diyor; “Bizim sanat tarihimize baktığımızda minyatür, hat, tezhip ön planda. 2 boyutlu yağlı boya resimlere geçmemiz geçtiğimiz yüzyılın başında oldu. Yani 100-150 yıllık bir süreçten söz ediyoruz. Avrupalı Rönesas'ta bu değişimi yaşadı ve özümsedi. Anaokulu öğrencilerini otobüslerle sergilere götürüyorlar. Çocuklar birebire o ortamın içinde büyüyorlar. Bunu bir kültür haline getiriyorlar. İçselleştiriyorlar. İleride sanatçı olmasalar bile çok iyi bir sanatsever oluyorlar. Türkiye ise bu konuda henüz gelişme aşamasında. Kendi gençliğimde bir çocuk matematikte başarılıysa 'aman sen doktor, mühendis ol, sonra istersen sanat yaparsın' deniliyordu. Bunun bir meslek olarak algılanması bile bir süreç aldı. Şimdi artık anne babalar bilinçlendi. Artık çocukların ilgi ve yeteneklerini gözlemleyip ona saygı duyuyorlar. Ben bunu yapmak istiyorum diyince çocuk, gerekli ortamı hazırlıyorlar. Bunun toplumsal olarak içselleşmesi bir süre alacak. Yurtdışına çıktıkça diğer ülkelerin sanatlarını da görüyorum. Kıyaslama yapabiliyorum. Hiçbir eksiğimiz yok, fazlamız var. Kendimize özgü, özel bir dilimiz var. Sadece bunu göstermemiz gerekiyor.”

Filiz Pelit kimdir?

1964 yılında doğdu.1985 yılında Buca Eğitim Fakültesi Resim bölümünden mezun oldu. Rusya, İngiltere, Dubai, Fransa, İsviçre, Almanya, Kıbrıs, Tunus, Amerika ve Türkiye'deki çeşitli kurum ve özel kolleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır. Ankara Tisva, İzmir BEF Görsel sanatlar buluşması,Tunus Monastır Uluslararası Sanat Festivali, 3.İzmir Uluslararası Sanat Bianeli gibi uluslararası etkinliklere katıldı. Katıldığı sergilerden Özel Ödül, Onur Belgesi, Teşekkür Belgesi, Başarı Plaketi ve Paris SNBA'dan (Societe National Des Beaux-Arts) Gümüş Madalyası (2011) ve Altın Madalyası (2016) bulunmaktadır. SNBA Türkiye Delegasyonu sanatçılarındandır. USA, Romanya, Paris, Luxembourg, İspanya ve Tunus'ta uluslararası sergilere katılmıştır. 21 kişisel sergi açmıştır. 100'e yakın ulusal ve uluslararası karma sergiye katılmıştır. Çeşitli televizyon kanallarında Resim Eğitim Programı hazırlayıp sunmuştur. Çeşitli dergi ve gazetelerde köşe yazıları bulunmaktadır.