Sokak hayvanlarının daha iyi koşullarda yaşayabilmelerinin, bakılabilmelerinin, daha iyi beslenebilmelerinin, daha sağlıklı olabilmelerinin belki de tek yolu popülasyon kontrolünden geçiyor.

Şöyle bir düşünün: Aylık ortalama kazanca sahip bir kişi, 3 köpeğe mi yoksa 30 köpeğe mi daha iyi bakabilir?

Sokak hayvanlarının durumu da bundan farklı değil. Belediyelerin sokak hayvanlarına ayırdığı belli bir bütçe var, STK’ların ve gönüllülerinin de gücü ancak bir yere kadar yetiyor. Dolayısıyla popülasyon arttıkça tüm sokak hayvanlarına yetişebilmek imkansız hale geliyor. Popülasyonun kontrolden çıktığı ilçelerde üzülerek görüyoruz ki; hayvanlar bakımsızlıktan, açlıktan, hastalıktan perişan durumda...

İşte bu manzarayı değiştirmek için mutlaka ama mutlaka adamakıllı kısırlaştırma yapabilmek lazım. Yani göstermelik, haftada 1-2 köpek kısırlaştırmanın ötesine geçmek şart.

Belediyeler ve gönüllüler el ele verebilmeli… Bu çalışmalara Valilik önderliğinde ilgili resmi kurumların da destek vermesi bence hem gerekli hem de önemli.

Kısırlaştırma çalışmalarında yaşanan problemlerden biri de hayvanların yakalanması konusu. Şu bir gerçek ki; ilçelerde birçok kedi ve köpek yakalanamadığı için kısırlaştırılamıyor. Bu problemi çözecek güvenli, kolay, ekonomik ve hayvan dostu bir yöntem var: Mucize Kafes.

Mart ayında Can Dostlar sayfasından Mucize Kafes sistemini duyurmuştum. Bu sistem İzmir’de önce Kent Ormanı’nda başlamış, Balçova Belediyesi Mucize Kafes sistemi sayesinde hayvanların güvenli şekilde yakalanmalarını sağlayabilmişti. Sistem daha sonra İzmir’in popülasyon bakımından en problemli iki ilçesi olan Menemen ve Kemalpaşa’da kurulmuştu.

Mucize Kafes bu iki ilçede gerçekten işleri kolaylaştırdı ve başarılı sonuçlar alınmasını sağladı.

Kısaca bu sistemin nasıl işlediğini de aktarayım:

Hayvanların beslenme bölgelerinde genişçe bir alanı kapsayacak şekilde, hayvanların girebileceği bir kafes sistemi kuruluyor. Buraya patili dostların gelmesini sağlamak adına yiyecek içecek konuluyor. Hayvanlar buraya geldiğinde ise kafes kapatılıyor ve kaçmalarının önüne geçiliyor.

***

Sosyal medyadan Mucize Kafes sisteminin çok başarılı sonuç verdiğini aktaran HAYTAP İzmir Temsilcisi Esin Önder müjdeli haberi de duyurdu: Devreye alındığı her bölgede tıkır tıkır işleyen bu sistem şimdi kent genelinde yaygınlaştırılacak. Önder şöyle diyor: “En güzel haber; İzmir Büyükşehir Belediyemiz her ilçeye Mucize Kafes'ten yaptırıyor. Başkanımız Tunç Soyer’e teşekkür ediyoruz.”

Büyükşehir Belediyesi’ne bir teşekkür de bizden gelsin. Umalım ki bu sistem sayesinde İzmir genelinde kısırlaştırma sayısı artar ve genel anlamda popülasyon kontrolünde aşama kaydedilebilir.

***

Kim yerel hayvan koruma görevlisi olmak ister?

İzmir’de yerel hayvan koruma görevlisi eğitimleri başlıyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar İzmir Şube Müdürlüğü’nün Yerel Hayvan Koruma Görevlisi Online Eğitimi ile ilgili duyuru yapıldı. Duyuru şöyle:

“10 / 06 / 2021 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İzmir Şube Müdürlüğümüz tarafından, zoom uygulama linki üzerinden yapılacak olan İzmir ili Yerel Hayvanları Koruma Görevlisi Eğitimine başvuruda bulunmak isteyenler, matbu dilekçeyi doldurup eklerini tamamlayarak, 1 adet jpeg formatında fotoğraf ile birlikte, en geç 08 / 06 / 2021 tarihi, 16:00 saatine kadar [email protected] adresine mail göndererek resmi kayıt yaptırabilirler. Eğitim linki, başvuru bitiş tarihinden sonra, iletişime geçtiğiniz mail adresinize gönderilecektir. Ayrıca 0232 293 94 78 numaralı telefondan mesai saatleri içerisinde başvuru ile ilgili bilgi alabilirsiniz. Yukarıdaki tarih ve saatten sonra yapılan veya eksik belgeleri olan başvurular resmi olarak kabul edilmeyecektir.”

Eğer siz de bölgenizdeki hayvanlarla ilgili daha bilinçli çalışmalar yapmak ve bizzat Valilik Hayvan Koruma Görevlisi belgenizi almak istiyorsanız bu eğitimi kaçırmayın.

***

Hayvanlar kahkaha atar mı?

Kahkaha atmak ve birlikte eğlenceli aktiviteler yapabilmek insanlar arasındaki bağı ve iletişimi güçlendiren unsurlardan bir tanesi. Gülmenin ve kahkaha atmanın moralimizi düzelttiği ve bize mutluluk vererek sağlığımıza bile olumlu faydaları olduğu bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda.

Peki, kahkaha atabilen tek canlı insan mı?

Live Science’da yer alan California Üniversitesi’nin yeni araştırmasına göre tam 65 tür hayvanın oyun oynadıkları sırada çıkardıkları seslerin insanların kahkaha atmasına çok yakın olduğunu ortaya koyuyor. Hayvanların birbirleri ile oyun oynaması insanların sosyalleşmesine eşdeğer bir aktivite olarak kabul ediliyor, çünkü hayvanlar oyundan keyif alıyor ve eğleniyor.

Araştırmanın başındaki isim olan bilim insanı Sasha Winkler kahkaha eğiliminin özellikle memeli türlerde görüldüğünü kaydediyor. Winkler ve ekibi çalışma kapsamında düzinelerce farklı araştırmayı incelemiş. Buna göre primatlar, kemirgenler, bazı etoburlar, birkaç kuş türü ile bazı deniz memelileri arasında sesli oyun sinyalleri görülmüş.

Kimi hayvan türleri oyun sırasında guruldama sesi çıkarırken, kimisi kıkırdıyor, kimisi ıslık çalıyor veya değişik bir şekilde çığlık atabiliyor. Bu sesler kimi zaman oyun sırasında olurken bazı sesler de oyuna çağrı şeklinde değerlendirilmiş.

Araştırma aslında insanlarda kahkahanın kaynağına ışık tutmuş. Bir hipoteze göre, tıpkı hayvanlarda olduğu gibi insanlarda da kahkaha atma eylemi oyun sırasında ortaya çıkmış ve zaman içinde evrim geçirmiş. Günümüzde kahkaha artık sadece oyunla ortaya çıkan bir davranış değil; çok çeşitli nedenlerle kahkaha atabiliyoruz ama eski çağlarda durum büyük ihtimalle farklıydı.

Ayrıca insan kahkahası ile hayvan kahkahasını ayıran bir önemli kriter de, volüm. İnsanlar için kahkaha genellikle bir gruba dahil olma yoludur ve bu nedenle yüksek sesle kahkaha atarız. Hayvanların kahkahası ise çok daha sessizdir, genellikle ancak oyun partnerinin duyabileceği düzeydedir.

***

Bu yılın hedefi: Ekosistem Restorasyonu

Dünya Çevre Günü her yıl olduğu gibi bu yıl da 5 Haziran tarihinde küresel kapsamda kutlanacak.

Bu yılki dijital etkinliklere Pakistan ev sahipliği yapacak ve tema ise 'Ekosistem Restorasyonu' olacak.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) öncülüğünde 5 Haziran’da çevre konusundaki farkındalığı artırmak ve daha temiz, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir çevre için eyleme geçmek amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Bu kapsamda BM’nin “Ekosistem Restorasyonu On Yılı”nın tanıtımı da yapılacak.

Bu yılın teması olan 'Ekosistem Restorasyonu' terimi ormansızlaşma, kirlilik ve diğer insan faaliyetleri nedeniyle bozulan ekosistemlerin iyileşmesine yardımcı olmak anlamına geliyor.

Ekosistem Restorasyonu için yapılabilecek bazı faaliyetler ise şöyle sıralanıyor:

- Hala bozulmamış olan ekosistemi korumak için alınacak önlemlerin teşvik edilmesi,

- Ağaç dikmek, şehirleri yeşillendirmek,

- Beslenme düzenini değiştirmek,

- Denizleri, nehirleri ve kıyıları temizlemek,

- Bahçeleri, tarlaları ekosistem dostu olacak şekilde yeniden işlemek.

Dünya Çevre Günü öncesinde tüm dünyayı etkileyen pandemi de bize Toprak Ana'ya verdiğimiz zararı ve çevreyi korumanın ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Hepimizin Çevre Günü kutlu olsun. Çevremize sahip çıkarak gelecek nesillerin sadece sözde değil gerçek anlamda doğanın değerini bildiği ve kutlayabildiği günleri gelmesi dileğiyle…

***

Haftanın Karesi

Hafta sonu yaklaşırken, biraz da eğlenelim. Değil mi ama?

Fotoğraf: Jeric Sadullo/IG

 ***

Sosyal Medyadan İnciler

Puppies of Instagram 600 bine yakın kişinin takip ettiği bir hesap. Burada geçtiğimiz günlerde bir fotoğrafa rastladım. Yazıyı okuyunca yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu. Birazcık da gurur duydum açıkçası.

Fotoğraflar İstanbul’dan… Geçen kış, karın en yoğun olduğu dondurucu soğuklarda bir alışveriş merkezi kapılarını sokak hayvanlarına açıyor; hayvanseverler de sahipsiz patili dostları için battaniyeler getirip onların sıcak kalmalarına yardımcı oluyor.

Dünyayı işte bu “kendi küçük etkisi büyük” iyilikler kurtaracak!

***