İzmir'de bedensel ve zihinsel engellilerden oluşan mehter takımı, hayatın engel tanımadığını gözler önüne serdi. Programlara katılan 25 kişilik takımda, tekerlekli sandalyede olan da var, kolunu iş kazasında kaybeden de. Hikayeleri farklı, amacı ortak olan mehter takımının hedefi, engelli bireyler arasında sadaka kültürünü kaldırıp, kendi ayakları üstünde kendi imkanları ile durabilen bireyler yaratabilmek.

İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan Engelliler Rehabilitasyon Derneği, farklı bir çalışma ile dikkat çekti. Dernek, 2016 yılında bedensel ve zihinsel engellilerden oluşan mehter takımı kurdu. 25 kişilik takımda 13 zihinsel engelli bulunuyor. Takımda ayrıca bir kolunu iş kazasında kaybeden İbrahim Karakaya (45) ile Güneydoğu Gazisi İbrahim Erdemir gibi isimler de var. Derneğin amacı, engelli bireylerin sadaka kültürünü kaldırıp yerine kendi imkanları ve çalışma azimleri ile ayakta durabilen bireyler yaratmak. Takımda, kös, davul, zil, zurna, nakkare, çevgen ve trompet gibi enstrümanlar sorunsuz şekilde kullanılıyor. Bazı programlara çıkan takım, görenlerin de takdirini kazanıyor. Aliağa Engelliler Rehabilitasyon Dernek Başkanlığı görevini de yürüten İbrahim Erdemir, takımda herkesin farklı bir görevinin bulunduğunu söyledi. Güneydoğu'da uzman çavuş olarak görev yaparken teröristlerle girdiği çatışmada 9 kurşunun bedenine isabet etmesi sonucu yaralanıp, sakat kalan Erdemir, "Aynı duyguları paylaştığım arkadaşlarımla birlikte olmak ve onların yanında bulunmak için bu derneği kurduk" dedi. Takımda kös çalan Erdemir, "Biz, engelli bireylere imkan tanındığı zaman bir şeyleri başarabildiklerini göstermek istiyoruz. Gerçekten de engellilere imkan tanındığı zaman sağlıklı insanlar gibi birçok işi başarabiliyorlar" diye konuştu.

'SADAKA KÜLTÜRÜNÜ KALDIRMAK İSTİYORUZ'


Aliağa Belediyesi'nin desteği ile ilçede engelsiz bir kafe kurduklarını ve bu kafede çalışan tüm personelin engelli olduğunu ifade eden İbrahim Erdemir, "Burada çay ocağı çalışanından, kasiyere kadar herkes engelli. Buranın geliri ile yurdun dört bir tarafında bedensel engellilere tekerlekli sandalye alıp gönderiyoruz. Engelliler arasında sadaka kültürünü kaldırmak istiyoruz. Destek almadan, kendi imkanlarımızla ayakta durmaya çalışıyoruz. İhtiyacı olanla olmayan arasında köprü görevi de üstlenmek istiyoruz. Birilerinden alıp, diğerine verme şeklinde değil de çalışarak ve üreterek başımızın çaresine bakıyoruz. Yetişemediğimiz yerde de ihtiyaç sahibi ile yardımda bulunacak kişi arasında köprü oluşturuyoruz" şeklinde konuştu.

RİTİM EĞİTİMİ ALIYORLAR


Zihinsel engelliler önce ritim eğitimi alıyor. Daha sonra enstrümanları kullanmaya başlıyor. Tıpkı takımda zil çalan zihinsel engelli Mehmet Abut (33) gibi. Takıma girdikten sonra çok çalıştığını ve çalıştıkça da bir şeyler öğrendiğini belirten Abut, "Bütün enstrümanları denedim ve zilde karar kıldım. Sesi yüksek çıksın diye uğraşıyorum. O nedenle parmaklarım yara oldu" dedi. Yine zihinsel engelli Sinan Bakır (20) da takımda davul çalarak kendini yetiştiren engellilerden. Bakır, "Biz 10 numarayız" sözleri ile kendine güvenini ifade etti.

Samet Taşer (23) ise çalışırken çok mutlu olduklarını ve takım kurulduğu için kendini çok şanslı hissettiğini söyledi. Taşer, hayatının şimdi çok daha güzel olduğunu belirtti. Takımda davul çalan Musa Palaz da, "Zihinsel engelliler ile ortopedik engellilerin bir grup kurması ve birlikte çalıp söylemesi çok önemli. Çok ayrı bir şey" dedi. Dernek bünyesinde ayrıca zihinsel engellilerden oluşan folklor ekibi, ortopedik engellilerden oluşan bağlama ekibi de bulunuyor.