80 yaşındaki İsmail Arslan kemanıyla çaldığı şarkılar sayesinde İzmirlileri günlük hayatın stresinden birkaç dakikalığına da olsa uzaklaştırıyor.

Haber / Ozan ÇELİK

İzmir sokaklarının tanıdık simalarından biri olan 80 yaşındaki İsmail Arslan, kemanıyla birlikte vatandaşlara güzel tınılar sergiliyor. Konak ilçesinin çeşitli noktalarında bir asırlık el işlemesi kemanıyla hayatın koşuşturmasına kapılmış insanları birkaç dakikada olsa günlük stresten uzaklaştıran İsmail Amca her gün sabahın erken saatlerinden hava kararana kadar artık bir uzvu gibi olan kemanıyla sanatını icra edip parasını kazanıyor. Keman çalmaya daha çocuk yaşta başlayan emektar kemancı, bu işin ailke mirası olduğunu söylüyor, “Bu iş babamdan ağabeylerime, onlardan da bana gelme. Hepsi gitti, bir ben kaldım. Başka da bir iş yapmıyorum. Tek gelirim 60 yaş maaşı, o da 653 lira. Kendim kazanırım, kendim yerim. Kimsenin sadakasına ihtiyacım yok” diyor.

GÖZLERİ DOLUYOR


Aslen Niğdeli olduğunu; Çukurkuyu, Kızılca, Bahçeli ve Kemerhisar'ın yuvası gibi olduğunu ifade eden İsmail Amca, “Çocuklarım var ama onlardan medet yok bana. Eşim de vefat etti” diyor. Neşet Ertaş'la çocukluk arkadaşı olduğunu söyleyen İsmail Arslan, Ertaş dahil birçok sanatçıya besteler verdiğini söylüyor. “Dane Dane Benleri Var” türküsünün bestekarı olduğunu iddia eden İsmail Amca, “Rahmetli Neşet Ertaş bir gün evine çağırdı beni. Hanımı Leyla'ya masayı kurdurttu, oturduk yemeğe içmeye başladık. Leyla, 'İsmail abi Neşet her parçayı sevmez, şu parçayı çal da dinleyelim' dedi. Gecenin üçüne kadar bu parçayı çaldık. 10'u aşkın plakçıda kayıtlarımda var” ifadeleriyle de bir anısını paylaşıyor. Konuşması bittikten sonra “Dane Dane Benleri Var” türküsünü çalmaya ve söylemeye başlıyor. Eski günleri hatırlamış olacak ki gözleri doluyor ve ardından bizi eşsiz notalar eşliğinde uğurluyor.