Marmara Bölgesi'nin depremselliğini 3 boyutlu sismik çalışmayla ortaya koymak üzere proje hazırlayan bilim insanları, fay hareketlerini simüle ederek ne büyüklükte bir deprem oluşturabileceğini saptamayı ve bu konuda kafa karıştıran yorumların önüne geçmeyi hedefliyor.

Deprem araştırmaları konusunda dünya genelinde çok sayıda projede görev alan Jeofizik Mühendisi Doç. Dr. Özdoğan Yılmaz, yaptığı açıklamada, milyonlarca insanın yaşadığı ve Türkiye'nin ekonomik anlamda kalbi olan Marmara'da yıkıcı bir depremin çok büyük zararlara neden olacağına dikkati çekti.

Bölgede deprem riskinin güvenilir tarzda belirlenmesinin ülke ekonomisi ve güvenliği açısından kaçınılmaz zorunluluk olduğuna dikkati çeken Yılmaz, Marmara Denizi'ndeki fay haritasını güvenilir bir şekilde ortaya koymak üzere Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ile bir proje hazırladıklarını bildirdi.

DEÜ'nun sismolojik çalışmalar için gerekli teknolojik altyapı ve tecrübeye sahip olduğunu, sismik laboratuvarı ve araştırma gemisinin bulunduğunu dile getiren Yılmaz, güvenilir bir deprem analizi yapabilmek için 3 boyutlu sismik etütlerin zorunluluğuna işaret etti.

Bugüne kadar çıkarılan fay haritalarının 2 boyutlu sismik verilere dayandığına işaret eden Yılmaz, "Hiçbiri birbiriyle mutabık değil çünkü kullanılan veriler yetersiz. 2 boyutlu sismik veriler olduğu için fay yorumlamasında soru işaretlerinin ortaya çıktığı durumlar var. Bütün bu soru işaretlerini bertaraf etmek için 3 boyutlu sismik etüt gerekiyor." ifadelerini kullandı.

İki boyutlu etütlerde araştırma gemisinin belli bir güzergah boyunca ilerleyerek veri topladığını aktaran Yılmaz, şu bilgileri verdi:

"3 boyutlu etütte ise bir güzergahtan değil hacimden veri toplanıyor. Faylar arasında yanal atılımlı hareket özelliği olanlar en çok riski taşıyanlardır. Yanal atılım hareketinin iki boyutlu kesitlerde doğru ve güvenilir bir şekilde tespit edilmesi çok zor. Tecrübeli sismologlar bunu bir miktar soru işaretiyle ortaya koyabilir. Yanal hareketi 3 boyutlu hacimde çok daha kolay, tartışmasız bir şekilde görebiliriz. 3 boyutlu çalışmada bir alanda doğu-batı, kuzey-güney ve düşeyde bir görüntü elde edebiliyoruz."

"900 günde tamamlanabilir"

Doç. Dr. Yılmaz, projede 900 günlük çalışma programı belirlendiğini anlatarak, Marmara Denizi ve çevresini kapsayan alanda toplam 100 bin kilometrelik sismik veri kaydedilmesinin öngörüldüğünü söyledi.

Toplanan verilerin laboratuvarda işleneceğini, farklı üniversitelerden sismologların da katkısıyla herkesin mutabık kalacağı bir fay haritasının ortaya çıkarılacağını ifade eden Yılmaz, fayların özelliklerinin tespitinin ardından da fay hareketleri simüle edilerek deprem risk analizinin oluşturulacağını belirtti.

Yılmaz, Başbakanlık ile ilgili bakanlıklara sundukları projenin hayata geçmesi halinde hangi fayların ne büyüklükte deprem üretebileceğinin tespit edileceğini, herkesin mutabık kalacağı bir fay haritası oluşturulduğunda da yanlış bilgiler içeren deprem yorumlarının vatandaşlar üzerindeki etkisini yitireceğini sözlerine ekledi.

Verileri "süper bilgisayar" işleyecek

Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Sismik Laboratuvarı Koordinatörü Prof. Dr. Günay Çifçi de projede 48 kişilik ekibin görev almasının planlandığını belirterek, bölgede her 100 metrede bir sismik hat oluşturulacağını kaydetti.

Çiftçi, toplanan verilerin laboratuvardaki 400 bilgisayar gücündeki "süper bilgisayar" tarafından işleneceğini ifade etti.