Ülkesindeki iç savaş nedeniyle eşi ve 7 çocuğuyla Türkiye'ye sığınan elektrik ustası Mervan Nevvaf Ahme, bir yandan geçimini sağlarken diğer yandan çizdiği resimlerle Suriye'deki kaosu dünyaya duyuruyor.


Suriye'den ayrıldıktan sonra akrabalarının da bulunduğu Mardin'in Kızıltepe ilçesine yerleşen Mervan Ahme, gündüz elektrik işleri yaparken akşamları da kafasını dinledirmek için eline aldığı fırçayla resim yapmaya başladı.


Hissettiklerini tuvale döken Mervan Ahme, resimlerini Yunanistan'da sığınmacı kampında kalan Suriyeli ressam arkadaşlarıyla paylaşınca Avrupa ülkeleri ve ABD'de sergi salonlarına uzanan bir serüvene adım attı.


Yunanistan'da bir sanat topluluğuyla eserlerini sergilemek üzere anlaşan Mervan Ahme'nin hayatı, belgesele de konu oldu. Sürrealist (gerçeküstü) tablolarla savaşın getirdiği yıkımı ve savaşa neden olan kültürü sorgulayan Mervan Ahme, mesajını tüm dünyaya duyuracağına inandığı Avrupa'ya gitmek için gün sayarken minnettar olduğunu söylediği Türkiye'de sergi açmayı hayal ediyor.



SANATLA VAHŞETİ DURDURMAK


Ailesiyle birlikte 7 ay önce geldiği İzmir'in Konak ilçesindeki evinde açıklamalarda bulunan Mervan Ahme, ülkesinde can güvenliğinin kalmadığını, ailesinden 6 kişinin öldürüldüğünü, bir akrabasının terör örgütü DEAŞ tarafından fidye için kaçırıldığını, çocuklarını kurtarmak için 2013 yılında Türkiye'ye gelmek zorunda kaldığını anlattı.


Mervan Ahme, yaşadıkları karşısında yüreğinin ezildiğini, içinde acılar biriktiğini, bunu taşıyamayacak hale geldiğini belirterek, biraz olsun rahatlamak için resim yapmaya karar verdiğini, resim yaptıkça kendini daha iyi hissetmeye başladığını aktardı. Okula gittiği dönemde resim yapmayı sevdiğini ancak bunu ilerletme fırsatının olmadığını anlatan Mervan Ahme, şöyle konuştu: "İçimde bir boşluk vardı. Bu boşluğu doldurmak istiyordum. O boşluğu doldurup patlatmak istiyordum. İstiyordum ki Avrupa’ya, insanlara öyle bir şey göndereyim ki insanlar bu şiddet, vahşet kültürünü değiştirsin. Bakın başımıza bu geldi. Bize bakıp ibret alsınlar. Bu mesajı dünyaya ulaştırmak istiyordum. Ey insanlar, insanları birbirinden üstün gören, insanları dil, din ve ırk olarak ayıran bu anlayıştan vazgeçin. Bu kültür şiddeti doğuruyor, savaş çıkartıyor. Bundan vazgeçin. Yarın senin çocuğun da buna muhatap olacak."




AVRUPA VE AMERİKA'DA SERGİ


"Yunanistan'daki arkadaşlarım resimleri görünce benden istediler ancak kargo parasını bulamadığım için gönderemedim, fotoğrafını çekip gönderdim. Arkadaşlarım da gönderdiğim fotoğrafların baskısıyla sergi açtı. Yunanistan'ın çeşitli şehirlerinde 20’den fazla sergim açıldı. Bulgaristan'da, Norveç'te ve ABD'de adıma 50'ye yakın sergi açıldı."
Yunanistan'da mültecilerin sanatsal çalışmalarıyla ilgilenen kar amacı gütmeyen bir topluluğun resimlerini sergilemek için anlaşma yaptığını dile getiren Mervan Ahme, başka bir kuruluşun da hayatını belgesel yaparak sergilerin açıldığı galerilerde izlettiğini söyledi.



"ADETA TRANSA GİRİYORUM"


Eserlerinde trajediyi, kaosu, acıyı, parçalanmışlığı ve dramı betimlediğini, Ortadoğu'da savaşın bitip huzurun geleceğine dair herhangi bir belirtinin olmadığını anlatan Mervan Ahme, duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Resim yaparken adeta transa giriyorum. Farkında olmadan saklanmış acılarımı resmin içine gömüyorum, yansıtıyorum. Resmi bitirdiğimde saklanmış acılarımın ortaya çıktığını görüyorum. Farkında değilim. Kişisel değil, vatanımın da acıları aynı zamanda. Bütün dünyanın acıları aynı zamanda. İnsanlığın acıları. Eğlence, keyif, sevinç resimlerini yapmak istiyorum ancak kalbim kaldırmıyor. Kalbim yanıyor. Çok zor geliyor çünkü bugüne kadar hep karanlık gördük."