Ankara siyasetini uzun süredir meşgul eden ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) yasal statüsünü dahi tartışmaya açan "mutlak butlan" davasında mahkeme son noktayı koydu. Partinin 38. Olağan Kurultayı'nın usulsüz olduğu iddiasıyla açılan ve kurultay kararlarının yok hükmünde sayılması talebini içeren dava, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından esastan reddedildi. Bu karar, CHP Genel Merkezi'nde ve parti örgütlerinde büyük bir rahatlama yarattı. Zira davanın kabulü halinde, Genel Başkan Özgür Özel ve yeni yönetiminin meşruiyetinin sorgulanması ve partinin bir kayyum sürecine sürüklenmesi gibi son derece ciddi riskler bulunuyordu.
Yücel: "Başından beri redde mahkumdu"
Kararın hemen ardından bir açıklama yapan CHP İzmir Milletvekili ve Parti Sözcüsü Av. Deniz Yücel, hukuki sürecin başından beri davanın reddedileceğine inandıklarını vurguladı. Yücel, siyasi partilerin kongre ve kurultay süreçlerinin seçim hukukuna ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) denetimine tabi olduğunun altını çizerek, asliye hukuk mahkemesinin bu alanda bir yetkisi olmadığını savundu. Yücel, "Bu davanın başından beri redde mahkum olduğunu ifade etmiştik. Bugün mahkemenin verdiği kararla haklılığımız bir kez daha tescillenmiştir," dedi. Bu sözler, davanın hukuki bir temelden çok, siyasi bir mühendislik çabası olduğu yönündeki parti görüşünü de pekiştirdi.
"Çamur atanlar hayal kırıklığına uğradı"
Deniz Yücel, açıklamasında davayı açan ve bu süreçten siyasi bir fayda uman çevrelere de sert bir mesaj gönderdi. CHP'nin 31 Mart yerel seçim zaferinin temellerinin atıldığı "değişim kurultayını" lekelemeye yönelik bir girişim olarak gördükleri bu davadan medet umanların hayal kırıklığına uğradığını belirtti. Yücel, "Tertemiz kurultayımıza çamur atarak, bu ve benzeri davalardan medet umanlar hayal kırıklığına uğrasa da, yargı bağımsız ve tarafsız olduğu sürece haklı olanlar kazanacaktır," ifadelerini kullandı. Bu açıklama, parti içinde ve dışında, kurultay sürecine yönelik eleştirileri ve hukuki girişimleri "siyasi bir operasyon" olarak gören genel merkez tavrını net bir şekilde ortaya koydu.
"Demokrasi ve yargı bağımsızlığı adına sevindirici"
CHP Sözcüsü, kararın sadece parti içi bir mesele olmadığını, aynı zamanda Türkiye demokrasisi ve yargı bağımsızlığı için de önemli bir kazanım olduğunu savundu. Hukuk ve adalet kavramlarının içinin boşaltıldığı, yargıya olan güvenin sarsıldığı bir dönemde, mahkemenin bu yönde bir karar almasının umut verici olduğunu dile getirdi. Yücel, "Bağımsız ve tarafsız yargıya güveni perçinleyen bu karar, aynı zamanda demokrasimiz açısından da memnuniyet vericidir," diyerek sözlerini noktaladı. Bu karar, CHP'nin geçtiğimiz günlerde "yargı baskısına karşı" hamle olarak belirlediği 28-30 Kasım'daki yeni kurultay takvimini de şimdilik boşa düşürmüş oldu. Gözler şimdi, davanın istinaf ve Yargıtay süreçlerine çevrilmiş durumda.