Haber/ Gökçe ADAR

23 Kasım Cumartesi günü Yusuf Gülerhepşen ve yeğeni Ezgi Gülerhepşen, arkadaşları Avukat Senem Kutup ile birlikte iki yıldır devam eden Gündoğdu Otel inşaatının yanındaki kafede otururken masalarının bulunduğu zemin çöktü. İddiaya göre 12 metre derinliğinde olan çukura düşen Yusuf Gülerhepşen, Ezgi Gülerhepşen ve Senem Kutup'u kafede oturanlar kurtardı. Zeminin çökme sebebinin inşaat firmasının mı, belediyenin mi ihmalinden kaynaklandığını soran Kutup, yetkililerden açıklama beklediklerini söyledi.

Kutup, olayı şöyle anlattı: “Cumartesi gecesi, Alsancak'ta yemek yiyip, eğlenmek istedik. Gittiğimiz kafe kalabalık olduğu için kafenin sahibi bizi geçici süreliğine yol üzerinde bir masaya oturttu. Oturduğumuz yer, inşaatı devam eden Gündoğdu Otel'in yanıydı. Yerin sallandığını hissettik. Sarsıntı giderek artmaya başladı. Kaçmak istedik ama bir anda kendimizi yerin altında bulduk. Düştüğümüz yerin içi su doluydu. Kafede oturanlar bizi kurtarmaya çalıştı. Bir süre yukarıya çıkamadık. Resmen yüzerek çıktık diyebiliriz. Her yerimiz sırılsıklam oldu. Telefonlarımız, çantalarımız, anahtarlarımız hepsi suyun altında kaldı. Vücudumuzda yaralanmalar oldu.” Sonrasında hastaneye götürüldüklerini söyleyen Kutup, arkadaşı Yusuf Gülerhepşen'in ayağının enfeksiyon kaptığını ileri sürdü.

11 Kamyon mıcır döküldü

Yusuf Gülerhepşen de, çevredekilerin yolun çökmesi öncesi inşaatın drenaj borusunun patladığını söylediklerini ileri sürerek, “Olay sonrası, inşaatı araştırmaya başladık. Çevredekiler, bir gün önce drenaj borusunun patladığını ve suyun yolun altına dolduğunu söyledi. Hatta bu patlama sonrası alana şerit çekildiğini ancak ertesi sabah şeridin kaldırıldığını dile getirdiler. Bölge esnafı, yolun çökmesinin bu sebeple olduğunu ifade etti. Çökme sonrası, alana 11 kamyon mıcırın döküldüğünü de iddia ettiler” dedi. İnşaat firmasından şikayetçi olduklarını söyleyen Senem Kutup, konuyu yargıya taşıyacaklarını ifade etti. Hem maddi hem de manevi kayıplarının olduğunu dile getiren Kutup, “Hafif yaralı olarak atlattığımız için işler ağır aksak işliyor. Hem inşaat firmasının hem de belediyenin bize açıklama yapması gerekiyor. Sorumlusu kim? Neden bu yol çöktü? Otel yapılacakmış, temelini su basıp yolun çökmesini sağlayan bir firma nasıl otel yapacak? Buranın ne kadarı denetlenmiş? Önlem alınması için illa birisinin ölmesi mi gerekiyor?” diye konuştu.

Paksoy: Tehlike arz ediyor

İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Komisyonu Başkanı Mutlu Burak Paksoy, söz konusu bölgede yer altı su seviyesinin yüksek ve yüzeye yakın olduğunu ifade ederek, bu tip yüzeylerde kazıların bekletilmemesi gerektiğini söyledi. Paksoy, şöyle konuştu: “Söz konusu bölge denize yakın, yer altı su seviyesi yüksek ve yüzeye yakın, taşıma gücü zayıf bir zemin. Bu zayıf zeminde bina temeli için çok derin kazı yapılmış olup kazının çökmemesi için betonarme kazıklardan oluşan diyafram duvar yapılmıştır. Zayıf zeminlerdeki kazılar uzun süre bekletilmemeli, özellikle yağışların yoğun olduğu dönemlerden önce temel çalışmalarının tamamlanmasına yönelik iş programı yapılmalıdır. Aksi takdirde zayıf zeminlerde uygulanan diyafram duvar uygulamaları yoğun yağışlarda tehlike arz etmektedir. Sene başında Halkapınar'da stadyumun önündeki yer altı inşaatında yoğun yağışlar sırasında diyafram duvar göçmüş ve iki şantiye bekçisi yaşamını yitirmişti.”

İnşaatla ilgili değil

İnşaatın şantiye şefleri ise çöken yerin 12 metre değil, bir buçuk metre olduğunu ileri sürerek, yüzeyin sulu bir zemin olduğunu ifade etti. Çökme öncesi, inşaat alanına dalgıç getirdiklerini ve patlamanın bölgedeki etkisini kontrol ettirdiklerini söyleyen yetkililer, çökmenin inşaatlarıyla ilgili olmadığını iddia etti.