Rusya'nın kuzeyindeki bir askeri üste geçen ay yaşanan bir patlama sonrasında incelemelerini tamamlayan yetkililer korkutan bir açıklama yaptı. Rus yetkililer, bölgede yaptıkları inceleme sonucunda olay yerinde radyoaktif izotoplar bulunduğunu duyurdu. Radyoaktif izotopların strontium, baryum ve lanthanum olduğu ifade edildi.

Rusya'da geçen ay askeri birlikte meydana gelen patlamada 5 kişi ölmüş, 6 kişi yaralanmıştı. Olayın ardından Resmi meteoroloji ajansı Rosgidromet, ülkenin kuzeybatısındaki Severodvinsk kentinde patlamanın meydana geldiği 8 Ağustos tarihinde radyasyon seviyesinin 16 kat arttığını duyurmuştu. Patlamanın füze motor denemesi sırasında gerekleştiği belirtilmişti. Rusya Savunma Bakanlığı ise kaza sonrası yaptığı açıklamada radyasyon oranının normal kaldığını belirtmiş ancak kuzey Rusya'daki Severodvinsk kent yetkilileri seviyede ufak bir artış olduğunu ifade etmişti. Greenpeace ise radyasyon seviyesinin 20 kat arttığını söylemişti.

İnterfax haber ajansının haberine göre Hidrometeoroloji ve Çevre İzleme Federal Servisi (Roshidromet), Severodvinsk test sahasındaki patlamadan sonra radyoaktif fonun kısa vadeli artışın nedeninin bir radyoaktif etkisiz gaz bulutu olduğunu ve baryum, stronsiyum ve lantan izotoplarının bozulmasından sonra oluştuğunu duyurdu.

Açıklamada "Kuzey Hidrometeoroloji ve Çevre İzleme Yönetimi, Araştırma ve Üretim Derneği ‘Tayfun’, havadaki ve yağıştaki radyoaktif aerosol örneklerinin aktivite ölçümlerini ve gamma-spektrometrik analizlerini gerçekleştirdi. Daha önce de belirtildiği üzere, gaz tüketim göstergesi 8 Ağustos 2019’da Severodvinsk’te ortam gama dozu eşdeğer oranının kısa vadeli bir artışına neden oldu" ifadelerine yer verildi.

Çernobil faciası?

Ukrayna'nın kuzeyinde Kiev yakınlarında Çernobil Nükleer Santrali 26 Nisan 1986'da patlamıştı. Bakıma alınan santralin dördüncü reaktöründe meydana gelen patlamada, Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarını tam 200 kat aşan bir etkiyi yaratmıştı. İlk anda patlamanın etkisiyle santralde görevli 31 kişi yaşamını yitirmiş ancak daha sonra Türkiye'nin de dahil olduğu yakın coğrafya on yıllar boyu sürecek ölümcül bir felaketin pençesine düştü.