Sanığın sözlerinin cezadan kurtulmaya yönelik hamle olduğunu savunan Yolbilir, "Olay kaza değil trafik cinayetidir. Bu sözlerin, mahkemeden iyi hal indirimi almak için söylendiğini düşünüyorum" dedi.

Kaza, nisan ayında, Akçay Caddesi semt garajı yakınlarında meydana geldi. Beraberinde kuzeni olan, Gaziemir Şehit Mustafa Yaman Anadolu İmam Hatip Lisesi 11'inci sınıf öğrencisi Bürge Yolbilir'e, kırmızı ışıkta geçen Bekir Kararsız yönetimindeki 32 AY 197 plakalı hafif ticari araç çarptı. Yolbilir, kaza yerinde hayatını kaybederken, kuzeni Mert Güngör (15) de refüje atlayarak, hafif yaralandı. Kazadan sonra kaçan ve bir süre sonra yakalanan Kararsız, yapılan testte, 0.89 promil alkollü çıktı. Başka suçtan denetimli serbestlik kapsamında olduğu öğrenilen Bekir Kararsız, mahkemece tutuklandı. Kararsız hakkında 'taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmak' suçundan dava açıldı.

'Trafik kazası olarak kabul etmiyoruz'

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasında tutuklu sanık Bekir Kararsız, "Çok pişmanım. Trafik ışıklarını ve yayaları görmedim. Keşke böyle bir şey olmasaydı, keşke ben ölseydim" dedi.

Sanığın sözlerine tepki gösteren baba Eyüp Yolbilir, "Bunu trafik kazası olarak kabul etmiyoruz. Bu olay trafik cinayetidir ve literatüre de böyle geçmesini istiyoruz. Eğer sarhoşsanız kırmızı ışıkta geçiyorsanız ve hızınız 140-150 km civarındaysa buna 'kaza' diyemeyiz. Çünkü burada bir kasıt var. Zaten savcı da 'olası kasıt' istedi. Şahıs her ne kadar 'Pişmanım' dese de meydana gelen olayda bir pişmanlık olduğunu düşünmüyorum. Kızıma çarptıktan sonra kaçıyor ve neye vurduğunu bilmediğini söylüyor. Bu sözlerin, mahkemeden iyi hal indirimi almak söylendiğini düşünüyorum. Adaletimize güveniyoruz. Kızımız geri gelmeyecek ama başkalarının çocukları da bu şekilde hayatlarını kaybetmesinler diye mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

Evlatlarını kaybettikten sonra ailecek zor zamanlar geçirdiklerini belirten baba Yolbilir, "'Trafik kazası' demek bu olayı basitleştiriyor. Sadece Bürge hayatını kaybetmedi, bir aile yok oldu. Hayallerimiz bitti. Yarına dair bir hayal kuracağımız zaman orada tıkanıyoruz. Çünkü bizim hayallerimiz çocuğumuzlaydı. Dünyayla ilgimizi kopardık. Yaşamayan bilemez, çok zor bir acı. İnançlı insanlar olmasaydık bu acıya dayanamazdık" dedi.