Turgay Şeren! Türk futbolunun unutulmaz file bekçilerindendi… 1951 yılındaki Batı Almanya maçından sonra kendisine Berlin Panteri denmeye başlanmış, 1954 yılındaki Dünya Kupası finallerinde forma giymişti Şeren… Artık Galatasaray ve Türk futbolunun sayfalarında sonsuza kadar yer alacak büyük usta!
Geçtiğimiz hafta kendisini kaybettik. Nur içinde yatsın. Hani derler ya, “Yiğit ölür şan kalır” diye… Türkiye Futbol Federasyonu bu hafta içerisinde yapmış olduğu toplantılar sonucunda Spor Toto Süper Lig için bu sezonu Turgay Şeren Sezonu olarak ilan etti. Geçtiğimiz yıllarda da Süleyman Seba ve Hasan Doğan isimlerini ilgili sezonlar için uygulamıştı federasyon…
Vefayı ön plana çıkaran, doğru ve güzel bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Futbolumuzun örnek simalarının hem yeni nesillere aktarılabilmesi hem de hatırlanmalarının sağlanması açısından… Ancak neden sadece Süper Lig özelinde? Ya da vatana millete örnek birinin hatırlanması için illa aramızdan ayrılması mı gerekiyor?
Pekâlâ, her lig için her sezon bir futbol büyüğümüz, hatırlanabilir! Hayatta ise onurlanır, değil ise geride bıraktıkları onurlanır… Hatta yerel liglerde bile başarı ile uygulanabilir!
Örnek mi? Bakırçay havzası takımlarının çok olduğu Amatör 1. Lig grubu Şehit Cemil Koç olabilir mesela! Bornova takımlarının ki Bahri Altıntabak! İzmir Amatör Süper Lig grupları Nevzat Güzelırmak, Mustafa Denizli, Şakir Kuruş, Şaban Acarbay, Mustafa Küçükoğullarından, Cevat Gök, Fevzi Zemzem, Erkan Velioğlu, Çetin Zengin ve daha nice önemli isimler ile adlandırılabilir!
Değerlerimizi kaybetmeden onları hatırlayalım ve anlatalım…
Onları öğretelim... Evet, vefa önemli ama kaybettikten sonra mı, önce mi diye bir soralım kendimize…