Özel/Didar DEMİRCİ - Özellikle sakız enginarı ile dünyaya nam salan Urla’nın tarıma dair umudu tükendi. Bölgedeki tarım arazileri yüksek rakamlara satışa çıkarılıyor

İLANLAR CAN ACITIYOR!
Bundan 10 yıl önce hayvancılığın ve tarımsal üretimin ön planda olduğu ilçede artan girdi maliyetlerinin yıkıcı etkisi tarımda kendini gösterdi. Urla’nın yerli üreticisi tarlasını ekip biçmeyi bırakarak, bölgenin yeni değeri alan inşaat sektörüne arazilerini satıyor. Bu durum bölgenin coğrafi işaretli tarımsal ürünü sakız enginarını da tehdit ediyor. Bölgede tarımsal üretim için direnen üreticiler ise ‘Urla için tarım bitti’ diyerek serzenişte bulunuyor.


 

2'NCİ ÇEŞME: URLA

Urla’da hem besicilik hem de çiftçilik yapan Neclet Canbolat, son 10 yılda bölgedeki hayvan sayısında yüzde 90 oranında azalma olduğunu ve buna bağlı olarak yem bitkisi üretiminin de azaldığını belirtti. Özellikle pandemi döneminin üreticiyi büyük bir çöküşe sürüklediğinin altını çizen Canbolat, “Ben bu işi 1991’den beri yapıyorum. Silaj dışında arpa, buğday, yonca üretimini yapıyorduk. 250 büyük baş hayvanım vardı ama şu an 12'ye düştü. Girdi maliyetleri çok yükseldiği için hayvancılığı bırakmak zorunda kaldık” dedi. Urla’da tarım ve hayvancılığın bittiğini, çiftçilerin bir çoğunun inşaat sektörüne girdiğini aktaran Canbolat, “Urla, İzmir’in yeni Alaçatı’sı oldu. İlçeye ilgi artınca ben de hayvancılıktan inşaat sektörüne geçtim. Çünkü Urla’da araziler çok değerlendi; bir villa 18- 20 milyon liraya satılıyor. Bu nedenle bir ayağımızı o sektöre atmak zorunda kaldık” diye konuştu.

'ÜRÜNLER TEHLİKEDE'

Özellikle İstanbul'da yaşayanların Urla’ya çok fazla ilgi gösterdiğini belirten Gayrimenkul Uzmanı Deniz Kezer, ilçenin bir tarım bölgesi olarak düşünmenin artık imkansız hale geldiğini vurguladı. Kezer, “Bunun sonucunda Urla’ya özgü tarımsal ürünleri de ne yazık ki yakın zamanda kaybedebiliriz. Tarımsal üretim, maliyetler nedeniyle zor günler yaşarken buraları tarım arazisi olarak tutmak, işlemek imkansız. Ne yazık ki Urla’da tarım ve hayvancılık bitmiş durumda. Kendini bu yönde zorlamayan kim varsa elindekini bugün kazandığının yüzlerce katına satıp ömrünü kurtarıyor” diye konuştu. Urla’da tarım arazilerinin milyon liralara satıldığına dikkat çeken Kezer, “Bugün Kekliktepe denilen bir yerde tarım imarlı, 2.5 dönüm bir araziyi 24 milyon liraya alıp arsaya dönüştürerek 50 milyon liraya satıyorlar. Urla’da özellikle Kekliktepe bölgesinde İstanbullular kapıda bekliyor” açıklamalarını kaydetti.

'KORUNMAZSA YOK OLUR'

Urla’da sakız enginarı üreticisi olan Sevtap Şengezer, bölgede sakız enginarı üreticisinin kalmadığını ve yarısının da tarlasını sattığını dile getirerek, “Hayat pahalılığından dolayı enginar üreticisinin yarısı üretimi kesiti. Böyle giderse ve sakız enginarı koruma altına alınmazsa yok olacak. Bizler burada tarım yapılması için direniyoruz. Fakat mutlaka Urla’nın coğrafi işaretli sakız enginarı koruma altına alınmalı” ifadelerini kullandı. 


 

'EKONOMİK' DEĞİL 'ROMANTİK'

Hakan Çakıcı (ZMO İzmir Şube Başkanı): Urla aynı zamanda bir turizm bölgesi. Buralar aynı zamanda tarım arazisi ama tarımla alakası olmayan kişiler burada daha çok hobi bahçesi gibi tarıma yönelince tarım vasfını kaybetmiş oldu. Bir anlamda 'ekonomik tarım' değil 'romantik tarım' yapıyorlar. Urla'da araziler kıymetlenince çiftçiler de tarlalarını satıyor. Çünkü tarım yapmak için sermaye gerek. Dışarıdan bir sermaye sahibi de gelip yüksek fiyatlarla talepte bulunduğu zaman çiftçi arazisini satıp gidiyor.

İSTANBULLUNUN GÖZÜ URLA’DA

İstanbulluların Urla’ya ilgisinin çok fazla olduğunu aktaran Gayrimenkul Uzmanı Deniz Kezer, Urla’yı bir tarım bölgesi olarak düşünmenin artık imkansız olduğunun atlını çizdi. Kezer, “Bu durum, Urla’ya özgü tarımsal hangi ürün varsa bunu kaybedeceğimiz anlamına gelir. Günümüzde tarım alanında üretim zaten artan maliyetlerden sıkıntı yaşarken burayı tarım arazisi olarak imkansız tutamayız. Urla’da tarım ve hayvancılık bitmiş durumda. Kendini bu yönde zorlamayan kim varsa elindekini bugün kazandığının yüzlerce katına satıp ömrünü kurtarıyor” diye konuştu. Urla’da tarım arazilerinin milyon liralara satıldığına dikkat çeken Kezer, “Bugün Kekliktepe denilen bir yerde tarım imarlı, 2.5 dönüm bir arsayı 24 milyon liraya satıyorlar. Bakın arsadan bahsetmiyorum tarladan bahsediyorum. Burayı rahatlıkla arsaya çevirebiliyorlar. 24 milyona alıp 50 milyona satabiliyorlar. Bunun alıcısı dışarıda bekliyor. Urla’da özellikle Kekliktepe bölgesinde İstanbullular kapıda bekliyor” açıklamalarını kaydetti.
 

SAKIZ ENGİNARI DEĞİL HİBRİT

Urla’da sakız enginarı üreticisi olan Sevtap Şengezer, bölgede sakız enginarı üreticisinin kalmadığını ve yarısının da tarlasını sattığını dile getirerek, “Hayat pahalılığından dolayı enginar üreticisinin yarısı üretimi kesiti. Her şeyin pahalı olmasının yanı sıra bir de üretici kolaya kaçmaya başladı. Hibrit üretimine yöneldi insanlar. Sakız enginarı tabi daha zor, bakımı nazik. Hibrit daha kolay ve daha çok mahsul veriyor. Sakız enginarını 80 kökten alırsınız yetiştirirsiniz 6 ay boyunca bakarsınız büyütürsünüz ve bir tek 10 tane 12 tane verir ama hibrit kök 50/60 tane veriyor. Böyle giderse ve sakız enginarı koruma altına alınmazsa yok olacak” diye konuştu. Tarım için direndiklerini aktaran Şengezer, Urla’nın coğrafi işaretli sakız enginarının koruma altına alınması gerektiğinin altını çizdi.