Haber/ Didar DEMİRCİ
Türkiye’de giderek daha da derinden hissedilen eşitsizlik, adaletsizlik ve ayrımcılık olguları toplumda bir arada yaşamamızı güçleştiren, temelde hepimizin insan olduğunu unutturan bir duruma geldi. Bu durumu çocukluğundan bu yana hisseden ve artık şikayetten öte eyleme geçmek için ömrü boyunca emek veren Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırma Vakfı (BAYETAV) Kurucu Başkanı Ali Rıza Çelik, vakfın kuruluş amacını ve bu amaç doğrultusunda nasıl bir yol aldığını 9 Eylül Gazetesi’ne anlattı.
ARKADAŞ ORTAMINDA OLUŞTU
Aslında hepimiz gibi ayrımcılıktan, şiddetten bunalan ve bu olumsuz havanın dağılması için bir umuda ihtiyacı olan insanların yolunun kesişmesi ve Ali Rıza Çelik’in çocukluğundan bu yana kafasında şekillenen birlik fikri, bugün hayata BAYETAV ile geçti. Köylü bir ailenin çocuğu olduğunu, tüm hayatının adaletsizliklerle mücadele ile geçtiğini aktaran Çelik, vakfın altında yatan felsefeyi hayatta aldığı yolun şekillendirdiğini ifade etti. Çelik, gelir dağılımının, toplumsal dengenin, aidiyet alanının çok çatışmalı olduğunu kaydederek, “Bunlara dair şikayet etmektense, bir şeyler yapmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Ben kendi adıma dedim ki; 'Bu kadar güzel şey düşünüyorum ama bir şeyler de yapmam lazım.' Bu ülkenin bir yurttaşı olarak elimi değil de, gövdemi taşın altına koymam gerektiğini düşündüm ve öyle de çalışıyorum” diye konuştu.
'BİR ARADA YAŞARIZ'
Çevresin
Temelde derin bir felsefe var
Ali Rıza Çelik ile yollarının 2019 yılında kesiştiğini, o yıllarda Çelik’in fikirlerinden çok etkilendiğini ve beraber yol yürümeye karar verdiklerini belirten Vakfın Genel Koordinatörü Ferhat Kentel, insanlara bir arada olacakları, ortamlar yaratmanın, birlikte bir takım faaliyetlere teşvik etmenin bir arada yaşamayı kolaylaştıracağını ifade ederek, “Vakfın kuruluşunda geniş bir felsefe var” dedi.
Eğitim, sanat, tarih…
Bir arada yaşama felsefesinin hayata geçmesi için verdikleri çabaya dikkat çeken Kentel, amaçlarının insanlara bir arada yaşamanın mümkün olduğunu göstermek olduğunu söyledi. Yaptıkları ilk çalışmalardan birinin de memleketteki kutuplaşma ortamında ‘bir arada yaşamanın’ kapasitesinin ne olduğunu ölçmek olduğunu açıklayan Kentel, bu doğrultuda yaptıkları 2 bin 100 kişilik anket, 70 kişilik mülakat ve Türkiye’nin 12 ilinde oluşturdukları tartışma ortamıyla birlikte elde ettikleri verileri paylaştı. Vakıf bünyesinde hayata geçirecekleri projeleri de anlatan Kentel, şöyle devam etti: “Üç alanımız var: İnsan ve Toplum Bilimleri, Sanat Tasarım, Hayat Bilimleri. Bu üç alan bizim en önemli alanlarımız. Bir de dördüncü var. O biraz daha eğitim alanının içine girecek bir alan diye düşünün. Onun daha vakti var. Diğerleri artık yavaş yavaş hayata geçiyor.”