İnsanı insan yapan, yüzüne güzellik katan ve

onu sevdiren tek şey kalbinin temizliğidir.

Yoksa hepimiz aynıyız, etten ve kemikten

oluşmuş bedenleriz. Bizi birbirimizden

ayıran tek şey kalplerimizin özelliğidir.

(Emily Jane Bronte-İngiliz Yazar Şair)

Daha 21’indeydi Neslican Tay. Kanserle müthiş mücadele ediyordu. Türkiye'nin sağlığını yakından -merak ve ilgiyle- takip ettiği isimdi. Hayata sıkı sıkı sarılışı “simge” olmuştu! “Dalgaları karşılayan gemiler gibi, gövdesiyle karanlıkları yara yara!” kavga veriyordu. Ona göre yasaklanması gereken tek şey; umutsuzluktu! Toplum arkasındaydı muhteşem desteğiyle. Kalbinin temizliği ışığı yüzüne yansımıştı! Hep şöyle diyordu; “Belki kaybedeceğim ama savaşarak kaybedeceğim!..”

***

Bir kez verilirdi hayat insana. Can Baba derdi ya; “Kalbinin attığı kadar canlısın/ Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç/ Sevdiklerin kadar iyisin…”

Öylesine canlı iyi yaşadığı o hayattan sevdiklerinden, sevenlerinden kopmak istemedi. Tam dört kez ölümle sınandı. Ama olmadı işte, yetmedi gücü Neslican’ın. Acı haberi hepimizi derin yasa boğdu. Kısa ömrüyle, örnek cesaretiyle. Direnciyle, yüzüne çok yakışan gülümsemesiyle. Hayat dersi vererek gönüllere yerleşti!..

***

Sonra Üsküdar Üniversitesi Rektörü Nevzat Tarhan çıktı. Uzmanlık alanı da psikiyatri olan!

Şöyle bir tweet attı: “#neslicantay kızımız çok çile çekti ama ümidini kaybetmedi. Ölümle yüzleşebilseydi #ölümbilincine sahip olsaydı, seküler dünyanın dünyasallaşma rüzgarına kapılmasaydı dinlerin #hayataanlamkatma ve #teselligücünden faydalanabilseydi hastalığı düşman gibi görmezdi diye düşündüm.”

Bir bilim yuvasında bilime arkasını dönmüş bilim insanından! Bir dönem FETÖ’ye de selam vermiş rektörden!.. Bir profesörün, genç coşkulu bir yaşamın bitişinden çıkardığı sonuç; ne yakıştı kendisine (!) Tam da dünya görüşüne uygundu!..

***

Bir gencin, bir güzel yüreklinin ölüme kafa tutmasından rahatsız olmak değildir de nedir bu?

Neden niçin rahatsız oluyorsunuz? Hele “gebersin” diyen hayat, insanlık, sevgi, umut, barış düşmanı trollar! Linç furyasına katılanlar! İçiniz ölmüş sizin içiniz. Yüreğiniz kurumuş yüreğiniz! Gazeteci-Yazar İsmail Saymaz’ın paylaşımı herşeyi özetliyordu: “Nevzat Tarhan haklı. Neslican, aslında hayatta kalmak için direnmeyip Cübbeli’den peygamberi rüyada

görme garantili yanmaz kefen satın alsaydı, belki biraz teselli bulabilirdi!”

***

Neslican! Yaşadığın sürece sonsuz mücadelenle fark yarattın, farklı oldun hep. Montaigne sözüdür; “Hayatın değeri uzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır!”

Nefretin kinin yüreklere yük olduğunu bilmeyenlere inatla “iyi” yaşadın!

Seni sevenler olarak iyi kalbine sarılacağız!

“Sen gül insanlar ağlasın!..”

“AtEş” rumuzlu twitter kullanıcısının tanımıyla “Umudun Kızı”, umut Işığı oldun bizlere!..