Hayatımızda birkaç senedir mutlaka birkaç dönüm noktası yaşıyorduk. Ama Ukrayna işgalinin, yakın zamanın onlarca dönüm noktasından daha bir devasa dönüm noktası olacağını görmek için siyaset uzmanı olmaya gerek yok. Rusya, Ukrayna işgalini ve sorununu yakın zamanda sonlandırsa dahi Rusya-batı ilişkileri ve dünya savaş öncesine asla dönemeyecek. Bu yeni konjonktür yakın geleceğimizi de çok hızlı etkileyecek. Siyasi alandaki bu değişimlerden ilk etkilenen de teknolojik gelişmeler olacak. Dünya tarihine bakarsanız nadir olarak kesin gerçekler ile karşılaşırsınız. Bu kesin gerçeklerden biri şudur; teknoloji siyaseti, siyaset teknolojiyi belirlemiştir. Teknoloji siyasetin siyam ikizidir. Peki yakın ve orta vade gelecekte, teknolojide ne gibi gelişmeler bizi bekliyor?

Almanya ilk hamleyi attı bile. Rusya karşısında Ukrayna’nın kaldığı durumdan hızlı bir ders çıkaran ilk ülke Almanya oldu; “Kendi güvenliğiniz için başka ülkelere güvenemezsiniz.” Avrupa ülkelerinde 2. Dünya Savaşı ile başlayan “NATO, ABD her şartta bizi korur” illüzyonu geçen ay Ukrayna işgali ile tamamen sona erdi. Yıllardır halkın ekonomik refahı için harcadıkları bütçeleri şimdi tekrar savunma için harcamaya başlayacaklar. Savunma sanayi için 100 milyar Euro bütçe ayırdı. Bu demek oluyor ki yakın zamanda savunma sanayi şirketleri teknolojide öncü rolü tekrar alacak. Artık günlük haberlerimizde bol bol ses hızını defalarca aşan hipersonik füze teknolojilerini ve onlara alınacak karşı önlem teknolojilerini görmeye başlayacağız. Eğer karşınızda yakalamakta zorlanacağız bir füze varsa önlemleriniz de daha sofistike olacak demektir. Bu da savunma sanayinde hızlı ve çok yavaş giden tehditlere karşı geliştirilmeye başlayan laser teknolojilerinin daha hızlı gelişeceğine delalettir. Bunun yanında çevremizi zaten çok hızlı saran drone teknolojilerinin iyice suyunun çıkacağını söyleyebiliriz. Tüm dünya, savaş sahasında “ucuz drone”lar ile sağlanan büyük etkinin farkına vardı. Şimdi ekonomisi güçlü Avrupa ülkelerinden de bu yönde adımların geleceğini göreceğiz. Savunma firmaları daha yükseğe çıkan daha “stealth”, radar izi düşük drone yapmanın peşinde olacak. Yan etki olarak kompozit malzeme teknolojilerinin geliştirilmesi hızlanacak. Savaş sanayindeki bu gelişmeler ister istemez günlük hayatımızı da etkileyecek. Pek çok işi dronlara yaptırmaya başlayacağız. Örneğin lojistik alanında şehirler içinde güvenli bir ağ oluşturmaya hız vereceğiz. Dronelar ile ürün dağıtım sektörünün ilk adımlarını bu on yıl içinde göreceğimizi düşünüyorum.

İşlemci teknolojisinin de drone ve malzeme teknolojisinin gelişmesi ile paralel bir ilerleme yapacağını söyleyebiliriz. Hem Covid-19 hem bu savaş durumu ile beraber işlemci üretimi sadece Asya ülkelerine bağlı yapılamayacağı iyice ortaya çıktı. Son iki sene de işlemci krizi yüzünden neredeyse her sektörde üretim yavaşladı. İşlemci ihtiyacı her sene katlanarak büyürken ülkelerin hayati gördüğü sahalardan biri de bu olacak. Kendi işlemcisini üreten ülkelerin sayısı artacak. İlk olarak da ABD işlemci üretim tesislerini kendi ülke sınırları içine almaya başlayacaktır. Elbette bu kadar otonom dronun olduğu yerde pil teknolojilerinin gelişmemesi beklenemez. Zaten elektrikli otomobillerin gelişimi katlanarak büyüyordu. Ama şimdi batı petrole ve doğalgaza dayalı bir enerji krizi yaşamamak için iyice otonom ve elektrikli araçlara bel bağlayacaktır. Bu da elektrik üretimi için petrol ve kömürden kurtulmak adına nükleer ve yapay güneş üreten füzyon reaktör teknolojilerinin gelişimini hızlandıracaktır.

İletişim teknolojilerinde de büyük bir atılım gelecektir. İki sebepten dolayı çok yakın bir zaman da quantum haberleşmeyi günlük hayatımızda kullanmaya başlayabiliriz. Birincisi, bir dronu yönetmenin büyük zorluğu dünyanın bir ucundan etki verdiğinizde ancak birkaç saniyelik gecikme ile bunun drona ulaşmasıdır. Quantum haberleşmesi ile bu sorun aşıldı. Quantum teknolojileri ile evrenin neresinde olursanız olun verdiğiniz bir etki istediğiniz yere anında ulaşır. Bu ilginç teknolojiyi mutlaka daha detaylı araştırın. Ama bilmeniz gereken Çin bu yönde atılımları çoktan attı. Dünyanın çevresinde şu an quantum uyduları yer alıyor. Savunma sanayileri de bu yönde atılım yapacaklardır. İkinci sebebi ise quantum haberleşmenin kripto potansiyelidir. Quantum haberleşmenin neredeyse kırılması imkansızdır. O yüzden savunma sanayi dört bir yandan bu teknolojinin geliştirilmesi için büyük bütçeler ayırmaya başlayacaktır. Quantum iletişim teknolojisinin gelişmesi “Quantum Bilgisayarları”nı da müjdeleyecektir. Rusya etkisi belki de hayatımıza “Quantum Bilgisayarları”nı sadece birkaç yılda sokabilecek bir etki olacaktır. Değişimin bir diğer büyük yeri finans piyasaları olacak. Rusya’ya olan yaptırımlar iyi hoş ama diğer ülkelerde ABD güdümlü olan geleneksel finans piyasasına güveni sarstı. Özellikle Çin gibi yayılma istekleri olan ülkeler böyle bir Demokles kılıcını kafalarında istemeyecektir. Yakın tarihte bu Ukrayna krizi, zaten hızlı bir şekilde yayılan Blockchain altyapılı kripto paraların ikinci neslinin doğuşu olarak kabul edilebilir.

Benim yakın gelecek için tahminlerim bu yönde. Siz de bu yeni durumun üzerine tahminler yaparsanız başka alanları nasıl etkileyeceğini öngörebilirsiniz. Bu çocuklarınızın ilgileneceği meslekleri tercih etmek içinde yol gösterici olacağından şimdiden hayatınızı etkileyecek bir analiz de olabilir. Öte yandan ben savaşların değil ahlak ve huzurun yol gösterdiği bir gelecek yaşayabilmeyi diliyorum. Sağlıklı günler dilerim.