Voleybolda Arkas, futbolda Göztepe İzmir'i nasıl Süper Lig platformunda başarıyla temsil ediyorsa, basketbolda da Pınar Karşıyaka bu bayrağı taşıyor. Hatta tıpkı Litvanya ve Yunanistan gibi İzmir'de de yer yer bazı bölgelerde birinci spor basketbolsa bunda Kaf Kaf'ın payı büyük. Yaşadığı şampiyonluklarla, çıkardığı yetenekli oyuncularla bu kente basketbolu sevdiren kulüp tartışmasız yeşil kırmızılılar. Dışarı çıktığınızda, sahildeki, parktaki potaların hep dolu olduğunu görürsünüz. 7'den 70'e kızlı-erkekli bir çok İzmirli, basketbolun heyecanını yaşar. Sadece izlemekle kalmaz oyuna da katılır. Potalarda oynamak ücretsiz ve istediğin kadar hünerlerini sergileyebiliyorsun ancak eskisi gibi boş arsalarımız olmadığından futbol artık paralı. İzlemek için de oynamak için de mangırları görelim diyorlar. Halı sahaya gidip, 12 kişi toplayıp uygun 1 saati kapmaktan başka çaren yok oynaman için. Çünkü en küçük boş araziye apartman dikiliyor. 1+1, 2+1 daireli süper lüks yapılar, büyüklerin çocukluklarını yaşamasını, çocukların ise hayallerinin oluşmasına engel oluyor. Top oynamak için illa spor okullarına gitmeye mahkum oluyorlar. Kendi başlarına, yaşıt arkadaşlarıyla kendi kurallarını belirleyip yaratıcılıklarını geliştiremiyorlar. Kendi kendilerine karar alma yetisi edinemiyorlar. Çoğu çakma futbol okullarında Fatih Terim'den Şenol Güneş'ten daha egolu antrenörlerden eğitim alıyorlar. Tam bu konuda bir örnek vermek gerek. Türk futbolunun önemli yıldızlarından Tümer Metin artık futbol yorumculuğu yapıyor ve bir antrenörün çocukları nasıl yanlış eğittiğini yaşadığı bir deneyimle anlatıyor. Seçim dönemi, oy atmaya gittiği okulun bahçesinde futbol okulu olduğunu görüyor ve izlemeye koyuluyor. Çocukları antrene eden hocanın, ipli düdüğünü öyle artistçe salladığını anlatıyor ki Tümer Metin, "Ben Fatih Hoca'nın düdüğünü böyle salladığını görmedim. Çocukları korkutmaktan başka birşey değil bu yaptığı davranış. Daha 9-10 yaşındaki bireylere 3'lü defansta şöyle oynanır, 4'lü savunmada şurada durman gerekiri öğretiyor. Yahu çocuk önce topa vurmayı öğrensin" diyor ve sahaya giriyor. Kendini beğenmiş antrenörün karşısına geçip kinayeli bir şekilde, "Ben sana nasıl düdük sallanacağını göstereyim diyor" ve antrenöre hatalarını anlatıyor. Eskisi gibi dışarıda rahatça top tepememekten şikayetçiyiz ya o yüzden konuyu çok dağıttık. Gerek İzmir'de basketbolun çok sevilmesi gerek de futbol oynayacak yerin kısıtlı olmasından dolayı Ege'nin İncisi'nde basketbolun çok daha rağbet gördüğünü rahatlıkla dile getirebiliriz. Basketbol Süper Ligi'nde de 2 takımı kaldırabilir bu kent. Daha önce bunun örneklerini yaşamadık mı? Tuborg(Troy) Pilsener, parkelerin tozunu attırmamış mıydı? Türk basketbolunun unutulmaz skorer guardlarından Damir Mrsic'i sarı siyahlı forma ile tanımış, çok sevmemiş miydik? O dönem pota altı oyuncularının hep sırtı dönük oyunlar oynamasına alışkın olduğumuzdan, belki de ilk kez 3'lük atabilen bir 4 numara görmüştük Tuburg'da. Teo Cizmic. Şu dönemde oynasa rahatlıkla o temiz bilekleriyle bir Euroleague takımında izlemez miydik? Daha sonra Bornova Belediyespor ve Aliağa Petkim de kalıcı olamasalar da Pınar Karşıyaka'nın ardından İzmir basketboluna ikinci bir heyecan getirmişti. Kaf Kaf'la hem üst yapıda, hem özkaynakta rekabet edecek, onu besleyecek, İzmirli sporseverlerin bir Süper Lig takımı görmeye ihtiyacı vardı ki yeni sezonda bu gerçekleşeceğe benziyor. Bakırköy Basket'in Süper Lig'e mali kriterleri yerine getirememesi sebebiyle çıkamama durumu var ve Petkimspor'un Süper Lig'e davet edilmesi bekleniyor. Petkimspor, Süper Lig hedefine ulaşırsa 6 sezon bu kategoride yer alıp 2014'te küme düştükten sonra kapanan Aliağa Petkim'den sonra ilçeyi ligde temsil edecek. Kırmızı, yeşil ve turkuaz renkli kulüp yeni sezon için iddialı adımlar atıyor. Ünlü Litvanyalı Antrenör Kestutis Kemzura ile anlaşan Petkim, transferde Ormanspor'dan Dorukhan Engindeniz'den sonra Galatasaray'dan Ege Arar'ı da kadrosuna kattı. Süper Lig kesinleşirse daha nokta transferlerin de gelmesi bekleniyor. Petkim'i yeni sezonda Pınar Karşıyaka ile aynı ligde görürsek basketbol heyecanımızın bir kat daha yükseleceği kesin. Umarım Aliağa temsilcisi, özellikle mali olarak doğru adımlar atıp, borçlanmadan kalıcı bir Süper Lig ekibine dönüşür. Gerçekten ikinci bir Tuborg Pilsener izlemeyi özledi gözler. Basketbol kadar futbolda da aynı sezon İzmir'den ikinci bir Süper Lig takımı çıksa ne şahane olur. TFF 1. Lig'in son haftasında Altay bir mucizenin peşinde koşacak. Cumartesi günü Adanasporlular'dan daha Adanalı olacağız Karagümrük'ü yenmeleri için. Temennimiz odur ki yeni sezonda basketbolda Petkim, futbolda da Altay'ı Süper Lig'de görürüz.