Geçen yıl sonunda yazdığım yazının başlığı ''Yeniden Umut'' idi. 2022'nin ilk ayı geçti bile. Umutla ilgili en ufak bir ışık kırıntısı bile yok görünürlerde.

Bakın Ocak ayında nasıl bir kabus yaşamışız ülkemizde; Korona salgını yine hız kesmeden devam ederken Sağlık Bakanı Fahtettin Koca akıllara ziyan bir açıklama yaptı. Endişe edilmemesi gerektiğini, hastalığın eski günlerdeki gücünde olmadığını söyledi bakan.

Bakan Koca bu açıklamayı yaptığı günlerde her gün neredeyse bir köy yok oldu, adeta bir uçak dolusu insan hayatını kaybetti. Ocak ayı itibarıyla 5 binden fazla kayıp verdik.

Gazetelerin üçüncü sayfalarından kadına şiddet ve kadın cinayetleri hiç eksik olmadı Ocak ayında.

Ve elbette hayat pahalılığı... 2022'ye zamlarla uyandık. 2021'de kimyası bozulan vatandaş yeni yılın ilk ayında elektriğe, doğalgaza, akaryakıta yapılan fahiş zamlarla feleğini şaşırdı. Karda tipide ucuz ekmek kuyrukları, yağ, pirinç kuyrukları uzayıp gitti 2022 Türkiyesinde... TUİK Ocak ayı başında yaptığı açıklamada enflasyonu yüzde 36 olarak belirlerken, kısa adı ENAG olan Enflasyon Araştırma Grubu yıllık enflasyonun yüzde 82 olarak belirlendiğini kaydetti.

Yüzde 36'lık enflasyon açıklaması iktidarı memnun etmemiş olacak ki TUİK başkanı alelacele görevden alındı. Yeni başkanın yarın açıklayacağı enflasyonun iktidarı mutlu kılacağından kimsenin şüphesi olmasın.

Ve Ocak ayında kar birçok şehrimizi esir aldı. Önce Adana-Gaziantep otoyolu 19 saat süreyle kapandı. Binlerce araç yolda mahsur kaldı. 186 kişi hastanelere kaldırıldı. Soğuk ve kar daha sonra İstanbul ve çevresini de etkisi altına aldı. Çevre karayolları ve şehiriçi yollar gece boyunca kapalı kaldı. Uçak seferleri iptal edildi. Havaalanının çatısı çöktü. Kış kışlığını yapar da devamı gelmez mi? 20 Saat boyunca sahada olan, kar temizleme çalışmalarını yerinden izleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir ay önceden verilen bir söz dolayısıyla İngiliz büyükelçisiyle bir saat bir lokantada buluşunca kıyamet koptu. Yandaş-yalaka medya gizliliği esas olan MOBESE kameraları görüntülerinin kendilerine servis edilmesiyle ortalığı ayağa kaldırdı. Yaygaralarında İstanbul'u kaybetmenin acısını, intikam hırsını ve korkularını görmek mümkündü.

İmamoğlu'nun lokantaya giden araçlarının MOBESE görüntülerinin kimin talimatıyla yandaş medyaya servis edildiği, bunların fütursuzca yayınlanması akıllara birçok soru işaretini getirdi. Bir de her ne kadar tam bir benzerlik yoksa da 1984 romanını...

Okuyanlar hatırlayacaktır; George Orwell'in '1984' adlı ünlü eserinde katı faşizmle yönetilen bir ülke anlatılır. Ülkenin her yerinde ''Büyük Biraderin Gözü Üstünde'' yazılı posterler vardır. Sokaklar, meydanlar hatta evler tele-ekran denilen kameralarla donatılmıştır. İnsanların her hareketi kontrol altındadır.

Biz yine Ocak ayı kabusuna dönelim; 20 yaşındaki tıp öğrencisi Enes Kara kaldığı cemaat yurdundaki baskılara dayanamayarak intihar etti. Şanlıurfa'da 4 yıldır atama bekleyen öğretmen adayı da yaşamına son verdi. KPSS birincisi de yetersiz görülerek ataması yapılmadı.

Gazeteci Sedef Kabaş, Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği gerekçesiyle gece yarısı evinde alınarak tutuklandı.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül görevden alınarak yerine Fetullah güzellemeleriyle tanınan, bakanlığı sırasında tacize uğrayan çocuk için 'rızası vardı' diyerek belleklere yerleşen Bekir Bozdağ getirildi.

Trabzon'da Erdoğan'ın mitinginde kürsüye çıkartılan 10 yaşındaki çocuğa, Kılıçdaroğlu'na hakaret ettirildi.

İşte 2022'nin Ocak ayı özetle böyle bir ay oldu. Son 20 yılın en kötü Ocak ayıydı. Umarız önümüzdeki bir yılın en iyi ayı olmaz.