Süper sıfatlı bitik ligin tek İzmir temsilcisi Göztepe’miz bu hafta İstanbul deplasmanında Beşiktaş ile oynadı. Göztepe rakibini en son tam 1 yıl önce, Gürsel Aksel Stadı’nın açılış maçında hem sahada hem de saha dışında mağlup etmeyi başarmıştı. Bu sefer 0-1 öne geçtiği maçta 2-1 mağlup olarak, üç puanı orta hakem Ali Şansalan ve video yardımcı hakem (VAR) Suat Arslanboğa ile birlikte 13 kişi oynayan rakibe bıraktı.

Maç öncesi görüşlerim şu şekildeydi. “Göztepe’nin yenebilmesi için teorik olarak en az bir gol atması ve yememesi gerek ya da attığından az yemesi... Takım Dörtlü Oligarşiye (Beşiktaş-Fenerbahçe-Galatasaray-Trabzonspor) karşı ortalama 4-6 pozisyon buluyor normal şartlarda (normal gidişli hakem konuşulmayacak kırmızı kartsız bir oyunda) bir ya da maksimum iki atar. Bu bağlamda skoru yiyeceği gol sayısı belirler. Kazanmak için, gol atabilmek, İrfan Can üst düzey performansı gerek, iyi alan savunması yapmak, duran toplarda çok akıllı olmak gerek... Kanat savunmaları muhteşem sayılmaz bu avantaj Göztepe açısından... 2-3’e 1’e 2 yakaladığında ele geçen anları iyi değerlendirmesi elzem bizimkilerin… Maç başı ortalama 10 şut çekiyorlar yarısı isabetli dikkat etmek kritik özellikle seken toplara. Göztepe defansının nispeten zayıf yönü ara ve araya topları sık kullanıyorlar, set oyununda ve hızlı çıkışlarda ara toplara dikkat etmek gerek. Tamamen açık oyunla yenmek çok çok zor kanımca o zaman 7-3 gibi fantastik sonuçlar çıkıyor. Bir şekilde daraltarak alan savunmasını iyi yapması gerek Göztepe’nin, topa sahip olduklarında da girebildikleri pozisyonları saçma kullanmamaları. Hakem Ali Şansalan olunca hakem le ilgili ön görüm en azından hakem konuşmayacağımız bir maç olabileceği şeklindeydi hatta lige denge getirmek adına Bjk adına aleyhte hata olabilir kanısındaydım.

Hakem konusunda yanıldım. Şu ana kadar Yılmaz Vural Hoca ile Göztepe’nin son Bitik Lig’e çıkışının ardından bu 10. Üçlü Oligarşi deplasmanı, Bu maçların alayında olduğu gibi, bu maçta da hakem konuştuk. Hakem Ali Şansalan, VAR Suat Arslanboğa ve Bjklilerin küçük bir kısmı dışında bütün Türkiye en az Bjk aleyhine iki penaltıyı (Göztepe’de saha içinden neden o pozisyonlarda itiraz gelmedi anlaması zor), 4-5 sarı kartı ve bir kırmızı kartı atladığını düşünüyor. Bu arada VAR sistemi olmasa Göztepe dörtlüktü. VAR en azından ofsaytlarda çalışıyor, buna karşı sert faul (kafaya yumruk, kafa atmalar, ayağa, bileğe, aşil tendonuna basmalarda, ayağa pas pas gibi basmalarda, yüze tokatlarda, ceza sahası içindeki sert faullerde kör olmasalar (Soner ve Zulj’a gösterilen sarı kart ise???) sonuç muhtemelen Göztepe lehine olacaktı. Bu hareketleri Göztepe yapsaydı da düşüncem aynı olurdu kısmını vurgulayarak, Beinsports görüntü yönetmeni “Sen görmediysen ben göstereyim.” demesine ve oldukça adil bir şekilde iki takımın kritik pozisyonlarını açsa da, ihlalleri hala göremeyen VAR koltuğundakilerin iyi niyetli olduğunu düşünmek imkânsız.

Hakem dışında… Göztepe beklediğim gibi 4-5 pozisyona girdi, bir atabildi. Girdiği pozisyonlardan özellikle karşı karşıya olanını Ndiaye kötü değerlendirdi. İrfan Can Eğribayat en iyi gününde değildi. Şut çektirmeme konusunda ve alan savunmasında nispeten başarılıydı defans. Buna karşı beklenmedik şekilde ofsayt taktiği uyguladılar, ilk gol o yüzden yendi.

Sonucu bir açıdan yandan girenler belirledi… Göztepe kulübesi bu açıdan nispeten zayıf olduğundan hamlelere yeterli karşılık gelemedi. Hakemler de klasik olunca sonuç mağlubiyet oldu…

Bu maçta neyi gördük? Takımda stoper önündeki orta saha oyuncuları (forvet arkasına kadar) üç kişi var kabul edersek bunlardan ayağı top yapan, gole yönelik etkili pas dağıtabilen iki kişi var şu an Soner ve Zulj. İkisi çıktığında yaratıcı-asist etkili pas yapacak kişi kalmadığını gördük. Kubilay- Napoleoni-İdeye ne yazık ki yetersiz kaldı (Napoleoni bence bu sezon Mossoro’dan daha az formda aslında). Obinna maç içinde top kesme açısından oldukça etkiliydi, dağıtma konusunda ise özellikle ilk yarı oldukça etkisizdi. Halil en iyi gününde değildi buna karşı etkiliydi, Tripic de çok etkili olmasa da gitsin diye düşünüldüğünde yaptığını tekrarladı golünü yazdı. Titi oldukça etkili son birkaç maçtır kaç top kesti sayamadım. Paluli Berkan kendi standartlarındaydılar.

İlk maçına çıkan Ünal Karaman için, taraftarın oyuncu değişiklikleri açısından düşüncesi değişikliklerin nispeten geç olduğu yönünde. Ayrıca takım hem Soner hem Zulj çıkınca yaratıcılık açısından etkisiz hale geldi, oyuna giren ancak Kubilay ve Napoleoni olabildiği için… Ünal Hocanın takımın saha içindeki ilk 11 ve yedek kapasitesini anlaması doğal olarak zaman alacak, zaman içinde müdahalelerin de Ünal Hocadan beklenen düzeye geldiğini göreceğimizi düşünüyorum.

Türk futbolu neden gelişemiyor? Türkiye Futbol Federasyonu Türk Futbolunun ederini, değerini artırmak istiyorsa ligin adil geçmesini sağlamalıdır. Üçlü ya da Dörtlü Oligarşi de gelişmek istiyorlarsa adil lig için çaba harcamalıdır. Bu sağlanmazsa ülke içinde düzgün ve adil bir rekabet görmeden sürekli kollanarak Avrupa’ya giden takımlar bunu orada göremeyeceklerinden kaybetmeye mahkûm olacaklardır. Ayrıca orta hakemler zaten felaket biliyoruz ama nispeten kurtarıcı VAR hakemleri maçı taraftarlardan daha rahat takip etmemelidir. Kendileri göremiyorsa en azından Beinsports görüntü yönetmenlerinin gözlerine soktuğu pozisyonları tarafsızca irdelemeleri gerekir. Aksi takdirde Türk Futbolu olarak hep beraber kendi çöplüğümüzde ya da Sayın Başkan Mehmet Sepil’in deyimiyle sirkimizde debelenmeye devam ederiz…