İstanbul ve Ankara’da doğru hamleler yapan CHP, İzmir’de çok yanlış bir hamle yapmadıkça, yine kazanacaktır. Üç büyükşehrin birden CHP’ye geçmesi, Türkiye için bir dönüm noktası olabilir.

İzmir’in farklı kesimlerinden önemli oranda destek kazanan Tunç Soyer’in adı, Merkez Yürütme Kurulu tarafından Parti Meclisi’ne sunulacakken, kesinlikle aday olmayacağını çok önceden açıklamış olan Kocaoğlu’nun “adayım” diyerek ortaya çıkması, özellikle kendi adına iyi olmadı.

Aday gösterilmeyeceğini çok iyi bilen Kocaoğlu’nun amacının Soyer’in adaylığını önlemek ve desteklediği başka birinin aday olmasını sağlamak olduğu çok açık. Kocaoğlu’nun ‘adayın açıklanmasında geç kalındığı’ yönündeki eleştirisi de mantıklı değil. Kazandığı bir önceki seçimde, kendisinin adaylığı Binali Yıldırım’dan çok sonra açıklanmış, bu durumu hiç eleştirmemiş ve sonuç da olumsuz olmamıştı.

Kılıçdaroğlu Ne Yapacak?

Sözcü’den Saygı Öztürk’e verdiği röportaja göre Kocaoğlu Kılıçdaroğlu’na “…vatandaş adaydan memnun kalmadığı için İzmir kaybedilirse, kenti terk etmek zorunda kalırım” demiş.

Oysa, İzmir’de küskün sayısını en alt düzeye indirecek; bilgisi, birikimi ve söylemiyle halka yeniden umut aşılayacak isim Tunç Soyer gibi görünüyor. Bağımsız 9 Eylül Gazetesi’nin anketinde de açık arayla önde olması, bunu kanıtlıyor.

Kılıçdaroğlu’nun sorunun büyümesini önlemek amacıyla, Soyer’in adını geçici olarak geri çekmesi çok doğru… Ancak Kocaoğlu’nun hamlesiyle Soyer’den vazgeçmesi yanlış olur ve yeni küskünler ortaya çıkarır.

“Şu isim, bu isim Ankara’ya çağrıldı” haberlerinin doğruluk derecesini yetkili bir isme sordum. “Yok öyle bir şey; randevu isteyenlere gün ve saat veriliyor, hepsi bu” dedi.

Geç mi Kalındı?

İzmir’de ve CHP’nin önde olduğu bazı yörelerde adayların hala açıklanmamış olmasını bir hata olarak görmüyorum. Aksine; kalan zamanı daraltarak, olası küskünlerin başka partilerden veya bağımsız olarak aday olmalarını, yani oyların bölünmesini engellemeye yönelik bir taktik olarak değerlendiriyorum. Geçen zaman içinde, aday adaylarını daha iyi tanıma şansı da elde edilmiş olabilir.

2014 Seçimlerinde Soyer ve Kocaoğlu

2014’teki yerel seçimlerin öncesinde “İzmir’de CHP’li bir başkan varken aday adayı olmayı kendime yakıştıramadım. Görev verilirse, İzmir’in bütün Türkiye’nin gurur duyacağı bir kente dönüşmesi için nöbeti devralmaya hazırım” diyen Soyer, Kocaoğlu adaylığını açıklayınca sözünü tutarak, adaylıktan çekilmiş ve Kocaoğlu’nu desteklemişti.

Kocaoğlu’nun yanlış hamlesinden sonra bile sükûnetini koruyan Soyer, “Yasal hakkını kullanıyor. Adaylık, yasal hakkıdır, kendi takdiridir” sözleri ile takdiri hak etmiş, iyi bir Büyükşehir Belediye Başkanı olacağını; diğer özelliklerinin yanında, üslubu ile de koltuğu dolduracağını kanıtlamıştır.

Sonuç

Umarım Kocaoğlu yaptığı yanlıştan döner; Soyer dahil, hangi aday açıklanırsa, onu candan destekleyeceği sözünü verir. Aksi takdirde, yıllardır yaptığı güzel hizmetlerle değil, son büyük yanlışıyla hatırlanacaktır.

Umarım CHP yönetimi en kısa zamanda başkanlığa çok yakın olan Soyer’in adaylığını açıklar. Herhangi bir nedenle Soyer’i aday göstermekten vazgeçerlerse, en şanslı adayın, belediye konusunda deneyimli ve donanımlı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır olduğunu düşünüyorum.

Umarım kazanan İzmir ve Türkiye olur.