Futbol sahalarımız eskiden ya topraktı ya da doğal çimden oluşuyordu. Doğal çim sahaları da sadece profesyonel takımlar kullanırdı ya da profesyonel takımların sahaları sadece doğal çimdi. 80’lerden sonra tabii bu… Daha öncelerinde herkes genelde toprakta oynuyormuş. Toprak saha da, eğer biraz çakıllıysa yandın! Her kaymada baldır, bacak kan revan… Yağmurda toprak yumuşuyor ama drenaj yoksa maç sonuna kadar her yer göl… Arada dereler oluşur minik minik… Hava ayaz oldu mu hiç oynanmaz toprak sahada… Soğuk bir yandan, kaya gibi olmuş zemin bir yandan…
Doğal çim de pahalı tabii… Bakımı bir kere çok zor! Hem zahmetli, hem parası çok… Sonraları halı sahalar türediler. Hemen her semtte bir halı saha açılmaya başlandı. Okul bahçelerinde falan… Yeşilde hiç oynamamış ya da gece maçı yapmamış futbol tutkunları için mükemmel birer tesis gibi görünüyorlardı bu sahalar. Her yanı kapalı, ışıklandırmalı, gerçek maça çıkar gibi çıkıyordu takımlar halının üzerine…
Doğal çime bakmak zor ya! Toprak sahalar da hızlıca hem yerel yönetimler hem de Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlükleri tarafından halıya çevrilmeye başlandılar. Tıpkı halı sahalardaki gibi… Su tutmamasına özen göstererek, altlarına kauçuk serip, halının içinde de benzer plastik malzemeyi de serperek yapıldılar. İnsanların hoşuna gitmiyor değildi bu yeni suni çim denen sahalar. Toz neredeyse tamamen ortadan kalkmıştı. Daha düzgün ve tertipli hale gelmişti. Kireç çizgi çekmek de yoktu artık…
Ama topçu alışkın tabii… Kramponla çıktı sahaya ve zemine bağlı sakatlıklar artmaya başladı. Yıllar geçti ve antrenörler artık topçularını uyarıyorlar; “halıda oynayacaksanız yumuşak, halı saha ayakkabısı denen türden ekipman kullanın” diye… Özellikle alt yaş grupları ve amatör takımlar suni çim sahalarda oynuyorlar. Pubis adı verilen rahatsızlığın da suni çimde rahat hareket imkânı vermeyen pabuçlardan kaynaklandığını iddia edenler de var! Son dönemlerde pubis rahatsızlığının bu nedenle arttığına inananların sayısı da az değil doğrusu!
Gönül isterdi ki ülkemizdeki tüm sahalar, semt sahaları da dâhil olmak üzere yemyeşil ve mis kokan doğal çim olsaydı. Ama hayaller ve gerçekler bazen örtüşmüyor.
Şimdi soruyorum; Toprak mı, suni çim mi?