Küçük Temel'e, büyüyünce ne olacağını sormuşlar;" Sağluk olacağum!" demiş. "Sağlıklı demek istedin herhalde?" demişler. "Hayır sağluk dedum!" demiş küçük Temel, "Pöylece ordunun da, Meclis’in de, hatta yarginun da paşı pen olacağum. Çünkü pugün okulda öğretmenimuzden her şeyun paşinun sağluk oldiğinu öğrendum." (Bir Ulvi Puğ fıkrasıdır.)
 

****

Sayın Cumhurbaşkanımız da yarı Karadenizli, o da küçükken Temel gibi SAĞLIK olmayı istemiş olmalı. Bir yurtdışı gezisinden önce; "Ben Yargının da Cumhurbaşkanıyım" demişti. Dediğini de yapıyor, yaptırıyor. Küçük Temel büyüyünce her işin başı olamamış ve ne yapalım sağlık olsun diyerek imam olmuş. Bütün vaazlarında; "Her ne olursa Allah'tandır" der dururmuş.
Bir gün Dursun sokakta gördüğü Temel’e sessizce yaklaşıp, ensesine okkalı bi tokat patlatmış. Temel öfkeyle arkasını dönünce Dursun; "Ne o Temel Hoca, niye öyle bakaysun? " demiş, "Madem her şey Allahtan, bu tokat da Allah'tandur." "Eyvallah uşağum!" demiş Temel. "Tokatun Allahtan olduğunu ben de bileyrum. Bileyrum da acaba bu kez tokatu hangi pezevengin eluyle attirdiğuni merak ettum!”


*****

Türkiye öyle bir hal aldı ki AK Parti'ye hatta partiye bile değil onun genel başkanına uygun davrananlar ödüllendiriliyor, aykırı davrananlar da mutlaka bir şekilde cezalandırılıyor. Son Tokat’ı bir hakim yemiş. Hakim sayın Kürşad Bektaş... Kürşad Bektaş Gezi Davası'nda; “Sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeterli delil bulunmadığından beraatleri, tutuklu sanık Osman Kavala’nın da tahliyesi gerekir” diyerek karşı oy kullanan tek hakim. Ee, ben yargının da Cumhurbaşkanıyım, diyen sayın Erdoğan, Gezi davası ile ilgili hükmünü vermişken sen o hükme karşı çıkarsan Tokat’ı da yersin. Neticede Kürşad Bektaş’ı da İstanbul’dan Tokat’a sürmüşler. Sürmüşler diyorum çünkü vurgun şarkısında; “Seninle cehennem ödüldür bana. Sensiz cennet bile sürgün sayılır” dediği gibi verilen bu karardan sonra İstanbul’dan Tokat’a çıkan tayin de bal gibi sürgün sayılır.

*****

Öğrenmenin yaşı yoktur derler. Bizim çocukluğumuzda yurttaşlık bilgisi dersleri olurdu. Sonra hukuk fakültesini bitirdim. Eh 34 yıllık da avukatım. Bugüne kadar hep yargının bağımsız olduğunu sanırdım. Tıpkı Amerika’yı Müslümanların keşfettiğini çok geç öğrenmem gibi sayelerinde yargının Cumhurbaşkanına bağlı olduğunu da iyice öğrendim.


*****

Temel, birkaç yıl sonra askerde kendisine tokat atan komutanı ile aynı tren kompartımanına düşmüş. Kompartımanda onlardan başka bir yaşlı kadın ve bir genç kız da varmış. Tren karanlık bir tünele girince önce bir öpücük sesi sonra da şiddetli bir tokat sesi duyulmuş. Yaşlı kadın, "Aferin genç kıza, kendini öpen çapkın gence dersini verdi" diye düşünmüş. Genç kız, "Şu salak genç, ben dururken yaşlı kadını öptü ve tokadı da yedi" diye düşünmüş. Albay, "Şu işe bak yahu, kızı genç öptü tokatı biz yedik" diye düşünürken Temel;" Oh be!" demiş "İyi ki önce avucimu öpüp tokatu alpayun suratina patlattum da yıllar sonra intikamimu aldum!"


******

Eski Roma Hukukunda tokat atmanın cezası 50 semismiş (Roma parası). Zenginler, istediğine tokatı yapıştırıp, yardımcısının uzattığı keseden aldığı parayla ödemeyi yapıp geçerlermiş. Demek ki Roma Hukuku'ndan bu yana milleti tokatlayanlar hep zengin ve güçlü, zengin ve güçlüler de hep haklı oluyorlarmış.


******

En sevdiğim yazarlardan G. Guarachi'nin ünlü kahramanı Papaz Don Camilla’dan kıçına okkalı bir tekme yiyen Peppone öfkeyle bağırır: "Devrim olduğunda savunmasız halka kalkan bütün eller teker teker kırılacaktır!" Sonra tokat değil tekme yediği aklına gelmiş gibi ilave eder: "Hatta bu eller birer ayak olsa bile..." Biz kitaptaki Peppone gibi devrim falan beklemiyoruz. Bizim beklediğimiz Genel Seçim. Seçimde bu iktidar değişip, vatanın her bir karışında devlet, devletin her bir biriminde hukukun üstünlüğü ve adalet egemen olup, tüm millet el ele verdi mi...

İşte o zaman;

Milletin parasını tokatlayanlardan da milletin kendisini tokatlayanlardan da hesap elbette sorulur.
Sorulacaktır da... Albayı Tokat’layan Temel gibi... Biraz daha sabır! Bu kadar Tokat’tan bahsetmişken en sevdiğim Tokat türküsü ile bitirelim yazımızı.

Değmen benim gamlı yaslı gönlüme
Ben bir selvi boylu yardan ayrıldım.


*****

Evet bunlar da ilk seçimde iktidardan ayrılacaklar. Ve artık ellerimizi birbirimizi Tokatlamak için değil, birbirimizle TOKALAŞMAK için kullanacağımız bir siyasi iklimi hep birlikte yaratacağız.