Bir otobüs dolusu gazeteci ve Başkan Aziz Kocaoğlu ile Tire'ye gidiyoruz. Büyükşehir'in Tire Belediyesi ile ortaklaşa yaptığı Tire Stadı'nda son viraja girilmiş, stat inşaatını yerinde inceleyeceğiz. Otobüsümüz belediyenin önünden hareket ediyor, güzergahımız Bornova üzerinden. Yolda trafik sıkışık, gazeteciler Aziz Başkan'a takılıyor, o da esprilere tebessümle cevap veriyor; Büyükşehir çalışıyor...
Yol boyunca laf lafı açıyor. Başkana bir soruyoruz bin ah işitiyoruz. Aziz Kocaoğlu iki konuda hem çok kararlı hem de biraz üzgün. İlki yerel kalkınma konusunda gerçekleştirdiği hamleler. İkincisi ise Çiğli'de yapılacak olan katı atık bertaraf tesisi.
"Sayıştay'dan Büyükşehir'e şok" başlıklı haberi soruyoruz. Okumayanlar için kısa bir hatırlatma yapalım: “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilçelerde üreticilere sağladığı proje destekleri Sayıştay tarafından kabul edilmedi. Belediyenin kooperatif, meslek odaları ile çiftçilere sağladığı ayni ve nakdi yardımlar mevzuatlara aykırı bulundu...”
Haber bu minvalde sürüp gidiyor.

KENTE MAKYAJ YAPMAK YERİNE


Raporu okuduğunuz zaman hayretler içinde kalıyorsunuz. Rapor, bir usulsüzlüğü vurgulamaktan ziyade siyasi değerlendirmelerle dolu. Birkaç küçük örnek verelim. Üreticilerin bu desteklere ihtiyacı olmadığı tespit edilmiş! Belediye yetki ve sorumluluklarını aşıyormuş, aşırı miktarda yardım ve tarımsal destekleme yapıyormuş! Belediyenin 18 ziraat odası ile yaptığı protokol kapsamında çiftçiler için kurulan araç ortak tarım makine parkı, üreticilere dağıtılan koyun ve keçiler, incir ve zeytin üreticilerine hibe edilen kasalar çok yanlış uygulamalarmış!
Haberin içeriğine baktığınızda tamamen siyasi bir rapor olduğu ve Büyükşehir'in yerelde tarımsal kalkınma modelinden rahatsız olan birileri tarafından yazdırılıp servis edildiği ortada.
Kocaoğlu yerelde tarımsal kalkınma modelinden geri adım atmamak, aksine modelin geliştirilerek sürdürülmesi konusunda kararlı. Tire özelinden örnek veriyor. Süt üreticilerine verilen destekler sonucunda bölgenin süt üretim merkezi haline geldiğini anlatıyor başkan. Sütaş'ın Tire'ye büyük yatırım yaptığını, günlük 1000 ton süt işleme kapasitesine sahip tesis kurduğunu, halen 600 kişiyi istihdam ettiğini, bu sayının 850 kişiye çıkacağını anlatıyor.
Raporun yazılmasında son yıllara ait istatistik bilgilerin yarattığı rahatsızlığa vurgu yapıyor. İzmir'in, tarımsal alanda Türkiye ortalamasının çok üzerinde büyüme ve katma değer sağladığını, kırsaldan şehre göçün önlendiğini anımsatıyor Aziz Başkan ve ekliyor, “Kırsala yaptığımız bu yardımların siyasetle alakası yok. Ben tribünlere oynasam, kırsala aktardığımız kaynaklarla kent merkezine makyaj yapardım. Seçimlerde alacağım oyu düşünsem, seçmen sayısı az kırsala yatırım yapacağıma seçmeni çok olan kent merkezine popülist projeler yapardım. Bizim derdimiz kalkınma. Bu yüzden geri adım atmak yok, yardımlar devam edecek.”

İZMİR ÖKSÜZ VE YETİM


Kocaoğlu'nun dertli olduğu konulardan biri de Çiğli Harmandalı bölgesinde kurulması planlanan İzmir Katı Atık Geri Dönüşüm ve Biyogaz Tesisi konusunda yaşanan sıkıntılar. Kimsenin önünde baş eğmediğini, ancak bu tesis için karşı dava açan avukatlara yalvardığını söylüyor Kocaoğlu. Bir de tespiti var. 'Bu şehrin kanaat önderleri yok' diyor. Kentin çıkarına olan konularda kanaat önderi geçinen kişilerin sessiz kaldığını, konu maddi manevi çıkar sağlama olduğunda herkesin aslan kesildiğinden şikayetçi. 'İzmir öksüz ve yetim bir kent, bu yüzden kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz' diyor.

SPORSEVER BAŞKAN VE BİR ÖNERİ


Bayındır sapağında Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek de katılıyor kafilemize. Tayfur Başkan hem çok heyecanlı hem de çok sevinçli. Yıllarını spora adamış başkanın bu sevincine Tire Stadı'nı görünce biz de ortak oluyoruz. Tayfur Çiçek'e stadın yapılmasıyla birlikte üzerindeki yükün arttığını, artık Tire 1922'in hedefinin 2. Lig hatta 1. Lig olduğunu söylüyoruz. Başkan gülerek karşılıyor bu sözleri ve neden olmasın diyor. Tire'ye son derece modern bir stat inşa edilmiş. Tribünlerin tamamı kapalı. Seyirci sahaya yakın, akustik harika. İki aya kadar stat maç oynanacak hale gelecek. Şu kadarını söyleyeyim Tire Stadı, Buca Arena'dan da, Atatürk'ten de, Bornova Doğanlar Stadı'ndan da güzel ve modern. Bu güzel stadın atıl kalmaması gerek.
İzmir futbolunun yükselen iki değeri var. Biri ilk sezonu olmasına rağmen Süper Lig'de başarıdan başarıya koşan Göztepe. Sarı kırmızılılar Bornova Doğanlar Stadı'nı benimsedi. Taraftar bu stadın uğuruna inanıyor ve her maçta stadı dolduruyor.
Diğer yükselen değerimiz ise Altınordu. Şeytanlar'da başarı için her şey tamam. İleri görüşlü bir başkan, tesis, bilimsel bir yönetim, organizasyon ve benzeri... Tek bir şey eksik: Taraftar...
Önerim Altınordu'nun maçlarını Tire'de oynaması. Futbolsever Tireliler eminim Altınordu'yu bağrına basacak ve Şeytanlar hak ettiği taraftar desteğine kavuşacaktır.
Umarım Göztepe, Karşıyaka ve Alsancak Statları da kısa sürede inşa edilir ve bu stat konusu İzmir'in gündeminden düşer.