Spor yazarlığım dolayısı ile Portekiz’e gittiğimde hep futbol ve de diktatör Salazar’ın ülkeyi 41 yıl nasıl yönettiğini herkes gibi ben de merak edip sorguladım. Zaten Salazar kendisine bunu soranlara hafif bir gülümseme ile “Tres F ile” yani “3 F ile” diye cevap vermiş. Kısacası 3 Fdenilen şu: Futbol, Fado ve Fatima…

Evet, Diktatör Salazar’ ın 41 yıl, 3 F formülü içindeki futbol ile de halkını uyuşturduğu ifade edilir.

Gelelim çağımızın en çok sevilen oyunu olan futbola… Futbol, İngilizce’ de foot-ayak ve ball-top kelimelerinden adını alan “ayak topu” oyunudur. Tabii ki, futbol din, dil ve politika farkındalıklarını da ortadan kaldırmıştır. İşte başta 'üç büyükler' Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş olmak üzere tüm takımlarımızım nerde ise yarıdan fazlası yabancılardan oluşmaktadır. Şimdilik Trabzonspor’un şampiyonluğa en yakın olarak görüldüğü Süper Ligi'mizde Türk futbolunda Ege’yi temsil eden Altay ve Göztepe’miz de ölüm-kalım mücadelesi vermektedir. Oysa ki, iki takımımızda modern saraylarına, statlarına sahipler; ama rahmetli Müzeyyen Senar’ın da okuduğu şarkı sözündeki gibi iki takımımız gelecek sezon ligde olmazlar ise “Neyleyim köşkü neyleyim sarayı içinde salınan yârim olmayınca” diyerek ah, vah edebiliriz!

***

Ve gelelim bahsi geçen Türk futbolunun merkezi ve başındaki yani TFF-Türkiye Futbol Federasyonu’ndaki 'deprem'e… Malum 2019’da seçimle iş başına gelen ve görev süresinin bitmesine bir yıl kalan TFF Başkanı Nihat Özdemir, “Bu adamlarla uğraşılmaz” diyerek ani bir kararla görevinden istifa etti. İstifanın domino taşları gibi deprem niteliğindeki sarsıntıları devam ediyor. Bu konuyu pek tabii ki, Futbol Adamları Derneği’nin (TÜRFAD) sevilen, sayılan yöneticisi, İzmir Şube Başkanı yıllanmış dostum Bahri Vreskala ile görüşüp sizlerle paylaşmak istedim. Bilindiği gibi Bahri Vreskala Türk sporuna Ankara, İzmir, İstanbul’da İl Spor Müdürü, yani bürokrat olarak hzmet vermiş birçok projeye imza atmış kişidir. İşte Vrerskala’nın bana söyledikleri:

“Futbolumuzda yaşanan bu karışık ortamda gelen ani kararı ben şahsen bekliyordum. Kulüp başkanları, yönetimleri ve oy hakkı olan spor adamlarının oyları ile seçilen yönetime saygı duyulmalıdır. Önemli olan alınan kararların futbolumuza olan etkisinin uzun vadede ne olacağıdır. Ne yazık ki mevcut yönetimler, her zaman ifade ettiğim gibi uzun vadeli değil kısa vadeli, günü kurtarma projeleri ile zamanı harcamaktadırlar. Maalesef bu yanlış uygulamalar futbolumuzu olumsuz etkile mektedir. Eğer görevdeki TFF Başkanı bu istifa uzun süredir” aklımda idi, geldiğim günden itibaren yıpratıldım, bu anlık bir olay değildi, çok yıprandım, bazı kulüp başkanlarının istediklerini yapmadım, adeta yıldım, inanın bu adamlarla uğraşılmaz” diyorsa, orada başarı olmaz. İşte bu nedenle ben Nihat Özdemir’e hak veriyorum. Yanlış zihniyet değişmedikçe bu tür olaylar devam edecek ve futbolumuzda beklenilen, istenilen başarı gelmeyecektir! Her işte başarı için devamlılık esastır. Ayrıca ligler bir bütündür. Her takım eşit haklara sahip olmalıdır. Uzun yıllar 'üç büyükler' diye adlandırılan bazı kulüplerin puan durumları bellidir! Pek de söyledikleri gibi üç büyükler değilmiş! Ama Başkan Nihat Özdemir’in üç büyükler diye kendilerini üstte gören kulüplerden şampiyonluk haklarını Anadolu takımlarına Bırakmalarını söylemesinin ardından anlaşmazlık çıkmış ve tartışma yaşanmıştır. Haklarının korunmasını istemesine rağmen, üç büyük geçine kulüplerle birlikte 20 kulüp başkanının istifa etmesi için baskı kurmaları Başkan Nihat Özdemir’in bu kararı almasında etkili olmuştur.

Özdemir’in kulüplerin karşı çıkmalarına rağmen, Haziran 2021 de aldığı önemli bir karar ile futbolumuzun kanayan yarası olan ve kendi evlatlarımızın önünü kapatan yabancı futbolcu sayısının zaman dilimi içinde azaltılarak çok az sayıya düşürülmesi kararı ile futbolumuzun kurtuluş reçetesini hayata geçirmiş, kulüplerin baskılarına boyun eğmemiştir. Dileğim odur ki, gelecek yeni TFF Başkanı'nın kulüplerin isteklerine uyarak alınan bu ciddi karardan vaz geçmemesidir. Aksi takdirde futbolumuz her geçen gün değer kaybedecektir Hayırlısı olsun ancak, Haziran ayında yapılacak TFF Başkalığı seçimlerinde başkanlık koltuğuna oturacak kişinin de işi zor olacaktır. Eğer Nihat Özdemir’in aldığı ciddi, sağlıklı kararları devam ettirmez ve ciddi atılımlar yapmazsa değişen bir şey olmayacaktır.”