Adam karısını öldürmüş.
Durun baştan anlatayım.
Eve gelmiş bakmış eşi telefonda bir şeylere bakıyor.
Facebook'a girdiğini görünce delirmiş.
İki bıçak darbesiyle yere yığmış eşini...
Hızını alamamış karısını suça teşvik ettiğini düşündüğü abisinin eşini de bıçaklamış.
Bilanço bir ölü bir yaralı...
Ucuz kahraman mahkemede klasik bir savunma yapmış, “eşim beni aldatıyordu”demiş.
Telefon kayıtları incelenmiş böyle bir duruma rastlanmamış.
Ama mahkeme “sanık çok ısrarcı” diyerek cezada indirim yapmış.
Bir başka şehirde başka bir olay daha yaşanmış.
23 yaşındaki gencecik bir kız çalıştığı hayvan hastanesinin sahibinin tecavüzüne uğramış.
İşin içinde tecavüz var, darp var, alıkoyma var, delil karartma var...
Genç veteriner susmamış yargıya başvurmuş ve sonunda kendisine bunları yapan anlı şanlı profe-sörün tutuklanmasını sağlamış.
Bütün bunları niye yazdım?
İşin mahkeme tarafı, adalet tarafı bir yana; bu coğrafyada çok mağdur kadın var.
Sabahın 7'sinde işe gidip yorgun argın eve dünüp, üç çocuğunun yeme içme gibi bütün ihtiyaçlarını karşılayan, evin temizlik sorumululuğu tamamen kendi üzerinde olan ve uyuma dışında dinlenmesi olmayan kadınlar da var.
Ama onlar mağdur sınıfına bile alınmıyor.
Ama varlar ve çoklar.
Evet bu coğrafyada mağdur kadın çok...
Mağdur olmayan, hatta mağdur eden kadınlar da yok değil...
Ebru Polat diye bir kadın var.
Popçu olduğu söyleniyor.
Sesinden tanımam imkansız.
Tanıyana da rastlamış değilim.
Ama gazetelerdeki fotoğraflarını gördüm.
Güzel bir kadın. Dikkatli bakıldığında estetik zenginliği içinde olduğu da görülüyor.
E kendi tercihi...
İşte bu kadın, tamamen duygusal düşüncesini aktarmış.
Demişki; “Sevgilim bana ekonomi sınıfından bilet alırsa ondan ayrılırım. Business Class olmayan, baştan sona ekonomi olan uçakta problem yok”
Bu açıklamaya istediğiniz yorumu yapabilirsiniz.
Zaten Twitter'de epey hırpalamışlar kadını.
Sinirlenen bir delikanlı, “sana akbil basmam” cevabı yapıştırmış.
Yani hepsi bu ülkenin insanları...
Hindistan'ı anlatan bir belgesel izlemiştim.
Tezatlar ülkesi olarak tanıtılıyordu.
Tezat görmemişler.
Bizim elimize kimse su dökemez...
