GENEL

Temiz hava lüks değil: Hayati bir hak

Bugün Uluslararası Temiz Hava Günü. Dünyada 8 milyondan fazla, Türkiye’de ise yaklaşık 70 bin insan hava kirliliği yüzünden yaşamını yitiriyor. Fosil yakıtların kullanımına bağlı artan kirlilik, milyonlarca kişiyi hasta ediyor.

Abone Ol

7 Eylül, Uluslararası Temiz Hava Günü olarak kutlanıyor. Ancak tablo pek parlak değil. Dünya nüfusunun yüzde 99’u hâlâ kirli hava soluyor. Her yıl dünya genelinde 8 milyondan fazla insan hava kirliliğine bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor. Türkiye’de ise bu sayı yaklaşık 70 bin kişiye ulaşıyor. Uzmanlara göre kirlilik, yalnızca sağlık sorunlarına değil, aynı zamanda ülke ekonomilerine de büyük bir yük bindiriyor.

Sağlık üzerindeki etkiler giderek artıyor

Kirli hava, solunum yolu hastalıklarından kalp-damar rahatsızlıklarına kadar birçok sağlık sorununa yol açıyor. Dünya Sağlık Örgütü verileri, sınır değerlerin pek çok şehirde aşıldığını ortaya koyuyor. Türkiye’nin birçok kentinde nefes almak bile sağlık için ciddi risk taşıyor. Özellikle kronik hastalığı olan bireyler, çocuklar ve yaşlılar en savunmasız gruplar arasında yer alıyor.

Hava kirliliğinin en önemli nedenleri arasında kömür başta olmak üzere fosil yakıtların kullanımı gösteriliyor. Enerji üretim tesisleri, yoğun sanayi bölgeleri, artan ulaşım trafiği ve ısınmada kullanılan kömür, kirliliğin başlıca kaynakları. Uzmanlar, bu nedenlerin biliniyor olmasının aynı zamanda çözüm için de bir fırsat sunduğunu vurguluyor: “Doğru politikalar ve uygulamalarla herkes için temiz hava mümkün.”

Türkiye’de tablo endişe verici

Türkiye’nin farklı şehirlerinde yapılan ölçümler, hava kalitesinin kritik seviyelerin üzerinde olduğunu ortaya koyuyor. Nefes almak dahi sağlığı tehdit eden bölgelerde, çocuklarda astım vakaları artarken, yetişkinlerde kalp-damar rahatsızlıkları yaygınlaşıyor. Ekonomik boyutuyla da dikkat çeken kirlilik, iş gücü kayıpları ve sağlık harcamalarında büyük bir yük oluşturuyor.

Temiz Hava Hakkı Platformu 10 yaşında

Bu yıl aynı zamanda Temiz Hava Hakkı Platformu’nun da 10. kuruluş yıldönümü. 2015 yılında sağlık meslek örgütleri ile çevre ve iklim alanında faaliyet gösteren kuruluşların ortak çabasıyla kurulan platform, on yıldır “Herkes için temiz hava” çağrısını sürdürüyor. Platform, özellikle yerel yönetimlerin ve merkezi idarenin sorumluluk alması gerektiğini hatırlatarak, etkili denetim ve politika değişiklikleri talep ediyor.

Uzmanlara göre hava kirliliğinin azaltılması için öncelikle kömürden çıkış planlarının hayata geçirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması ve ulaşımda çevre dostu çözümlere yönelinmesi gerekiyor. Ayrıca şehirlerde yeşil alanların çoğaltılması ve sanayi tesislerinin sıkı şekilde denetlenmesi de hayati önem taşıyor. Temiz hava, bir lüks değil, herkesin hakkı olarak görülüyor.

Umut verici mesaj

Temiz Hava Günü vesilesiyle yapılan açıklamalarda, bireysel farkındalık kadar siyasi iradenin de kritik rol oynadığı vurgulandı. Platform temsilcileri, “Hava kirliliği kader değil, çözülebilir bir sorun. Yeter ki doğru adımlar atılsın” mesajını paylaştı.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Günümüzde dünya nüfusunun %99’u kirli hava soluyor. Dünyada her yıl 8 milyonun üstünde, Türkiye’de 70 bine yakın insan hava kirliliği nedeni ile yaşamını yitiriyor. Milyarlarca insan temiz hava soluyamadığı için pek çok sağlık sorununa maruz kalıyor. Bu sağlık sorunlarının bireylere ve ülke ekonomilerine getirdiği ekonomik yük de azımsanamayacak büyüklükte. Türkiye’nin birçok kentinde nefes almak sağlığımız için risk taşıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün sınır değerleri aşılmaya devam ediyor. Kömür başta olmak üzere fosil yakıtların kullanıldığı insan faaliyetleri (enerji üretimi, sanayi, ulaşım, ısınma) hava kirliliğinin başlıca nedenleri. Bu nedenleri bilmek bizi güçlü kılıyor: Çünkü biliyoruz ki doğru politikalar ve uygulamalarla herkes için temiz hava mümkün."