Karantina döneminde futbol hasretimizi nostaljik maçlar, konsol oyunları, spor konulu dizi ve filmlerle dizginlemeye çalışmıştık. Tam sıkıldık artık sanal heyecanlardan derken, nihayet cuma günü Süper ligimize kavuşuyoruz. Her ne kadar Almanya ligi yaklaşık bir ay önce başlasa da kendi aktörlerimizi izlemek kadar zevk vermiyor. Ülkemiz futbolseverleri olarak yeşil sahadaki futbolu özledik ama perde arkasındakileri konuşmayı, polisiye film tarzında başkanların atışmasını, futbolcuların birbiri hakkında ne dediği polemiklerini de özlemedik değil. İzmir'in Süper Lig'deki tek temsilcisi Göztepe de haftanın iki açılış maçından birine ev sahipligi yapacak. Rakip koronadan önce ligin tozunu atan Trabzonspor. Bundesliga ele alındığında ilk hafta maçları bol gollü geçmişti. Ve Leipzig'in dahi teknik direktörü Nagelsmann salgın sonrası maçlarda şu takımların favori olduğunu söylemişti:" Maçlara tekrar hazırlanma süresi kısa olduğundan tecrübeli takımlar bu süreçte kazananlar olacaktır." Dediği de oldu, Bayern Münih, Bayer Leverkusen, Borussia Dortmund, Leipzig, Monchengladbach çok büyük süprizlere imza atmadan hep farklı kazanan takımlar oldu. Bakalım Süper Lig'de de aynı formul geçerli mi olacak? Yoksa bu sezon olduğu gibi bol suprizli sonuçlar mı göreceğiz. Haftanın en cekişmeli maçı olmaya aday Göztepe-Trabzonspor maçını oyuncular arasında kiyas yaparak analiz ettim: Bakalım terazide hangi taraf ağır basacak:

***

Beto-Uğurcan: Geçmiş Beto'nunsa, gelecek de Uğurcan'ın. Kariyerinde bir çok başarı kazanan Beto, son demlerinde geldiği Süper Lig'in gördüğü en iyi 10 kaleci arasında sayılacak bir performans sergiliyor. 30 milyon euroya Chelsea gideceği konuşulan Uğurcan ise önümüzdeki 15 yıla damga vuracak bir yetenek. Güçleri eşit derecede diyebiliriz.

***

Gassama-Pereira: Göztepe Süper Lig'e çıktığından beri kaliteli beklerle oynadı. Sabri'den sonra Gassama da uluslararası bir performans gösteriyor. Sezon sonu ayrılacağı konuşulan Senegalli'yi arayacak İzmir ekibi. Pereira ise yaş aldıkça akıllanan insan profilinin aksine, ligimizin en fair playdan uzak, aldatmacaya yakın oyuncularından biri. Gassama rahatlıkla 1 adım önde.
***

Titi-Hüseyin: Dikkatli gözlerle izleyenler görmüştür. Göztepe savunmasının 2 yıldır aksayan tarafı Titi. Kasımpaşa döneminde çabukluğuyla fark yaratan Brezilyalı, Göz Göz'de ağırlaşınca hataları göze batmaya başladı. Trabzonlu Hüseyin ise potansiyele sahip ama Ünal karaman ve Hüseyin Cimşir ona forma guveni veremeyince oyuncu yerinde saydı. 2 oyuncu arasında pek fark yok.

***

Alpaslan-Da Costa: Topu iyi oyuna sokması, kafa topu hakimiyeti ve ikili mucadelelerdeki başarısı Alpaslan'ı kalifiye bir stoper yapıyor. Pozisyon sezgisini geliştirirse Türkiye'de her takımda rahatlıkla oynayabilecek bir oyuncu olması muhtemel. Da Costa'nın ise menajeri kimse bravo. Her transfer döneminde bir Türk takımıyla adı geçiyor. Gidiyor-geliyor. Ama sadece akıllarda frikik golleri kalıyor çizgiden çıkardığı pozisyonlar değil. Göztepe tarafı 1 adım önde.

***

Berkan- Novak: Berkan bu sezon herkesi yanıltarak inanılmaz bir performans sergiledi. 32 yaşında kariyerinin zirvesini gördü. Novak ise daha önce görmediğimiz tarzda skor yapan bir isim. Trabzon'un sol beki sadece Berkan'ın değil Türkiye seviyesinin üzerinde bir futbolcu.

***

Castro-Sosa: Castro Türkiye Ligi'nin Sosa'sıdır. Aklıyla oynayan, sadece nerede duracağını bilerek atak kesen, hücum başlatan bir isim. Sosa ise o özellikleri Bayern Münih, Napoli, Atletico Madrid ve Milan seviyesinde yaptıktan sonra Trabzon'a geldi. Takımı sahiplenen Arjantinli, komutan gibi takımını yönetiyor sahanın ortasında. Trabzon sol bekte olduğu gibi bir adım önde.
***

Soner-Abdulkadir Parmak: İki eşit güç daha. Soner uzun diyagonal pasları ve ara toplarıyla fark yaratıyorsa, Parmak da Türkiye'de topla dikine giden 1 2 futbolcudan biri.

***

Napoleoni-Guilherme: Klasik 10 numara özelliklerinden farklı bir karakterde Napoleoni, Forvet arkasına yaptığı sürpriz koşular, kanatlara deplase olmasıyla, bildiğimiz tembel ama virtiöz 10 numalardan değil. O özelliği onu tahmin edilemez kılıyor. Guilherme ise Napoleoni'de olmayan tarif ettiğimiz klasik 10 numara meziyetlerine sahip. İkisinin karışımı Alex De Souza oluyor. O yüzden eksikleri ve fazlalarıyla birbirlerini dengeliyorlar.

***

Serdar-Nwaekeme: Serdar Gürler, Trabzon savunmasına en ters gelecek özelliklere sahip. Hantal Da Costa ve Hüseyin'in arkasına sızıp rahatlıkla gol yapacak yetenekte. Nwaekeme ise bütün takımlara ters gelecek bir yeteneğe sahip. Telefon kulübesinde adam geçen familyasına ait Nijeryalı, Süper Lig'in en kaliteli oyuncusu desek abartmış olmayız.

***

Halil-Abdülkadir Ömür: Robben ve Messi'den sonra dünya futbolunda moda olan sol ayaklı sağ açıklar sınıfının Süper Lig'deki en iyi şubeleri Halil ve Abdülkadir Ömür. Potansiyeli Abdülkadir'i 1 adım öne götürse de, Halil'in özellikle bu sezon inanılmaz performansı durumu eşitliyor.

***

Jerome-Sorloth:En çok farkın olduğu mevki forvet pozisyonu. Cesur yürek yapısı ve çalışkanlığıyla Göztepe taraftarlarının sevgilisi olan Jerome, gol yollarındaki kısırlığını bir türlü atlatamadı. Sorloth ise Mario Gomez ve Bafetimbi Gomes'den sonra ilk kez bu kadar net bir golcü izlenimi veriyor bizlere. Sosyal medya jargonuyla fakir Haaland'ı diyebileceğimiz Sorloth'a karşı Beto bakalım nasıl duracak.