Mutfağımızın gizli kahramanı, lezzetli pastalarımızın ve nefis kurabiyelerimizin vazgeçilmezi kakaoya tanrıların gıdası adı verildiğini ve besleyici olduğunu biliyor muydunuz? Bu ismin nereden geldiğine değinmeden önce gelin birlikte kakao meyvesini tanıyalım.

Duyularımızı harekete geçiren, tanrıların gıdası olarak bilinen kakaonun, doğanın özenli elinden günümüzdeki lezzetine ulaşması kaliteli tercihler ve uzmanlık gerektiriyor. Bu süreç, iri yapraklı ve orta büyüklükteki “theobroma cocoa” adı verilen kakao ağacı ve onun kavuna benzeyen meyveleriyle başlıyor. Kakao bitkisi, hava sıcaklığının 20-32 oC olduğu yağışlı Ekvator ikliminde yetişebiliyor. Sert iklim koşullarını sevmeyen kırılgan kakao ağacının doğal yetişme alanı Güney Amerika, Batı Afrika, Batı Hint Adaları. Kakao, dünya çapında70 bin kilometrekarenin üzerinde bir ekim alanına sahip. Üretimin yüzde 40’ını Fildişi Sahilleri, yüzde 15’er payları ile Gana ve Endonezya izliyor. 4-8 metre arası bir boyda olan kakao ağacı, beş ya da altıncı yılları civarında ağaçlar meyve vermeye başlar. Verimi yaklaşık 25 yıl ile sınırlı. “Kahverengi altın” olarak da isimlendirilen kakao, kavuna benzer sert kabuklu kakao meyvelerinin içindeki kakao çekirdeklerinden elde ediliyor. Kakao meyvesi ağacın kalın dalları ve gövdesi üzerinde yetişiyor. Ağacın gövdesinin uğrayacağı en ufak değişim gelecek hasatlara zarar vereceği için kakao meyveleri elle tek tek toplanıyor ve meyveler kesilerek içindeki kakao taneleri çıkartılıyor. Taneler üst üste koyularak muz yaprakları ile kaplanıyor ve böylece fermente olmaları için 7-10 gün bekletiliyor. Bu süre ne kadar uzun olursa, kakaonun aroması da o kadar yoğun oluyor. Fermantasyondan sonra kakao çekirdekleri güneş altına seriliyor ve yaklaşık 6 gün kurumaya bırakılıyor. Çekirdeklerin düzenli olarak alt üst edilerek neminin düşürülmesi sağlanıyor. Fermantasyonun tamamlanması ve depolama açısından kurutma büyük önem taşıyor. Kuruyan çekirdekler, toplama merkezlerine getiriliyor ve kalitelerine göre sınıflandırılıyor. Çekirdekler çuvallanarak çikolata fabrikalarına sevk ediliyor. Kakaoya Tanrıların Gıdası adı verilmesinin nedeni ise, antik medeniyetlere dayanıyor. Kakao tohumlarının ilk kullanımı, Meksika’nın güneyindeki antik medeniyetlerde başlamış. Kakao çekirdekleri özellikle kutlamalar sırasında soylu sınıfın, seçkin savaşçıların kakaoyu bir içecek şeklinde tüketmesi için kullanılıyormuş. Ayrıca tanrılara sundukları adaklarda, yıllık törenlerinde kakao çekirdeklerinin vazgeçilmez bir yeri varmış. Tanrılara sundukları bu ayrıcalıklı keyfi de en sık tadabilen kişiler de Aztek krallarıymış. Kakao ve beslenme Kakao, sadece içimi keyifli, mutluluk veren bir besin değil, aynı zamanda da besleyici. Kakao, çeşitli mineraller içeren bir besin. Enerji mekanizmasında ve kas dokularının fonksiyonlarını yerine getirmesinde önemli yeri olduğunu bildiğimiz magnezyum, kakaoda önemli oranda bulunuyor. Ayrıca kakao, zengin flavonoid içeriğiyle hem güçlü bir antioksidan hem de iyi bir lif kaynağı. Kakao ve kakao içeren ürünlerin bir porsiyonunda diğer birçok besinden daha fazla miktarda antioksidan bulunabilmekte. Örneğin; 3 tatlı kaşığı (15 g) kakao, 1 büyük boy (200 g) domatesin 2 katından fazla flavonoid (antioksidan türü) içermekte*. Lif içeriğine baktığımızda da 3 tatlı kaşığı (15 g) kakao, günlük lif gereksiniminin % 22’sini karşılamakta*. Kakaonun yapısındaki polifenollerin sağlık üzerindeki etkilerini inceleyen birçok bilimsel çalışma bulunmakta. Bu çalışmalardan en önemlileri kalp sağlığı üzerine. Kakao nitrik asit üretimini artıran bir etki yaratarak kalpte, kalbe giden damarlarda hücrelerin bozulmasına engel olmaya ve damarlarda oluşan yağ birikimlerini azaltarak damarın iç sağlığını korumaya yardımcı olur. Ayrıca kakao oleik asit içeriğiyle LDL kolesterolü ve kan yağı artışını önleyerek kalbe dost bir etki gösterir. Kalp sağlığı ve diyabet açısından önemli olan insülin direnci üzerinden de kakaounun önemli etkileri vardır. Nitrik oksit üretimi yoluyla ve pankreatik beta hücreleri fonksiyonlarını da artırarak insülinin vücutta kullanımına yardımcı olur. Ruhumuzu da besler Kakao ile ilgili hipertansiyon hastalarına da güzel haberler var. Bilimsel çalışmalar kakaonun yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı olduğunu göstermekte. Günde 2 yemek kaşığı kakao tüketen hipertansiyon hastalarının kan basıncında 4-5 mmHg düşüş olabildiği bildirilmekte. Kakao sadece fiziksel olarak bedenimizi değil, aynı zamanda ruhumuzu da besleyen bir besindir. Endorfin salgısı ile keyifli bir gün geçirmemize yardımcı olur ve seratonin ile doğal antidepresan etki yaratır. Kakao içerisindeki anandamid (Sanskritçe “huzur ve iç mutluluğu taşıyan” anlamına gelir) adlı bileşen bulunur ve bu bileşen beynimizi ve vücudumuzu olumlu etkileyerek kişinin huzurlu, rahat ve mutlu hissetmesine yardımcı olur. Kan şekerini dengeleyici ve uzun süre tok tutucu etki için kakaonun en yakın dostu olan az yağlı süt ve süt ürünleriyle ayırmayarak tüketmeyi tercih edebilirsiniz. Bugüne kadar kakaoyu süte ilave ederek tükettiyseniz bir de yoğurda eklemeyi, üzerini de muz veya çilek gibi taze meyvelerle süslemeyi deneyin. Ayrıca bitter çikolata (en az %70 organik kakao), kalp sağlığını korumaya yardımcı olur. Kilo kontrolünüzü de dikkate alarak 20 gram kadar %70 ve üzeri kakao içeren bitter çikolata tercih edebilirsiniz. Yeterli ve dengeli beslenmenin en önemli kuralı porsiyon kontrolü, tüm gıdalarda olduğu gibi kakaolu besinler için de geçerli. Kakao içeren besinler aynı zamanda şeker de içerebildiği için etiket üzerinde önerilen porsiyon miktarlarını göz önünde bulundurarak hem çocuğunuz hem de kendiniz yeterli ve dengeli beslenme düzeninde bu besinlerin keyfini çıkarabilirsiniz. *Amerikan Tarım Dairesi (USDA) Ulusal Besin öğesi veritabanı Pişmeyen pratik kakaolu puding Malzemeler 1.5 olgun avokado 2 olgun muz 1/4 su bardağı pastörize inek sütü 4 yemek kaşığı bal ya da pekmez 5 yemek kaşığı kakao Hazırlanışı Avokado ve muzu soyup, ezip, diğer malzemeleri de ekleyip ister blendırda ister mikserle çırpın. Üstünü meyvelerle süsleyebilirsiniz. (Bu tarifin sahibi yemek bloggerı Sedefnaz Yaşar’a (instagram @plaza.insani.mutfakta) çok teşekkürler) Beslenme notu: Annelerin tatlı istediklerinde imdatlarına yetişecek hem besleyici hem de lezzetli ve pratik bir tarif. Avokadonun kaliteli yağ içeriği ile muzun potasyum ve liften zengin içeriği bir araya gelerek ara öğünlerinizin en lezzetli alternatifi olacak. Tahinli bademli toplar Malzemeler 7-8 adet hurma 2 yemek kaşığı kakao 4 yemek kaşığı tahin 2/3 su bardağı badem unu (çiğ badem rondoda da çekilebilir) 2-3 yemek kaşığı su (katılığa ve yapışkanlığa göre ayarlanmalı, çok sıvı olursa badem tozu da eklenebilir) Süslemesi için fıstık yada file badem. (kakao, ceviz kırıkları yada hindistan cevizi de kullanılabilir) Hazırlanışı Tüm malzemeleri hamur haline gelene kadar rondoda karıştırın. Sonra elinizde yuvarlayın. Bir kasede dış süsleme malzemesine bulayıp tabağa yerleştirin. Biraz buzdolabında dinlendirdikten sonra servise hazırdır. (Bu tarifin sahibi yemek bloggerı Sedefnaz Yaşar’a (instagram @plaza.insani.mutfakta) çok teşekkürler) Beslenme notu: Hurmanın bağırsakların hareketini arttırmaya yardımcı etkisi, tahinin ve bademin besleyici yağ içeriğiyle buluşunca bu tarif sizlerin en favori tariflerinizden olmaya aday. 2 tane tahinli bademli top lezzetli ve besleyici bir ara öğün olabilir.