İnsanların günü zor geçirdiği bir ülke olduk. Zamlar adeta yağmur gibi geliyor. Pirzola 255, bir dilim karpuz 40 lira. Daha ne diyeyim. Bayramlarda eskiden otobüslere bilet bulamazdık, şimdi ise rezervasyon yaptıran yok. Yoksulluğa bakın ülkenin yarısı öğün azalttı,üçte biri de zaman zaman aç kaldığını söylüyor. Et yemeği bırakanların oranı yüzde 60’ı geçti.

***

Pazarda alışveriş yapanlar her şeye baktıklarını ama alamadıklarını belirtiyor. Kalan sebze ve meyveleri toplamak için pazar sonunu bekliyorlar. Yüzde 70’lik gıda enflasyonunun Avro Bölgesi’ndeki enflasyonu 14’e katladığı ortaya çıktı. Türkiye’nin durumu, yıllardır krizle boğuşan ve bir dönem iflas açıklama hazırlığında olan Yunanistan’ın bile gerisinde.

***

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu kez de Et Balık Kurumu'nun Ankara'daki binasına alınmadı. Ziyaret amacının "çocukların haklarını savunmak" olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, kurumun önünde yaptığı basın açıklamasında bütün anneler çocuklarının iyi beslenmesini istediğini belirtti: “Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım.benim yaptığım çağrı hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi içindir. Ben Türkiye'nin itibarını koruyorum. Et ve Süt Kurumu çiftçinin, üreticinin yanında olmalı.”

Uzmanların uyarısı çok ciddi. Süregen hale gelen yoksulluk çocukların gelişimini engelliyor.

***

Ekonomistlere göre adım adım hiperenflasyona gidiyoruz. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG)’ın açıkladığı yüzde 142’lik enflasyon ise ekonominin uçurumdan yuvarlandığının en açık göstergesi. ENAG enflasyonu ile TÜİK enflasyonu arasındaki arasında 81 puan üzerinde bir fark var. İki rakam arasındaki uçurum TÜİK’in her geçen ay yönlendirmede daha da ustalaştığını gösteriyor.

Profesör Doktor Yalçın Karatepe ötelemek sözcüğü, yüzleşmekten, konuşmaktan ya da sorgulamaktan çekinilen konuları sonraya bırakmak anlamında da kullanıldığına dikkat çekti:

“İktidarın ekonomik uygulamalarına baktığımızda gördüğümüz temel yaklaşım da budur: ötele bakalım. Yüzleşmekten korktukları sorunları çözecek adımlar atmak yerine, onları öteleyecek işler yapıyorlar. Enflasyon tüm gerçekliği ile karşımızda duruyor ve bundan dolayı geniş halk kesimleri hızla yoksullaşıyor. İktidar enflasyonun asıl nedenlerini tespit edip onlarla mücadele etmek yerine, çok daha büyük sorunlara yol açacak yaklaşımları uygulamaya sokuyor. Çünkü sorunun kendisi ile uğraşmak o sorunun ortaya çıkmasına yol açan iktidar sahipleri ile de uğraşmak anlamına gelecek. Buna da cesaret edemiyorlar.”

Sözün özü yoksulluk kapımızda.

Haftaya yeniden buluşmak üzere, hoşça kalın dostlar.