Hiçbir zaman yakalanamaz,
Üzerleri ve konutları aranamaz,
Sorguya çekilemezler...
***
Nedir bu ağır cezalık suçlar:
Yağma, irtikap, resmi belgede sahtecilik,
Nitelikli dolandırıcılık, hileli iflas,
Devletin güvenliğine, anayasal düzene,
Milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar,
Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak,
Düşmanla işbirliği yapmak,
Devlete karşı savaşa tahrik,
Temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama,
Yabancı devlet aleyhine asker toplama,
Düşman devlete maddi ve mali yardım
Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı
Yasama organına ve hükümete karşı suç
Silahlı örgüt, siyasal veya askeri casusluk,
Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar,
Soykırım, zimmet, rüşvet,
Kasten öldürme, işkence, nitelikli yağma,
Cinsel istismar, radyasyon yayma,
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti.
Parada sahtecilik…
***
Yani bu kadar işin gücün arasında,
Devletin hakimi,
Ya da savcısı,
Yukarıdaki suçlardan,
Herhangi birini işleyebilirse,
Ancak gözaltına alınabilir,
Sonrasında sorgulanabilir,
Sonrasında da tutuklanabilir...
***
Biz de öyle mi?
Öyleydi dersek düne ait olur.
Araya 1 Mayıs,
Ardından da hafta sonu tatili girdi,
O yüzden unutacağız.
Bal gibi tutuklandılar...
***
Üstelik yukarıdaki suçlardan değil.
Verdikleri karardan dolayı.
Şu mesajı verdiler hepimize.
Birincisi;
Eğer bizim istediğimiz,
Bizim dilediğimiz,
Bizim için iyi sonuçları olacak,
İşler yapmazsanız,
Hepinizin sonu aynı...
İkincisi;
Biz bu kadar yasal koruması olan,
Hakimleri bile
Tutuklayacak güce sahipsek,
Size neler neler yaparız...
Aklınızı başınıza alın demek yani.
***
İlahi diye gülmek geldi içimden,
Akıl mı bıraktınız ki,
Başımızda kalan olsun.
Sustuk sıra geldi o kadar...