Bizim hiç bir hürriyetimiz yok,

Hiç bir hürriyetimiz,

Ne çalışmak, ne konuşmak, ne sevişmek,

Sen orda bağrına bas dur en büyük çileyi,

Ben burda en büyük çileyi doldurayım,

Ekmeğe muhtaç, hürriyete muhtaç, sana muhtaç.

Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur,

Ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım. (A.Kadir)

Sürgün şairi deyince akla ilk Ahmed Arif gelir. Ancak bu yazıda konumuz Ahmed Arif değil. Çok bilinmez ama memleketimizin sürgünü de şairi de boldur. Bu yazıda size ilk akla gelen olmasa da sürgünle memleketin dört bir yanını gezen bir şairi, A. Kadir'i anlatacağım.

1940 kuşağı toplumcu şairlerin en önemlilerinden biri olan A. Kadir gerçek adıyla İbrahim Abdülkadir Meriçboyu, şiirleriyle, çevirileriyle, en çok da dimdik duran, baskılara ve yoksulluğa rağmen sönmeyen edebiyat sevdasıyla tanınır.

A. Kadir’in anne ve babası 1908 İkinci Meşrutiyet'ten sonra Manastır'dan İstanbul’un Eyüp semtine göçmüştür. Annesi has bir köy kadını, babası ise iflah olmaz bir alkoliktir. Lise sıralarında Halkevi Kütüphanesi sayesinde Balzac, Tolstoy, Gorki, Dostoyevski, İbsen ve Victor Hugo ile tanışır. Lise ikinci sınıfta, annesinin ölümü üzerine şiir yazmaya başlar. Lise son sınıfta Nazım Hikmet’in şiirleriyle tanışır.

Bu tanışma sadece şiir anlayışını değil hayatını da değiştirecektir. 1938 Harp Okulu Olayı sonucu Nazım Hikmet şiirleri okuduğu gerekçesi ile tutuklanır, aynı olaylar kapsamında tutuklanan Nazım Hikmet ile mahkeme salonunda tanışır.Cezaevinden çıktıktan sonra Tan Gazetesi'nde düzeltmen olarak çalışır. Arkadaşlarıyla "Yürüyüş" dergisini çıkarmaya başlar. Yürüyüş dergisini kapı kapı dağıtır. 1943'te savaş karşıtı şiirlerini içeren, içinde sadece 18 şiir olan, 48 sayfalık ilk kitabı Tebliğ çıkar ve aynı hafta toplatılır. Sıkıyönetim tarafından İstanbul dışına sürgün edilir. 1943-1947 arasında Muğla, Balıkesir, Konya, Adana ve Kırşehir'de sürgünde yaşar.

1947'de İstanbul'a döndüğünde bir bisküvi fabrikasında ve yayınevlerinde çalışır. Ses ve Yeni Edebiyat dergilerinde yayınlanan şiirlerinde Nâzım Hikmet etkisi açıkça bellidir. Şiirlerinde bireysel dramı toplumsal sorunların birlikteliği içinde ele alır.

A. Kadir’i sadece şiirleriyle ele almak çok büyük haksızlık olacaktır. A Kadir’i değerli kılan en önemli meselerden biri de Teyfik Fikret’in, Ömer Hayyam’ın ve Mevlana’nın şiirlerini günümüz diliyle yeniden yayımlayarak halkla buluşturmasıdır. A. Kadir bunca zorbalığa rağmen edebiyata hiç küsmemiş ve sürgün yıllarında Anadolu'yu karış karış gezerken halkı şiirle, şiiri halkla tanıştırmıştır.