Şükredin

Abone Ol

'Allah'a binlerce şükür. Emeklilerin maaşını zor koşulda olsak da ödüyoruz.'' Böyle diyor Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan.

Şükretmekle yetinmemiş Sayın Bakan; Tasarruf sağlamak için sosyal yardımlardan, emekliler ve asgari ücretlilerden kesinti yapmak gerektiğini sözlerine eklemiş. Bakana göre Almanya'da emeklilik için insanlar 40 yıl çalışıyor, 15-20 yıl emekli aylığı alıyormuş. Bizim ülkede ise 20 yıl prim toplanabiliyor, 40 yıl ödeme yapılıyormuş. Neresinden düzelteceksiniz ki? 17 milyona yakın emeklimiz var. 40 yıl emekli maaşı alan kaç kişi olabilir? Türkiye'de ortalama ömür 77 yıl. 60-65 yaşında emekli olan bir vatandaş en çok 10-15 yıl emekli maaşı alabilir. Peki bu hayat pahalılığında 20 yılda emekli olan kaç kişi var? Ayrıca sağlık ve beslenme koşulları çok kötü olan ve 16 bin lirayla geçinmek zorunda kalan emeklilerin ortalama ömür yaşının çok daha aşağılarda olacağını unutmamak gerekir. Kirasını zor karşılayan, faturalarını ödeyemeyen açlık sınırının altında altında aldığı maaşla güç bela yaşamını sürdüren emeklilerden 'Şükür' bekleyen bir bir bakanla karşı karşıyayız.
Bakanımız kendi durumuna şükredebilir. Diyebilir ki ''Çok şükür bu ay da görevden affımızı (!) istemeden 173 bin 667 lirayı cebe indirdik. Ayrıca bir de ilk seçimlerde kapağı Meclis'e atıp iki yılda emekli olup 149 bin lirayı kaparsam ne mutlu bana. Hele hele hem emekli, hem de milletvekili maaşı alırsam gelsin 379 bin lira...Ben şükretmeyim de kimler şükretsin.''
Bakanımız ikide bir Avrupa kıyaslaması yapmakta. Hadi biz de yapalım; Fransa'da milletvekili maaşları asgari ücretin 4.3 katı. İsveç'te 3.6 katı. İspanya'da bu oran; 2.6. Peki bizde? Yaklaşık 9 katı. Tabii itibardan tasarruf olmaz. Almanya'da standart emekli maaşı ne kadar derseniz ? 1800 Euro'dan fazla .İnsanlar bir aylık maaşıyla burada 5 yıldızlı otellerde bir ay tatil yapabiliyor. Bizim emekliler bırakın yurtdışı seyahati yılda bir ay memleketine zor gidiyor.
Ülkemizde kişibaşı milli gelir 17 bin dolar. Emeklilerin aldığı pay ise yaklaşık 5 bin dolar civarında. Peki arkadaş emeklilerin 12 bin doları nerede? Kimin cebinde? Türkiye'de en zengin kesim olarak belirlenen yüzde 1'lik sınıf milli gelirin yüzde 39,5 ini kapmakta. En yoksul yüzde 20'lik kesim ise milli gelirin yüzde 6'sı ile yetinmekte.
Sayın bakana yeniden soralım; Kim şükredecek sayın bakan? Refah, bolluk, gösteriş ve görgüsüzlük içinde yaşayan yüzde 1'lik kesim mi? Vergi borçlarını bir kalemde sildiğiniz yandaş müteahhitin Boğaz'da 40 milyon dolara yalı alan kardeşi mi? Yoksa mutfakları yanan, kira ve faturalarını ödeyemeyen, borç batağına batmış, pazarlarda akşam saatlerini kollayan emekli ve asgari ücretliler mi?
İki gün sonra enflasyon rakamları açıklanacak. Okulların açılmasıyla artan maliyetleri görmeyen TUIK makyözleri harıl harıl çalışıyorlar enflasyonu bir iki puan daha düşük göstermek için. Eylül enflasyonunu minimum yüzde 2.5 gösterseler bile yıl sonu için planlanan yüzde 30 enflasyonunu bulmaları mümkün değil. Amaç memur ve emeklilere 3 kuruş eksik maaş ödemek. Muhterem Bakanımız da bu maaş için şükür istemekte. Hatta emekli maaşlarından kesintiye gidilmesini önermekte.
Bırakın dar gelirlileri, asgari ücretlileri, esnafı, köylüyü, işçiyi, işsizi bu ülkede yaklaşık 17 milyona yakın emekli var. Bu rakam başlı-başına sandıkta iktidarı devirebilecek bir güç. Nerede bu oylar? Anlamak mümkün değil. Nazım'ın dizeleriyle mi açıklasak acaba ?
''...Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin demeye de dilim varmıyor ama kabahatin çoğu senin canım kardeşim.''