Korona virüs dünyamızı esir aldığı günden bu yana, çoğumuz “tam siper” evlere sığındık. Kimimiz de “maskeli hayat, oh ne rahat” diyerek sokaklarda fink attık; atmaya da devam edenler var… Fink atmak TDK Sözlüğü'ne göre “Hiçbir şeye aldırmadan gönlünce gezip eğlenmek” anlamına geliyor… Galiba bazıları, her dönemde olduğu gibi bunun dozunu fazla kaçırıp siyaset, sağlık, sporda da şiddete yönelince işin tadı- tuzu kaçtı. Hani Yüce Meclis’te yumruk atan vekiller, doktorları tekmeleyenler, bazı ünlü (!) sanatçıların yaşlı insanlara karşı saldırısı ve şiddetin daha nice versiyonlarını görüp lanetlemiyor muyuz? Amatörler… Profesyoneller… diyerek son haftalarda ligler üzere birlikte benim tek sütunluk mütevazi köşemden spor camiasına seslendik.. Duyan duydu; duymak istemeyenle zaten işimiz yok!

Malum futbol, diğer spor dallarına göre dünyada en çok sevilen ve izlenen spor dalıdır. Milyonlarca kişi sporcu veya seyirci olarak futbol sporuna katılır. Geçen hafta konuğum Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği İzmir Şube Başkanı sevgili Dr. Şaban Acaybay’la “amatörlerin çığlını” sizlere duyurdum. Bu yazımın konuğu değerli dostum Türkiye Futbol Adamları Derneği İzmir Şube Başkanı Bahri Vreskala oldu. Mevlana gibi “Dün dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım!” dedim. Konu olarak maskeli ve seyircisiz de olsa “sporda şiddet ve eğitimin önemi”ni seçtik. İşte Vreskala’ın önemli görüşleri:

***

Kısa vadede Yasalar harfiyen ve ciddi olarak uygulanmalıdır; Hem yargı, hem TFF ve Federasyonlar ile ilgili diğer kurumlar cezaları en kısa sürede örnek olacak şekilde vermeli ve ertelememelidir. Karşılaşmalarda ciddi tedbir ve önlem almasını bilmeyen özel-resmi güvenlik görevlileri, devamlı eğitilmeli ve. yanlışa, kötüye alkış tutan yancılara da gerekli ikazlar ve cezai müeyyideler uygulanmalıdır. Birçok ülkede uygulanan ve yasa haline getirilen para cezasının ciddi olarak uygulanmalı. Örnek; Amerika'da sahanın, salonun veya stadın en çok görünen yerlerine büyük afiş ve pankartlarla “SAHAYA GİRERSEN 5 BİN DOLAR CEZA ALIRIM” yazısı altında ilgili kanun maddesi ve ayrıca "5 bin dolar ceza alırım" diyen devletin diğer kanun maddesi; “Paran yoksa çocuk yuvalarında görevli olarak 9 ay çalışırsın” diye devam ediyor. Bu yasa “bizim 4207 sayılı yasa gereğince burada sigara içilmez, içen ...... Tl. para cezası öder” benzeri bir yasa ciddi olarak sporda uygulanırsa faydalı olacaktır. Avrupa’da, İngiltere’de suç işleyen taraftarlar stadyumlara giremiyor. Bizde de var, ama tam uygulanmıyor.

Vreskala, uzun vade de sporda şiddetin önlenmesi içinse, “Eğitim, eğitim, eğitim, eğitim ve devamlı eğitim… Eğitimin ailelerde başlayarak okulda ve sosyal hayatta devam etmesi, ettirilmesi önemlidir. Kulüplerde altyapılara önem verilmesi. Özellikle kulüplerin alt yapısındaki küçük yaştaki futbolculardan oluşan takımların deneyim kazanmaları için yurt dışındaki özel turnuvalara katılmaları. Özellikle kulüplerin alt yapısındaki küçük yaştaki futbolculardan oluşan takımların deneyim kazanmaları için yurt dışındaki özel turnuvalara katılmaları. Altınordu Futbol Takımının uyguladığı ‘yabancı, devşirme sporcuya hayır’ anlayışının bütün kulüplerimiz tarafından uygulanması…” dedi.

***

Vreskala TÜFAD olarak her yıl düzenledikleri minikler halı saha turnuvalarında veliler arasında üzücü şiddet olayları yaşandığını, küçüklere maalesef kötü örnek olduklarını ve de şiddet olaylarına zemin hazırlandığını hatırlatarak şu mesajı verdi: “Gençlerimizin eğitilmesi ile ilgili tüm kurumlar, Ulu önder Atatürk'ün; 'Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim’ sözüne layık sporcuları yetiştirmekle yükümlüdürler. Bunun için geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimize ‘İnsana hizmet kutsal bir görevdir’ anlayışı içinde, Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın iş birliği ile yeni bir yapılanmaya gidilmesinde yarar vardır.”