Yugoslavlar’ın vatan için söylediği meşhur bir dizeler grubudur Vardar’dan Triglav’a şarkısı…
Onların hüznünü, acılarını ve gururunu anlatır bu dizeler…
İlk kez 1988 yılında, Karşıyaka Kulübü’nün Yelken Şubesi’nde duymuştum bu şarkının tınılarını…
Bilardo masasının yanında çay içen Zlatko Juriceviç’in buğulu gözlerine şahit olmuştum o an…
Celik Zenica takımından yeni transfer olmuş ve çevresini tanımaya çalışıyordu merakla…
Lisan problemi vardı elbet ama az biraz İngilizce ile çözmüştüm o mırıldandığı şarkının manasını…
Yeni geldiği ülkede belli ki ailesinden uzak kalmasının ve onlarla hissiyat içinde temas kurmasının geleneksel bir yoluydu bu özgürlük şarkısı…
Sonrasında da çat pat Türkçe, az İngilizce, sıkı bir dostluğumuz başladı Juri ile…
Gerçekten çok özel bir adamdı.
Ağır, olgun, mütevazi ve bir o kadar da candan…
5 yıl kaldığı yeşil-kırmızılı topraklarda bir gün olsun sorun yaşamamış, istikrarından ödün vermemiş ender bir karakter, ender bir sporcuydu bizim Juri…
Yani tam ve gerçek bir profesyonel…
Takımla çok çabuk kaynaşıp, bizden biri olup çıkıverirken, camianın da gözbebeği olmayı başarmıştı.
Martaç ile birlikte giydikleri yeşil-kırmızılı formanın hakkını vermişler, Rıza’sıyla, Recep’i, Ülken’i, Feti’si, B.Muharrem’i ve o efsane kadronun diğer neferleriyle bir bütün oluvermişler ve o 5 yıl içinde 2 kez şampiyonluk sevinci de yaşamışlardı yeşil-kırmızının çatısı altında…
Juri artık bizden biriydi ve Karşıyaka’da kaldığı sürede gerçekten çok mutluydu.
Artık Vardar’dan Triglav’a şarkısını pek mırıldanmıyor ve 90 dakikanın bitiminden diğer 90 dakikanın başlamasına kadar harıl harıl çalışıyor ve bir Türk gibi yaşıyordu.
Bir keresinde rahmetli Metin Oktay ile birlikte antrenmana gitmiştik. Juri ile Metin Oktay’ı tanıştırmıştım. Metin Oktay Juri’ye ceza alanı civarlarından şutlar atacaktı. Juri, bir futbol efsanesinin karşısında kalesine geçmişti. Şutlar atılmış, Juri kah kurtarmış, kah kurtaramamıştı ama çok gururlanmıştı gerçekten…
Daha nice anılar, nice güzellikler ve dostluklar yaşandı ki, anlatmaya sayfalar yetmez.
Ve o acı haber geldiğinde, Juri ile ilk günden 5.yılın son gününe kadar olan anılar canlandı zihnimde…
Bu evren, gerçek bir beyefendi insanı daha yitirdi, geçin futbolu falan…
Biz Karşıyakalılar gerçek bir dostu, bizden birini kaybettik derin bir hüzünle…
Mekanın cennet olsun sevgili Juri…
Bil ki, çok sevdiğin Karşıyaka hiç unutmayacak seni, dünya var olduğu sürece…