Annesi Kamerunlu babası Türk olan Yasemin Zehra Börekçi atletizmde fırtına gibi esiyor. 16 yaşındaki sporcu Galatasaray'da bir dönem forma giyen dayısı gibi Rigobert Song gibi başarılı olmak istediğini söylüyor.

Türk atletizminde yeni bir yıldız doğuyor. Devşirme sporcuların ağırlıkta olduğu atletizm dünyasında, İzmir-Konak doğumlu Yasemin Zehra Börekçi ışıl ışıl parlıyor. 16 yaşındaki genç atlet şimdiden yaşından çok madalyayla ailesinin ve antrenörlerinin göğsünü kabartıyor. Spora cimnastikle başlayan Yasemin, minikler ve yıldızlar kategorisinde bir çok derece yaptıktan sonra yaşadığı sakatlıklar sebebiyle atletizme yöneldi. 2017 yılından beri İzmir Büyükşehir Belediyespor'un lisanslı atleti olan genç sporcunun antrenörü Julide Öğünç, Yasemin'in pistlerde koşması için 4 yıl mücadele verdiğini ve 2017 yılında ikna etmeyi başardığını dile getirdi. Julide Hoca, başarılı sporcunun atletizme geçiş sürecini şöyle anlattı: "Yasemin'in cimnastik antrenörüyle yakından tanışıyorduk. 2014 yılından bu yana kendisini yakından takip ediyordum. Genetik faktörleri ve fiziğini görünce onun kesinlikle uluslararası bir atlet olacağına kanaat getirdim. Annesinin yüksek atlamacı, dayısının Türkiye'den tanıdığımız eski futbolcu Rigobert Song olduğunu duyunca bu öngörülerim daha da kuvvetlendi.

3 yıl boyunca takip etti

Cimnastikte Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezi(TOHM)'ne seçilmiş, dalında alınmadık madalya bırakmamış bir isimdi. İlk başlarda atletizme çok soğuk bakıyordu. 3 yıl boyunca kaçan kovalanır misali hep gözüm onun üzerindeydi. 13 Eylül 2017'de annesi bana telefon açtı. "Sana bir iyi, bir kötü haberim var" dedi. Yasemin'in belinde skoloz(omirilikte yamukluk) çıktığını söyledi. Cimnastikten ötürü bu eğrilik oluşmuştu. Ayrıca çoğu kez el bileği ve hamstring(kas yırtılması) sakatlıkları yaşadığını biliyordum. Yaşı büyüdükçe ve fiziği geliştikçe, minyon yapı isteyen cimnastiğin ona göre olmadığı anlaşılmıştı. İyi habere gelince, "Yasemin senle antrenmanlara çıkmak istiyor" dedi ve bu haberi duyunca sevinçten çığlıklar attım. Hemen bünyesinde bulunduğum İzmir Büyükşehir Belediyespor adına kendisine lisans çıkarttım" diye konuştu.

4 ayda Türkiye şampiyonu

Henüz 4 aylık atletken, 22-23 Ocak 2018 tarihinde yapılan İstanbul Turkcell U 18 Türkiye Şampiyonası'nda 400 metrede Türkiye şampiyonu olduklarını ifade eden Öğünç, "Yasemin'in hangi branşta uzmanlaşacağı konusunda karar veremiyorduk. Yüksek atlama yapıyordu. Uzun atlamada Ahmet Melek Kupası'nda birinci oldu. 60 metre, 200 metre hepsinde nereye çeksen başarılı oluyordu. İlk hedefimiz atletizmde TOHM'a girmekti. Yasemin kısa bir sürede olimpiyat barajını geçti ve bu hedefine ulaştı. Ardından birlikte U 18 Türkiye Şampiyonası'na gittik. 60 ve 200 metrelerde göğüs farkıyla 4. oldu. Acaba, madalya sevdasından dolayı atletizme yeni başlayan birinin üstünde çok mu duruyorum derken, benim gibi atletizm antrenörü olan eşim Kamil Öğünç, "Senin sporcun 400 metre koşmalı" dedi. Turnuvanın son günü ise 400 metre yarışları vardı ve kendisinden yaşça büyük olan gençler kategorisinde müsabakaya girdi. Yine son düzlüğe 3 rakibiyle birlikte girerken, son 2 yarışta göğüs farkıyla geçilmenin acısını farklı bir şekilde çıkardı.

Takla atarak birinci geldi

Cimnastik yapmanın avantajıyla finiş çizgisini takla atarak tamamladı. Foto finişte birinci olduğu anlaşıldı ve büyük sevinç yaşadık. Tribündekiler, antrenör arkadaşlar şoka uğradı. "Nereden buldun bu atleti" dediler. Büyük gurur duydum. Bir anda Yasemin gençler milli takımına seçildi. 10 Şubat'ta Bulgaristan'daki U 20 Balkan Salon Şampiyonası'nda 4*400'de takım olarak gençler salon rekorunu kırdı. Ferdi olarak bir çok derece elde etti. Son olarak 2-8 Mayıs tarihlerinde Fas'ın Marakeş kentinde koşulacak Okullar Atletizm Dünya Şampiyonası kadrosuna seçildi. Türkiye'nin en gözde atletlerinden biri olacağına inanıyorum. Hedefimiz 57.50 saniye koşarak Avrupa Yıldızlar Şampiyonası barajını geçip Macaristan'daki Avrupa U 18 Şampiyonası'na gitmeye hak kazanmak. Ve olimpiyatlar. 2020 erken olabilir ama 2024 olimpiyatlarına giderek ülkemizi gururlandırmak en büyük amacımız" dedi.

Annesi Kamerunlu

2002 yılında Konak'ta doğan Yasemin'in annesi Fransızca öğretmeni, babası mühendis. Ailesinin spor yapması konusunda kendisine büyük destek verdiğini ifade eden genç atlet, "Annem Güzelbahçe'de çalışıyor ve her akşam nerede antrenman yapıyorsam gelip alıyor. Benim en büyük destekçim ailem. Önce cimnastikle spora başladım. Şimdi ise atletizmdeyim. Hiç bir konuda yönlendirmeleri olmadı ve beni özgür bırakıyorlar. Eğitimime Saint Joseph Lisesi'nde devam ediyorum. Okulumuz da benim sporda kariyer yapmam anlamında her zaman yardımcı oluyor. Çivili ayakkabılarımdan, bir çok malzemeye her türlü imkanı sunuyorlar" cümlelerini kullandı. Annesi ve babasının Kamerun'da tanıştığını ve 2001 yılında Türkiye'ye geldiğini ifade eden Yasemin, "Annem Kamerunlu, babam Türk. Annem memleketinde başarılı bir yüksek atlamacıydı ama ailesel faktörlerden dolayı devam edemedi. O sebepten benim başarılı sporcu olmamı arzuluyor. Onu gururlandırmak çok istiyorum " ifadelerini kullandı.

Atatürk'ün çocuklarına Altay taraftarından hediye Atatürk'ün çocuklarına Altay taraftarından hediye

Song dayısı

Sporcu bir aileden geldiğini vurgulayan 2002 doğumlu Yasemin, "Annem dışında dayım da Türk futbolseverlerin yakından tanıdığı eski futbolcu Rigobert Song. Kamerun'a daha önce gittiğimde onunla birlikte ailemi ve akrabalarımı gördüm. Dayımla yüz yüze konuştum ama yaşım küçük olduğu için pek hatırlamıyorum. Galatasaray'da oynadığını biliyorum ama ben bir ara Fenerbahçe'yi tutuyordum. Futbolu izlemeyi çok seviyorum ama fanatik olduğum herhangi bir kulüp yok" diye konuştu.

Cimnastiğe 7 yaşında başlayan Yasemin, esnek bir yapıya sahip olduğundun bu spora yönlendirilğini ifade etti. Genç sporcu, "Salona ilk geldiğimde bu hareketler nasıl yapılır diye kara kara düşünmüştüm. Ardından Türkiye şampiyonlukları geldi, milli takımlara seçildim. Her kategoride dereceler aldım. Ancak cimnastikçilerin fiziksel olarak kısa olduğunu biliyordum. Yaşım büyüdükçe fiziğim gelişiyordu ve hareketleri yaparken, sakatlıklarım artmaya başladı. Bileğimi bir kaç kez kırdım. Çok fazla ağrı çekerek şampiyonalara devam ettim. Ağrılarla mücadele edip aylarca antrenman yaptım. İleride bir gün atletizmde iyi bir yerlere geleceğimi planlıyordum. Çimnastikte beden ve ruh sağlığı anlamında sona geldiğimi düşününce, atletizmde devam etmeye karar kıldım" dedi.

Allyson Felix'i örnek alıyor

Yurtdışındaki başarılı sporcular arasında Amerika Birleşik Devletleri sporcusu Allyson Felix'i örnek aldığını ifade eden Yasemin Börekçi, "Fizik ve stil olarak da beni benzetiyorlar. Kazandığı madalyalar dışında sporcu duruşu ve örnek kişiliğiyle diğer atletlerden ayrılan bir isim" dedi. Hedefinin önce Avrupa Şampiyonası'na katılmak olduğunu dile getiren Yasemin, "Ardından olimpiyatlara katılmak her sporcunun olduğu gibi benim de hayalim. Ülkemi temsil etmek ve ailemi, antrenörlerimi ve Türk halkını gururlandırmak amacındayım" ifadelerini kullandı.