Bugün Gazeteciler ve Basın Bayramı..

Uzun zamandır kutlayamadığımız buruk bir gün..

Neden mi?

Sarıdan maviye dönen basın kartından başlayayım.

Yeni basın kartımı aldığımda şok oldum. Neden mavi oldu?

Oysa basın kartına boşu boşuna sarı dememişler.

Amerika’da haksızlıkların, adaletsizliklerin ve yanlışların üzerine giden”Yellow Kid” adlı çizgi roman kahramanı yoksul göçmenlerin sevgilisi haline gelmiş.

Bunun üzerine gazetecilerden de yanlışların ve adaletsizliklerin üzerine gitmeleri beklendiği için, kimlik kartının rengi yaklaşık 130 yıl önce sarı olarak belirlenmiş.

Gelelim sözde bayrama..

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 157’nci sıradayız. 10 bin gazeteci işsiz, 142 gazeteci cezaevinde, yüzlerce gazeteci hakkında adli davalar ve tazminat davaları açılmış.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Balkanlar ve Orta Asya sorumlusu Johann Bihr, gazetecilere son yıllarda hiç görülmeyen baskı uygulandığını söyledi; “Türkiye gibi bir ülke için özgürlük sıralamasındaki durumu korkunç. Bu Türkiye’nin olması gereken bir yer değil, Türkiye’ye yakışmıyor. Çoğulculuk tümüyle bitirildi, çok küçük, az sayıda medyaya indirgendi, gazeteler zorla yargıya başvurmaksızın kapatıldı, gazeteciler her gün yoğun davalara maruz kalıyor. Türkiye profesyonel gazeteciler için hala en büyük cezaevi.”

Son 3 yılda bin 954 gazetecinin basın kartı iptal edildi. 3 yılda basın kartı iptal edilenlerin sayısı yüzde 120 artarak bin 954’e ulaştı.

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Basın Kartları Yönetmeliği ile getirilen yeni düzenlemelerle gazetecilerin özgürlüklerinin kısıtlandığını ve son yönetmeliğin oldu-bittiye getirildiğini belirtti;

“Son 3 yılda basın kartı sahibi gazetecilerin yüzde 10’unun kartı iptal edildi. Önce Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü lağvedildi, İletişim Başkanlığı’na devredildi. Basın Kartı Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerle ilgili basın meslek örgütlerinin görüşü alınmadı. Son yönetmelikle birlikte basın kartının işlevi yok edilme noktasına getirildi. Basın kartı komisyonunda gazeteciler ve sendikanın temsili bire indirildi. Yönetmeliğe iptalleri kolaylaştıracak maddeler eklenerek, gazetecilerin basın kartı alması zorlaştırıldı.”

Basın özgürlüğü o kadar önemli ki dünyanın da gündeminde.

99 gazetecinin öldürülmesi ve yüzlercesinin tutuklanmasının ardından İngiltere ve Kanada, baskılar nedeniyle giderek alanı daralan basın özgürlüğünün güçlendirilmesini ve gazetecilerin can güvenliğinin korunmasını amaçlayan küresel bir girişim başlattı.

Sözün özü, doğru bir karar.

Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşçakalın dostlar.