''Durdurun bu gemiyi, çıkmasın! Gelmesin!. Bu kent sahipsiz değil. İzmir'de bu duyarlılığı taşıyan herkesi bu mücadeleyi büyütmeye ve bunun bir parçası olmaya davet ediyorum.''
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'den bu çağrı. Soyer'in çağrısı yalnızca İzmirlilere değil, tüm yurtseverlere, çevrecilere ve doğaseverlere.
Brezilya'nın çöpü, asbest yüklü Nae Sao Paulo uçak gemisi, İzmir'in Aliağa İlçesi'ne, hem de İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yıldönümünde 9 Eylül'de sökülmek üzere geliyor.
Tunç Soyer'in isyanı buna; ''İzmirimiz hiçkimsenin zehirli atıklarını kabul edecek bir çöplük değildir. Kimilerine göre 900 ton, bakanlığa göre 9.6 ton asbest getirecek. Gemi ile ilgili bakanlığın yaptığı açıklamalar güven vermiyor. Çevreyi bakanlıktan korumak çok üzücü bir tablo. Çevre Bakanlığı'nı sağduyuya, basirete çevre duyarlılığına davet ediyoruz. Bu kentin, bu memleketin çevresine, doğasına sahip çıkmaya davet ediyoruz.''
Soyer'in açıklamasına göre, Aliağa'da bulunan 22 söküm işletmesinin yalnızca 8'i AB normlarına uygun. Mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceğini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı sözlerini şöyle sürdürüyor;
''Tüm İzmirlileri bu dava sürecine katılmaya davet ediyorum. Bu kent sahipsiz değil.''
Düşünebiliyor musunuz? Bir Çevre Bakanlığı ki, çevre duyarlılığına davet ediliyor.
Nae Sao Paulo nükleer uçak gemisi asbest ve radyoaktif maddeler içeriyor. Doğaseverlere göre 'Ölüm gemisi ya da zehir gemisi''
Fransa'da pek çok nükleer denemede kullanılmış. 2000 yılında Brezilya'ya satıldıktan sonra 2017’de hurdaya ayrılmış. Gemi söküm tersaneleri bulunan Hollanda, İspanya, Fransa, Almanya karasularına bile sokmuyorlar zehir gemisini. Oralarda çevreciler (Asbestli gemi söküm işi utanç kaynağı) diyorlar. Hindistan'ın bile kabul etmediği söküm işine bir Türk şirket balıklama atlıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi 'Söktürmeyiz' derken, Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığı bu zehir gemisinin Aliağa'da sökülmesine izin veriyor.
Bu arada Brezilya Yüksek Mahkemesi, karasularından çıktıktan sonra göstermelik bir kararla gemiye el konulmasını kararlaştırıyor.
Bizim Bakanlık iddiaların aksine gemide 900 ton değil, 9.6 ton asbest bulunduğunu öne sürüyor.
Bakın bir an için Bakanlık açıklamasını doğru olarak kabul edelim. Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkanı Mehmet Şehmuz Ensari'nin  açıklamaları ibret verici;
''Asbest, ölümcül bir toz. Mucizevi özelliklere sahip. Asbest yok edilemez. Bakan 'buharlaşır' diyor. Tedavisi çok zor olan  bir kanser türüne yol açıyor. Bir asbest lifi dahi öldürücüdür. 9 tonu solursa Aliağa kalmaz. Gemilerin duvar panellerinde bile asbest var. İşçiler elleriyle  söküyorlar. Rant mı? Yaşam mı?.. Biz rantı seçiyoruz.''
Bunlar İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer'in feryadını haklı çıkaracak sözler. İzmir Aliağa Limanı daha önce de Bakanlığın verdiği ÇED izinleri sonucu Kuito ve Ethan gemileriyle de asbestle tanışmıştı. Anlaşılan bu zehir gemisiyle de İzmir'e 100. kurtuluş gününde yeni bir hediye(!) verilmeye çalışılıyor. İzmirli ve  tüm yurtsever, doğa ve çevreciler gerekli mücadeleyi verdikleri gibi bu hediyeyi(!) de asla unutmazlar.
AKP ilk genel seçimlerde, İzmir'den bir elin parmaklarına yakın sayıda milletvekili çıkarabilirse kendini şanslı saysın...