Dile kolay 13 şiir kitabı yazmak. Üstelik onlarca ödül aldı. Bu arada mesleğinin gereği sanatçı psiko-dinamiği, yaratma süreci, yaratıcı kişilik yazılarını içeren onlarca eseri var Yusuf Alper’in. Onun onca şiirlerini buraya aktarmak olası değil. Bazı örnekleri sunacağım. Önce onu tanıyalım.

Yusuf Alper 1956 yılında Horasan’da doğdu. İlk şiirlerini 1975’başlayarak çeşitli dergilerde yayınlandı. Yusuf Alper şiirlerinde, toplumsal bir varlık olan insanın bireysel sorunlarını, içsel çatışmalarını, iletişimsizliklerini, hüznünü, toplumla olan çatışmalarını; toplumsal baskıların, zulmün, savaşın insanı etkileyişini lirik ve özgün bir anlatımla işlemektedir. Psikiyatrist olarak geçimini sağlamakta, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görevini sürdürmektedir.

Şiirlerinden bir şeçki..

- İki lâl Arasında

- Ne Çok İsterdim

- ‘Dünya Bir Gölgelik’ mi

- Bumerang

- İnce Bir Yara

- Boşluk

- Son

- Sonsuz Bir Boşluğa

- Paydos

- Hayattan Duvar

- Korkak

- Merhamet

- Acıyla İrkildim

- Ders

- Greg Samsa

HER NEYSE

“Merkez İstasyonu’nda oturdum ağladım”

Diyeceğim ama Merkez İstasyonu yok

Ama oturdum ağladım

Bir yol kenarında Alsancak’ta

-Ayıp değil ya, insandım-

Çok iyi bir doktor. Ama o kadar mükemmel bir şair Onun hakkında çok şey yazıldı. Hangi birinden söz edeyim; Cemal Süreyya, “Anadolu şiir duyarlılığını dipten sürdürüyor Yusuf Alper” diyor. Mehmet H. Doğan: “Şairin hemen her şiirinde rastladığımız 'acı, yalnızlık, karanlık, hüzün, kanamak, içine kanayan yara, onulmaz yara, kan, sürgün mülteci, sanık ve ara sıra da umut ve özlem' gibi izlekleri, bunların insanla ilişkilerini de eklersek, onun şiirinin omurgasını çıkarmış oluruz.”

Metin Cengiz’in yorumu da şöyle; “Yusuf, kültürel olanda toplumsal yapıyı, insanımızı nasıl ve hangi yönde etkilediğini göstermek istemektedir. Bu anlamda da Yusuf olup biten karşısında “karşı” safta yerini almakta, anladığı dünyada içindeki ağrıyı taviz vermeden dile getirmekte, böylece özgün bir şiir dünyası oluşturmaktadır. Bir şair için en önemli olan durum ise bence budur.”

Veysel Çolak; “Lirik şiirin öncü bir şiir olduğunun bilincindedir ve bu bilinçle şiirini gövdeleştirmektedir.”

Yorumları Bahri Karaduman’la bağlayayım; “Yusuf Alper, etik değerlerin, toplumsal sorumlulukların şiirin içinde olması gerektiğini düşünen ve şairin bunun bilincinde olması gerektiğine inanarak yaşamın bütünselliğini yorumlayan bir şair.”

Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.