Yaklaşık 2.7 Yeni Türk Lirasının 1 Papua Yeni Gine Kinasi değerinde seyrettiği günlerde… Kalitesi düşmeye paso devam eden en üst fitbol liginde beş sezondur canımız memleketimiz İzmir’imizi temsil etmeye devam eden Göztepe… Ligin 10. haftasında sahasına lig lideri sıfatıyla gelen Trabzonspor’a 0-1 mağlup olarak, haftayı puansız ve sıralamada düşme hattında devam ederek kapattı…

Maç öncesi görüşlerim “Ön görmesi zor maç… Yemeden gittiğimiz sürece avantaj olacağını düşünüyorum… İrfan Can Eğribayat performansı kritik… Göztepe aleyhine hakem hatası olmama olasılığı yaşanılabilirse (TS-FB maçından dolayı olasılık az hatta tersi de olabilir) geçen maç gibi son 30 dakikaya zinde hücumcularla mağlup duruma düşmeden girerse takım, avantaj olabilir. Bir puan iyi 3 puan süper olur…” şeklindeydi…

Maç pandemi sonrasında ilk kez kapalı gişe ve tamamen dolu tribünler önünde oynandı. Tribünler sezonun takıma en yoğun desteğini, rakibe de en yoğun baskıyı maçın 5-10 dakikalık kısmı dışında (gol trajik olarak o dakikalarda geldi) hiç kesmediler.

Küme düşme hattındaki takımın elinden geleni yapmasından daha normal ne olabilir ki… Maç Göztepe’nin sezonun 10 maçını baz alırsak maçın en büyük %'lik diliminde tempolu oynayabildiği maçtı. Buna karşı oyun tam olarak atamayana atarlar maçıydı. Takım özette olmayanlar dahil yaklaşık 10 net pozisyonu ya dışarı vurarak, ya vuramayarak nadiren de kaleyi tutturarak harcadı. 1.61 beklenen golu atamayıp 0.47 beklenen golü rakibin maç boyu kaleyi bulan tek topunu yiyerek mağlup oldular... Yenen golün çok benzerini Göztepe ilk devre atamadı. İrfan Can Eğribayat yenen golde çıkmasaydı daha net pozisyon olur muydu emin değil pek çok Göztepeli…

Hakem Atilla Karaoğlan maç boyu anlaşılmaz kararlar aldı ve bana göre en az bir bana göre net en kötü gri pozisyon penaltıyı vermedi (Beinsports’un değerlendirmeye bile almadığı Adis Jahovic’in kafasına topla alakası olmayan yumruk... )… Atınç’a Hamsik’in yaptığı hareketi görüp de o an kart çıkaramamaları trajikti. Sevgili Atınç Nukan’ı da o pozisyonda sakin kalabildiği için kutluyorum.

Trabzonspor lider gibi oynamadığı maçta, attıkları golden sonra, ele geçen tüm yerde yatma fırsatlarını sonuna kadar kullanarak kazanmayı başardı. Göztepe kadar becerikli olmayan tüm takımlara karşı sorun yaşama olasılıkları çok yüksek gözüküyor.

Velhasıl kelam… Trabzonspor maçındaki oyunun hakki “0” puan olmamalıydı ama oldu… Sonucu son vuruşlardaki farklar belirledi. El-Maestro Hocanın maç sonu söylediği gibi “If you cannot score you cannot win… Gol atamazsan kazanamazsın”… İyi oyunun devamı dileğimiz baki… Ek olarak takımın attığı şutlardan, bulduğu pozisyonlardan daha fazla gol çıkarabilmesi gerekiyor. Cheriff Ndiaye ve Adis Jahovic (iki maçtır daha çok çabalasa da bu maç son vuruşları iyi değildi ne yazık ki…) ve takımın geneli (Lorency Baku Soner Tijanic Yalçın…) gol atamamaya devam ettikleri sürece Göztepe’nin puan puanlar alması çok zor gözüküyor. Bu bağlamda tez zamanda forma girebilmelerini diliyorum. Özellikle iç sahada rakibe az pozisyon verilse de golü yiyiverme sorununa da çözüm gerekiyor.  Halil Akbunar’ın sahaya sağlıkla dönmesi, devre bitmeden minimum 17 puan tercihen 20 puan üstünü görmek düşmemek için olağanüstü düzeyde değerli. Aksi takdirde teknik direktör değişikliği olasılığı ne yazık ki artacak… İç saha maçlarının tümünde taraftar baskısının Trabzon maçı düzeyinde olması ligde sağ kalabilmek açısından olağanüstü kritik. Sırada Alanyaspor maçı var… İstim üzerindeler… Hakem faciası olmadan, olmazsa olmaz İrfan Can Eğribayat performansıyla gol yemeden ve elbette ki daha iyi son vuruşlarla üç puan diliyorum.