Göztepe’miz Demir Grup Sivasspor, HES Kablo Kayserispor ve Aytemiz Alanyaspor maçlarında topladığı yedi puanın ardından beklendiği üzere devam eden yoğun maç trafiğinde kayıplara başladı. Ardı ardına gelen Çaykur Rizespor ve Bursaspor mağlubiyetleri moralleri bozdu (Sayın Başkan Mehmet Sepil’e Göztepe’yi koruduğu için teşekkürler.).
İki maçın ortak noktaları vardı. Hakemler maç skoruna etki eden hatalarla dolu kötü yönetimler sergiledi. Türkiye’de pek çok futbolsevere göre hakemler sistematik bir şekilde maç sonucuna etki ediyorlar. Şahsi kanımca bu konuda en önemli isimlerden biri Özgür Yankaya ise diğeri de Fırat Aydınus... Kendi adıma, bu hakemler Göztepe maçına atandıklarında Göztepe ya da rakip adına maç sonucuna etki eden hata bekliyorum ki çok zaman bu beklentim karşılığını buluyor. Rize maçı öncesinde de Yankaya ismini duyunca bunu belirtmiştim. Ortalama maç başı puanı 1-1.2 olan bir takım bir hakemle bunun iki katına yakın puan aldıysa o hakem ve o takım arasında bir artı ilişki/sempati var mı diye bakmak gerekir. Rizespor’un Yankaya ile 16 maçta 10. galibiyeti oldu, üç de beraberliği var. Üç puanlı sistemle bakarsak maç başı 2.06 puan. 

Özgür Yankaya ile Rize maçı, beklendiği gibi oldu. Bu noktada eleştirebileceğim nokta, Yankaya’nın Göztepe’ye karşı genelde iyi niyetli olmadığı net bilinmesine ragmen, neden bu kadar çok ve gereksiz penaltı pozisyonuna (bence ikisi de gri pozisyon beklendiği üzere hakem penaltı dedi) mahal verildi. Mossoro’nun oluşturduğu penaltı pozisyonunda ayağa temas var. Bana teması Mossoro istese engelleyebilirdi gibi geldi topun gidişinde, tam ön görmek imkansızsa da... ikinci penaltıda da Alparslan Öztürk de ben diyeyim rakibi kafa kola almış, sen de rakip kafasını Alparslan’ın kolları arasına sokmuş. Göztepe’ye verebileceği bir penaltıyı Yankaya ve video hakem Suat Arslanboğa’dan beklendiği üzere atladığını vurgulayarak, çok rahatlıkla belirtmeliyim ki bu kadar çok penaltı vermemek (ligde en çok penaltı veren takım Göztepe), bu tip hakemlere rakibe asist yapma şansı vermemek çok kritik. Bursaspor maçındaki Emre Malok da kötü bir yönetim gösterdi... Net faulleri penaltıları atladı. Bu noktada video yardımcı hakemlerin bu hataları önleme olasılığının Süper Lig için ne kadar önemli olduğu bir kez daha vurgulanmış oldu.

İki maçın ikinci ortak noktası Göztepe açık oynayınca daha rahat gol atıyor ama attığından fazlasını yiyor. 6 gol attılar 8 yediler. Atmaya gidince atıp daha fazla yeme probleminin çözümünü İlhan Hoca ve ekibinin çözmesini ümit ediyorum. 

İlhan Palut Hocaya şu ana kadar aldığı puanlar nedeniyle müteşekkir olmakla birlikte iki maç için de eleştirebileceğim ortak nokta şu... Rize maçında bir puan, Bursa maçında galibiyet cebindeyken ben dahil pek çok Göztepeliye çok da mantıklı gelmeyen bir şekilde, 92-94. dakikalarda gol atmaya giderken gol yedi takım. Şurası gerçek ki Barcelona-Paris Saint Germain bile gereğinde oyunu yavaşlatıyor. İki maçta oyunu yavaşlatmamanın sonucu iki kontra gol ile bir puandan, bir milyondan TL’den fazla paradan olmak, elenmek, ekstra 30 dakika oynamak ve alt lig ekibinden toplamda beş gol yemiş olmak oldu.

İlhan Hoca iki maçta da haklı olarak rotasyon yaptı. Çok ayrıntıya girmeyeceğim. İki maçta da Göztepelilerin Çocuğu Halil Akbunar ekstra formunu korudu. Yalçın’ın Rize maçında yaptığı hata golle sonuçlandı ama attığı golle affettirdi iki maçta da yaratıcıydı. Umarım sakatlığı çok ciddi değildir. Alparslan’ın uzatmalarda daha dikkatli olup penaltı yaptırmaması gerekirdi. Paluli’nin Bursa maçındaki kırmızı kartını anlamak imkansız.

Kulübün tüm unsurlarının Yankaya eleştirisine en üst perdeden girmesini de olumsuz buluyorum. Bu gibi sallamalar genelde olumlu sonuçlanmıyor  demokrasisiyle ünlü olmayan ülkemizde. Bence protesto işi kimse ceza almayacak şekilde daha çok taraftar üzerinden yönetilebilirdi. Futbol Sistemindeki Abiler “imparator” gibiler kanımca. Kimlere kaç hafta ceza verilecek göreceğiz. Bakalım Hatay maçında başka bir hakem felaketi yaşamayız.

Ligde kalmak her sezon önemli ama bu sezon özellikle önemli. Bu yüzden kendi adıma en az üzüldüğüm Türkiye Kupası mağlubiyeti olduğunu belirtebilirim. Bursaspor’un bu maçta bu kadar hırslı olmasını da düştükleri sezona bağladım kendimce.

Bitirmeden… Rize maçının Beinsports spikeri Erdem Bitik için. Spikerlerden beklentim ne benim takımımı ne de rakibi rahatsız etmeyen bir dil kullanması. Ben Göztepeli olarak Erdem Bitik’in sunumundan rahatsızlık hissettim.

Sonuçta… 46 puanı yakalayıncaya kadar kendi adıma puanı oyuna tercih ederim. Her puan çok değerli. Yenilmemek kritik... Çünkü taraftarın yenilince dellenmek gibi bir özelliği var … 

Hatay maçında iyi oyun üç puan dileklerimle...