Dağların arasında kalmış bir köyde yaşayan bir baba ve üç kızının öyküsü. Yoksulluk, tutku, kıskançlık ve aile bağlarının kıskacında hayata tutunmaya çalışan üç kardeş… Özgürlüğün, ancak başka bir tutsaklığı kabullenmekle mümkün olduğu bir düzen… Emin Alper’in “Kızkardeşler” filmi, 52. SİYAD ödüllerine damgasını vurdu. Türkiye, Almanya, Hollanda, Yunanistan ortak yapımı olan film, SİYAD üyesi sinema yazarlarının oylarıyla En İyi Film seçildi; Emin Alper En İyi Yönetmen ve En iyi Senaryo ödüllerinin sahibi olurken, film çeşitli dallarda beş ödül daha kazandı: Emre Erkmen En İyiGörüntü Yönetmeni, Çiçek Kahraman En İyi Kurgu, Giorgos Papaioannou ve Nikos Papaioannou En İyi Müzik, Osman Çankırılı En İyi Sanat Yönetimi ve Kubilay TunçerEn İyi Yardımcı Erkek Oyuncu. Film, daha önce de çeşitli ödüller kazanmıştı. Geçen yıl İstanbul Film Festivali’nde En İyi, Film, Yönetmen, Senaryo, Müzik ödüllerinin yanı sıra, filmin üç genç oyuncusu, Cemre Ebüzziya, Helin Kandemirve Ece Yüksel En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü birlikte almışlardı. Bu kez de adaydılar ama karşılarında DamlaSönmez gibi güçlü bir rakip vardı. Oylama sonucu, ödül “Sibel” filmindeki performansı ile Damla Sönmez’in oldu. 

“Kızkardeşler”, yurtdışında da başarı ile temsil etti ülkemizi. Prömiyerini Berlin Film Festivali’nde yaptı; Saraybosna’da En İyi Yönetmen, Sofya’da En İyi Balkan Filmi ödüllerini kazandı. Barış akademisyeni Alper’in parlak bir sinema kariyeri olacağı daha ilk filminden belliydi. “Tepenin Ardı“ ve “Abluka” filmlerinde ‘öteki’ sorunsalına yaratıcı bir yaklaşımla eğilen yönetmen, bu kez kadın sorununu yoksulluk bağlamında ele alıyor. Hiç kuşkusuz aldığı ödülleri hak eden bir yapım. 

‘Yılın en iyileri’nden bir başka film de genç yönetmen Kıvanç Sezer’in “Küçük Şeyler”i. “Babamın Kanatları” adlı ilk filmiyle tanıyıp, sevdiğimiz yönetmen bir ailenin parçalanma öyküsünü anlatıyor. Fonda ise, kapitalist sistemin günümüzde yaşadığı kriz var. Küçük burjuva yaşamı ve reklam dünyasının saçmalıklarına mizah ve fantezi dolu bir bakış yöneltiyor Kıvanç. İlk filmine mekan olan inşaatın tamamlanarak lüks bir siteye dönüştüğünü görüyoruz “Küçük Şeyler”de.  Bir triloji oluşturabileceğini, üçüncü filminde inşaatı yapan müteahhitinyaşamına odaklanabileceğini söylüyor yönetmen. 2019Malatya Festivali’nde Büyük ödülü kazanan filmin başrolünde usta bir oyuncu, Alican Yücesoy var. SİYAD’da olduğu gibi, pek çok festivalde En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü kimselere kaptırmadı. Filmde karısı rolünü üstlenen Başak Özcan(gerçek hayatta yönetmenin karısı) da çok başarılı bir performans sergiliyor. Nitekim, o da çeşitli festivallerde ödüllendirildi bu ilk filmiyle.

Alican Yücesoy’un en iddialı rakibi Berkay Ateş’in başrolü üstlendiği “Görülmüştür” de yılın en iyilerinden bir diğeri. Atina’da En İyi Film, Duhok’da En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo - Serhat Karaaslan- ödüllerini alan yapım bir ilk film. Nitekim, SİYAD ödüllerinde Füsun Demirel’in aldığı En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu  ödülünün yanı sıra, AhmetUluçay En İyi İlk Film Ödülü’nü kazandı. Berkay Ateş’e Ankara’da En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandıran filmin, Füsun Demirel’in yanı sıra Saadet Işıl Aksoy, Ercan Kesal, İpek Türktan, Erdem Şenocak, Müfit Kayacan gibi müthiş oyunculardan oluşan bir oyuncu kadrosu var. Mahkumlarınmektuplarını denetlemekle görevli ama çalışma saatleri dışında yaratıcı yazarlık kurslarına devam eden bir gardiyanıanlatırken, gerçekle düşgücü arasındaki sınırı tartışan, cezaevi yaşamından gerçekçi kesitler taşıyan bir yapım... Bu filmlerin yanı sıra, geçen yıl Adana’da Altın Koza ödülünü kazanan genç yönetmen Cenk Ertürk’ün “Nuh Tepesi”ni, Adana İzleyici ödülünü kazanan Nihat Durak’ın “Kapı”sını, Nürnberg ve Rejkjavik Festivallerinde En İyi Film seçilen Ömür Atay’ın “Kardeşler”ini, yarın vizyona girecek olan Metin Güngör’ün yönettiği İngiliz ortak yapımı “Renklerde Kaybolan Hayat: Fikret Mualla”yı ve ölüm yıldönümünde Erkan Yücel’e saygı sunuşu olarak gösterilecek Yılmaz Güney- Şerif Gören’in “Endişe”sini de kaçırmayın derim. 

5 Eylül’den itibaren her akşam Kültürpark’da buluşmaya ne dersiniz?