Türk resim sanatının "şair ressamı" olarak anılan duayen ismi Devrim Erbil, eserlerini bu kez anlamlı bir amaç için İzmirli sanatseverlerle buluşturdu. Ayşe-Faruk Çelebi Eğitim ve Kültür Vakfı yararına, gelirinin tamamı vakfın bursiyerlerine eğitim desteği olarak aktarılacak olan "Devrim Erbil Resim Sergisi", İzmir Ticaret Odası'nda kapılarını açtı. Güzin Anbar küratörlüğünde 10-25 Ekim tarihleri arasında ziyaret edilebilecek olan serginin ikinci gününde, usta sanatçı Devrim Erbil, düzenlenen bir söyleşiyle sanatseverlerle bir araya gelerek hem sanat anlayışını hem de Türkiye'deki sanat eğitimine dair çarpıcı görüşlerini paylaştı.
'Sanat her yeni gün bir cevap vermedir'
Sanatın asla yerinde durmayan, sürekli yeniliği ve yaratıcılığı arayan bir doğası olduğunu belirten Devrim Erbil, sanatçının topluma ve ülkesine karşı sorumlulukları olduğunu vurguladı. "Sanat her yeni gün kendisine, ülkesine karşı sorumluluğu hatırlatan bir cevap vermedir. Sanat hiçbir zaman yerinde durmaz, genel özelliği daima yenilik, yaratıcılıktır" diyen Erbil, bu anlayışın evrensel olduğunu belirtti. Yunus Emre'nin "Bir söz söylemek gerek melekler de bilmez ola" deyişine atıfta bulunan usta sanatçı, "Yani öyle bir şey söyleyin ki başkaları söylemesin, bilinen bir şeyi tekrar etmeyin, yeni bir şey yapın. Yaratıcılık ve yenilik sanatı tarif ediyor" ifadeleriyle sanatın temel dinamiklerini özetledi. Sanatçının, sezgileriyle bu yeniliği hisseden ve eserlerine yansıtan kişi olduğunu belirten Erbil, sanatın insancıl, hümanist ve sevgi dolu bir toplum ideali taşıması nedeniyle diğer mesleklerden ayrıldığını ve bu yüzden çok önemli olduğunu söyledi.
Eğitim sistemi için radikal öneri: 'Güzel sanatlar ilkokulları açılsın'
Söyleşinin en dikkat çekici bölümü, Devrim Erbil'in Türkiye'deki eğitim sistemine yönelik getirdiği radikal öneri oldu. Sanat eğitiminin, kişiliğin şekillendiği en önemli dönem olan ilkokul çağından itibaren başlaması gerektiğini savunan Erbil, bu konuda somut bir adım atılması çağrısında bulundu. "Ben Türkiye’de güzel sanatlar ilkokulları açılsın isterim" diyen Erbil, bu hayalini şu sözlerle anlattı: "Bütün çocuklar resim yapar, duvarlara yerlere çizer sonra vazgeçerler, küstürürler, okula başlayınca yeni heyecanlar çıkar bırakırlar." Amacının herkesi ressam yapmak olmadığını, asıl hedefin daha duyarlı, sevgi dolu ve estetik algısı gelişmiş bireyler yetiştirmek olduğunu vurgulayan sanatçı, "Herkes ressam olsun demiyorum; duyarlı, sevgi dolu olsun. Güzel sanatlar insanı, iyiliği, dostluğu, sevgiyi anlatmak için var. İlkokula güzel sanatlarda başlayan bir çocuk, ileride sanatla ilgisini kesse bile normal eğitime geçer ve devam eder. Ama o temel duyarlılığı almış olur" diye konuştu.
Geliri öğrencilere umut olacak
Devrim Erbil'in özgün üslubunu yansıtan birbirinden değerli eserlerinin yer aldığı sergi, sadece sanatsal bir etkinlik olmanın ötesinde, önemli bir sosyal sorumluluk projesi olma özelliği de taşıyor. Sergide yer alan eserlerin satışından elde edilecek tüm gelir, Ayşe-Faruk Çelebi Eğitim ve Kültür Vakfı aracılığıyla, maddi imkanları kısıtlı olan başarılı öğrencilere eğitim bursu olarak aktarılacak. Sanatın iyileştirici ve birleştirici gücü, bu sergiyle birlikte gençlerin geleceğine de ışık tutmuş olacak. Sanatseverler, 25 Ekim'e kadar İzmir Ticaret Odası'nda hem Devrim Erbil'in büyüleyici dünyasına tanıklık etme hem de eğitime destek olma fırsatı bulacak.