İzmir’de şiir konuşulacak, şairler anılacak olursa, ilk akla gelenlerden biridir Abdullah Neyzar Karahan. Şiirle soluk alıp veren, şiire sevdalı bir şair. Benim de elli yıllık arkadaşım, dostum, şiir yoldaşım, dert ortağım.
Cami avluları, uzun süredir görüşemeyen dostların buluşma, sohbet etme, özlem giderme yerleridir, musalla taşında ölüler beklerken. Neyzar Karahan’ın cenazesinde de öyleydi durum.
Ferik Osman Paşa Camii'nin avlusunda, benim de kucaklaştığım dostları vardı: Şadan Gökovalı, Hüseyin Yurttaş, Ayhan Çıkın, Okan Yüksel, Onur Şenli, Ahmet Tanık, Zeki Büyüktanır, Metin Erten, Veysel Çolak, Hülya Deniz Ünal, Selçuk Oğuz, Yunus Bekir Yurdakul, Halim Yazıcı, Osman Akabaşak, Halit Özboyacı, Ruhtan Yazıcı, Ali Özpalanlar, Selami Şimşek ve Karşıyaka Belediye Başkanı adına Başkanvekili Ahmet Diker.
Neyzar’ın daha nice dostunun da çeşitli nedenlerle katılamadığını biliyorum. Uzaktakiler, sağlık sorunu olanlar, engelleri bulunanlar… Yüzlerce dostu, tanışı, tanıyanı da sanal ortamda paylaştılar duygularını.
Neyzar Karahan, Samsun doğumluydu ancak 1961’den bugüne dek İzmir’de, Karşıyaka’da yaşadı. Bir sevdaydı Karşıyaka onun için, şiiri gibi.
Yorgun Yaşayana adlı ilk şiiri kitabını 1963’te çıkardı. On beş şiir kitabı bulunan Karahan’ın son kitabı Dalgın Şarkı 2007’de buluştu okurlarıyla. İnceleme ve çocuk kitaplarıyla da çoğalttı yazınımızı.
Sıkı bir Attila İlhan dostu, tutkulusuydu. Anıl Meriçelli Yeditepe Dergisi’nde (Ekim 1971) şunları yazmıştı, hiç unutmuyorum: “Neyzar Karahan’ın şiirimizdeki kan grubunu Attila İlhan tesbit etmiştir. Ve bu kan grubu edebiyatımıza yeni bir kan dolaşımı ve taze bir soluk getirecektir.”
Hep şiire taşıdı sevgisini, sevdasını, sevdiklerini, umudunu, yalnızlığını, hüznünü, yorgunluğunu…
1960’larda, 70’lerde yazdığı şiirlerde gözlemci bir duruş sergiler Karahan. Garip şiirine yakınlık duyar, etkilenir; İkinci Yeni’nin ayak seslerine de ilgisiz kalmaz.
Sokağın güncel sesini, sıradan insanların sevinçlerini, özlemlerini, korkularını, beklentilerini, aşklarını dile getirmekten de geri durmaz. Kendine özgü sıcak ve aydınlık imgeler geliştirir.
Ege Ekspres Gazetesi’nde “Gençlerle Başbaşa”, Yeni Asır Gazetesi’nin “Sanat Yaprağı”nda, Demokrat İzmir Gazetesi’nde ve birçok sanat-yazın dergisinde araştırma, inceleme yazıları, söyleşileri, şiirleri yayımlr. Kısa süreliğine 1963’te Özleşim adlı şiir dergisini çıkarır.
Adı bilinen hiçbir yayınevine yanaşmaz! Kendi hazırlar, kotarır, biçimlerdi kitaplarını. Sade, savsız... Kendi eşine dostuna, sevdiklerine dağıtır, sonunda kitaplarını bitirirdi!
Bir sevgi adamıydı Karahan. Sevgisizliğe başkaldırırdı dizelerindeki gibi: “Ne kadar kalın örerlerse örsünler/ Yıkılacak bir gün/ Sevgisizin erdemsizin duvarları”. Yanlışlığın ayrımında, yanlışlık yapmadığının bilincindeydi: “Bir yanlışlık var, ama ben yanlış değilim/ Yanlış değildir insanın insanca sevmesi… Bunca sıkıntılar…/ Hangi ozanın dizelerinde şiire duracak kim bilir?”
Sonsuzluğa uğurladığımız, bu unutulmayacak dosta Okan Yüksel sözüyle hep MERHABA… Şiirlerine, yazılarına, kitaplarına, dost sözlerine, sevgisine, insanlığına, anılarına…Güle güle şiir dostum…
Bir haberi de paylaşarak bitireyim yazımı. Samsun’un Bafra ilçesinde çıkan EDEBİYAT NÖBETİ Dergisi’nin Ocak 2017 sayısında Abdullah Neyzar Karahan Dosyası yer alacak.