Ülke ekonomisini şahlandırma Dünya Şampiyonası finalleri kura çekimlerinde birinci torbada yer almayı garantileyen... Spectator indeksi verilerine göre Amerikan dolarına karşı dünyadaki tüm ülkeler arasında son bir yılda en fazla değer kaybeden para birimi olan… Her gün bir sonraki güne göre çok daha güçlü bir para birimine sahip olduğundan neredeyse emin olmanın mutluluğundan yerimizde duramadığımız… Uganda’dan daha düşük kalitede demokrasimiz olduğu için olağanüstü şanslı ve müteşekkir hissettiğimiz (aksi takdirde istifa bekleyebilirdik ki bu da ekonomik ilerlememeizin devam edememesi anlamına gelirdi), ülkemizi yönetenleri can-ı gönülden kutlarken... Bu devam eden ekonomik devrim ile kalitesi her sezon bir sonraki sezona göre daha iyi olan Süper Lig’de… 14. hafta maçında, İzmir’i beşinci sezondur bu ligde temsil etmeye devam eden Göztepe, Dörtlü Oligarşi’nin (Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor) Fenerbahçe ayağına karşı… Kendi sahasında tribünlerin tamamına yakınını dolduran taraftarının önünde, iki puan daha kaybederek kapattı. Bu sonuçla Göztepe 14 maçta 11 puan (maç başı 0.785 puan), Göztepe teknik direktörü Nestor Jevtic 11 maçta 9 puana (0.818 puan) ulaşmış oldu.

Maç öncesi kendi adıma bir puana fittim ama maçın gidişi içinde alınabilecek ve sıralamadaki konum açısından olağanüstü önemli iki puan daha vardı. Alınamadı çok yazık oldu. Sonraki haftalarda çok aramamayı diliyorum o kaçan puanları…

Göztepe göze nispeten hoş gelen bir oyun oynadı… Maç içinde takım dizilişi oldukça devingendi 3-4-2-1, 5-4-1, 6-3-1, 3-6-1, 3-4-3, 3-6-1 bu devingenlik rakibi de zorladı. Bir önceki hafta belirttiğimiz ön görülerden pozisyon sayısı olarak beklentilerin üst sınırındaydı takım. Girilen pozisyonlardan yalnızca birini (neyse ki sıfırdan çok, üzülerek ikiden az) gole çevirebildiler…. Hem gol yememeyi hem de sol kanattan gol yememeyi (umarım) bir kez daha sonraki maça bıraktılar… Yine Göztepe kalesini bulan ilk ciddi tehlike gol oldu… İrfan Can Eğribayat ve defans yenen gol dışında çok hata yapmadılar. Atakan, beynini ve takımın geneli için de çok önemli olan hırsını daha dengeli kullanmalı maç içinde… Adis ve Soner eski normalini hatırlatır oynadı. Berkan Emir kendi standartlarının üstündeydi. Göztepe’nin çocuğu Halil Akbunar çok çabaladı, Adis’in asistinde golü de yazsaydı geceyi bir kez daha mutluluğa boğacaktı Göztepeliler açısından. Paluli ve Obinna kendi normalindeydiler hatta Obinna top dağıtımında normalinin daha üstündeydi. Tijanic, maçın büyük kısmında yüksek randımanla oynadı ki pek çok taraftara göre daha çok sayıda duran topu o kullanmalı.

Adis’in güzel golünün ardından devre arasına önde girilirken, benim beklentim ikinci devreye Göztepe’nin baskılı başlamasıydı lakin tersi oldu… Daha çok Göztepe’nin solundan gelmeye başladılar, teknik ekip önlem almaya fırsat bulamadan, güzel bir geçiş oyunuyla gole giderken direkten dönen Halil’İn vuruşunun ardından, tribünün çoğunun “oradan ortalarsa gol olur” dediği anda gol yendi. Takım, müdahale oyuncusu sayısının oldukça az oluşunun (var olanlar da etkiyemedi) dezavantajını, rakip 10 kişi kaldıktan sonra bile üç puana uzanamayarak derinden yaşamış oldu.

Haftanın en büyük/yoğun tribününü Göztepeliler oluşturdu. Bu maçta tribünde kategoriler tekrar gelirken, taraftarlar, kombine bilet sahipleri, maç bileti sahipleri kendi yerlerine oturmak için mücadele etmek, polisle muhattap olmak zorunda kaldı ki buna çözüm getirilmeli. Cefakeş Göztepe taraftarı top Göztepe’deyken takıma desteği, rakipteyken ıslık ve baskıyı maksimum düzeyde tuttu. Top rakipteyken ön libero, Göztepe’deyken 8 gibi oynadılar… Maç bittiğinde tribünün çoğu bağırmaktan ıslıktan yorgun düşmüştü.

Hakem Mete Kalkavan ve video yardımcı hakem Erkan Özdamar iki takım lehine ya da aleyhine maç sonucuna etki eder hata yapmadı.

Maç öncesi yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamada Göztepe teknik direktörü Sayın Nestor Jevtic’in bu maç ölüm kalım maçı gibi konuşması maç sonucu olumsuz bitince “Öldük mü şimdi?” sorusunu sordurdu. Maç sonrası görüşlerinde de özellikle iki kulübün yapılarıyla ilgili yaptığı karşılaştırma en kibar kelimeyle olağanüstü şanssız bir açıklamaydı. Sayın Jevtic’in) Göztepe Spor Kulübü'nün ve taraftarının Türk Futbol tarihindeki Dörtlü Oligarşi dışı duruşunu, bunun sosyolojik sebep ve sonuçlarını) Türk futbol tarihinde Göztepe’nin yerini) Türk Futbolundaki finansal dağılımın tarihsel dengesizliğinin (başta naklen yayın gelirlerinin dağılımı olmak üzere) sebep ve sonuçlarını (ki bu sonuçları yaşıyor) başta 2011 olayları olmak üzere Türk Futbol tarihindeki diğer mihenk taşı olayların gelişimini, çok daha iyi özümseyerek yorumlar yapabilir hale gelmesini diliyorum…

Velhasıl kelam… Fenerbahçe maçı sevinç-mutluluk-üzüntü üçü bir arada maçtı… Neyse ki kahır olmadı. Cebrail’in eli maçında ömürlerimizden seneler gitmişti. Göztepe’nin ligde kalabilmesi için bir ölüm kalım maçı daha yaşamak zorunda kalmamasını diliyorum Nestor Hoca'dan. Bunun olabilmesi için en kötümser şartlarda, ligin devre arasına ikinci devre toparlanabilecek bir puan ile girmek elzem. Oynanan maçlarda en kötü puan hatta artık tercihen puanlar alınabilmesi lazım. Tüm takım ve taraftarın maç seçmeden aynı mücadeleyi verebilmesi gerek. Bir o kadar önemlisi tüm takımın ceza sahası içi/civarındaki kritik pozisyonlarda en iyi tercihi çok daha sık seçebilmesi lazım. Kupa’da Kahtaspor ve Gaziantep Futbol Kulübü maçında galibiyetler diliyorum.