Sevginin başka alanlara da dökülebileceğini, hangi alanda olursa olsun her işin sevgiye bağlı olduğunu, başarıya ancak bu yoldan ulaşıldığını” ilke edinen, insan odaklı yaşamı kucaklayan, deneme ve inceleme yazarı, dilbilimci, çevirmen Azra Erhat’ı 40 yıl önce 6 Eylül 1982’de yitirmiştik.

Vedat Günyol, Halikarnas Balıkçısı, Sabahattin Eyüboğlu ile birlikte “hümanist” görüş ve düşüncenin öncülerinden olan Azra Erhat, Türk kültürünün kökenini Anadolu’daki eski Yunan uygarlıklarına dayandıran ve Anadolu kültürlerini bir bütün olarak gören “Mavi Anadoluculuk” ya da “Mavi Yolculuk” akımının Halikarnas Balıkçısı ve Sabahattin Eyüboğlu ile birlikte unutulmazlarıdır.

Azra Erhat adı, aynı zamanda yazı ve düşünce yaşamını başkalarına, tutkuyla bağlı olduğu yurduna, insanlarının daha mutlu, özgür yaşamalarına adamış bir aydın örneğidir de…

***

Türkiye’nin 1930’lu ve 40’lı yıllarına tanık olan, aydınlanmacı birçok kültür insanı da Azra Erhat’tan farklı değildir. Yeni bir ulusun, yeni bir kültürün oluşma sürecidir yaşadıkları. Sabahattin Eyuboğlu, Vedat Günyol, Halikarnas Balıkçısı, Abidin Dino en yakın dostları ve çalışma arkadaşları olur. Hasan Âli Yücel’in Milli Eğitim Bakanı olarak görev yaptığı süreç, aydınları kucaklayan, coşturan bir etkendir.

Ne var ki bu umutlu bahar rüzgârları çok da uzun sürmez. Karanlık odaklar, bu aydınlanmacı yazın, sanat, kültür insanlarını rahat bırakmaz.

Telefon konuşmalarından gizli örgüt üyesi oldukları savıyla Sabahattin Eyuboğlu, eşi Magdi Rufer, Yaşar Kemal’in eşi Tilda Kemal, Vedat Günyol ve Azra Erhat bir gece yarısı evleri basılıp gözaltına alınır, Maltepe Askeri Cezaevi'ne atılırlar.

Yaşamlarını klasik kültürün başyapıtlarını Türkçeye kazandırmaya, Anadolu uygarlığının geçmişini günümüz toplumuyla buluşturmaya adamış bu insanların başına gelenleri, bugün de anımsarken, her dönemde aydınların, bilim, sanat ve yazın insanlarının uğradığı haksızlığa, baskıya isyan edesim geliyor.

***

Azra Erhat “Sevgi Yönetimi” (İnkılap Y. 1978) adlı deneme yapıtında, sevgi odağında oluşturulan ilişkileri, sevginin yönlendirdiği bakış açısını, sevginin koruyuculuğunda geliştirilen bilinçli anlama çabasını; yaşamı, yaşamın içindeki insanı, insanın yarattığı sanatı kendi biçemiyle sunar bilinçli, aydınlanmacı okurlarına.

Anadolu'da gelmiş geçmiş çeşitli uygarlıkların izlerini yalın, duru, incelikli bir anlatımla gözlerimizin önüne serer. Türkiye'de kökleşmesini özlediği “hümanizma” akımına ustaları Halikarnas Balıkçısı ve Sabahattin Eyuboğlu'nun yolundan yürüyerek öncülük eder.

Azra Erhat’ı, bu sevgi yönlendiricisi, aydınlanma sevdalısı saygın insanı ölümün 40. yılında saygıyla anıyorum.

***

İÇEL’DEN BİR DERGİ…

Mersin’de sanata, yazına, kültüre emek veren, yapıtlarıyla katkı sunan, dergiler çıkaran çok sayıda şair, yazar var.

Yine Mersin’de 33 yıldan bu yana yayımlanan bir dergiyi de anmadan geçemem.

Bu sıcak Akdeniz kentinin uzun soluklu dergisi İçel sanat Kulübü Abdülmecit Baskın’ın sahipliğinde ve gazetemiz 9 Eylül’ün yazarlarından benim de çalışmalarını, üretkenliğini severek izlediğim şair-yazar Baha Sadık Akıner’in Yayın Yönetmenliğinde iki ayda bir okurlarıyla buluşuyor.

Bana da ulaşan İçel Sanat Kulübü dergisinin (Mayıs-Haz. 2022) sayısında kent, kent kültürü ve sanatına değgin yazılar, haberler var.

Sevgili Baha’nın isteğini kırmak olası mı? İzmir’den Mersin’e konuşlandım, sundum dergiye yazımı; 40 Kuşağı'nın toplumcu gerçekçi şairi Cahit Irgat’ı yazdım. İyi de ettim.

Çok yaşasın dergiler. Yurdumun her yerinden sesleri gelsin.