Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından adayların
tercih dönemi başladı. Bugünkü köşemde bu önemli konuya değineceğim. Çünkü doğru tercih,
aday için çok hayati bir konudur. Yanlış tercih, adayı hayatı boyunca mutsuz edecek bir yoldur.
Aslında sorulması gereken ilk soru, adayın hayatta ne yapmak istediği ve nasıl mutlu olacağı
ile ilgilidir.
Bu anlamda adaylara ve velilere tercih döneminde önemli görevler düşmektedir.
Önemli olan adayların hayallerinin gerçeğe dönüşmesidir.
Bir eğitimci olarak yıllarımı her kademede yer alan öğrencilerimle birlikte geçirdim.
Ben, öğrencilerime hep düşünen ve sorgulayan birer birey olmaları için yol gösterdim.
Yaşam zaten bu değil mi?
İnsanın hayatı da akıl ve bilime dayalı olmalı, hayatı sorgulayarak yaşamalı insan.
Her adayın bir öğrenme kapasitesi vardır ve her aday farklı yeteneklere sahiptir.
Tercih yaparken adaylar bu özellikleri de göz önünde bulundurmalıdır.
Adayı yetenekleri doğrultusunda, becerileri doğrultusunda yönlendirmek en doğru tercihtir.
Baba ve anne istiyor diye adaya örneğin “Doktor ol, mühendis ol.” baskısı yapılmamalıdır.
Önemli olan çocuğunuzun doktorluğu ya da mühendisliği hayal edip onu isteyip istemediğidir.
Sevgili üniversite adayları,
Bu hayat sizin, hayatınıza sahip çıkın. Mutlu olacağınız mesleği seçin.
Çünkü seçtiğiniz meslek sizin geleceğiniz olacak.
Doğru tercih, doğru meslek ve doğru üniversite için tercihlerinizi mutlaka uzman
rehber öğretmenlerin eşliğinde ve onların desteğiyle yapın.
Birlikte çalışarak doğru bir yol haritası çizin.
Şunu hiç unutmayın ki çok sayıda öğrenci, istediği üniversiteyi hayal edecek durumda bile değil.
Çünkü sınava dayalı bir eğitim sistemimiz var. Sistem öğrenciyi puana odaklıyor.
Ne yazık ki öğrenciler istedikleri meslekten çok alacakları puana kilitleniyorlar ve öğrenciler
üniversite sınavına girene kadar hangi mesleği seçeceklerini dahi düşünmüyorlar.
Puanlar açıklandıktan sonra da “Hangi bölümü seçmeliyim?” diye düşünmeye başlıyorlar.
Eğitim sistemimiz sürekli değiştirilerek yazboz tahtasına dönüştürüldüğü için, gelişmiş ülkelerin eğitim sistemleriyle uyumlu olmadığı için ve ülkemizin ihtiyaçlarına göre bir eğitim planlamamız olmadığı için bu sistem, adaylara ne hayal kurdurabiliyor ne de doğru seçim yapabilme fırsatı sağlayabiliyor.
Bu konuda adaylara ilk önerim, mutlu olacağınız mesleklere yönelin ve seçiminizi buna göre yapın. Yoksa bütün emeklerinizi bir anda silip atmış olursunuz. Yaşamınızı çok olumsuz bir yöne çevirmiş olursunuz, hayallerinizden uzaklaşırsınız.
Bir defa daha söylüyorum; bu hayat sizin, başkalarının etkileriyle sağa sola savrulmayın.
Ve unutmayın, bir şeyi çok istediğinizde kimse sizin önünüzde asla duramaz.
Tercih listenizi istek sıranıza göre oluşturun. Yüksek puanlıdan düşük puanlı programlara doğru
bir tercih listesi oluşturmak doğru bir tercih değildir. Bu durumda aday, daha az hedeflediği
bir programa yerleşebilir.
Doğru tercih yapmak istiyorsanız, geniş aralıkta ve en çok istediğiniz programdan, en az istediğiniz programa doğru kontenjanları da dikkate alarak sıralama yapmalısınız.
YKS bir sıralama sınavı olduğundan, her yıl test ağırlıklarına göre puanlar değişiklik göstermektedir.
Bu nedenle puandan ziyade adayın bulunduğu başarı sıralaması çok daha önemli olmaktadır.
Aday, geniş aralıkta ve en çok istediği programdan en az istediği programa doğru sıralama yapmalıdır.
Adaylara son sözüm: Mutlu olacağınız işi seçin. Çünkü seçtiğiniz meslek sizin hayatınız olacak…