Her gün bilinçli veya bilinçsizce yaptığımız seçimler hayatımızı etkiliyor... Bir yere giderken kullandığımız rotadan, pazardaki onlarca tezgah arasından tercih edip aldığımız domatese, yeni bir iş veya kariyere geçişten evliliğe kadar aldığımız her karar, denize atılan bir taş misali hayatımızda -küçük büyük- dalgalanmalara neden olabiliyor.
İnsanın hem kendini bilmesi hem de seçtiği şeyi iyi tanıması, hayatımızı ve bizimle değişebilecek hayatları daha güzele götürebilir.
O yüzden önemlidir, seçmek.
Türkiye, 1 aydan az zaman içinde hayati bir seçime gidecek. Sadece bireysel anlamda hayatımızı değil, toplumsal yaşamımızı da değiştirecek bir tercihte bulunacağız.
Takım tutar gibi herhangi bir partiye “ölümüne” bağlı olmayanlar seçimini sadece ambleme göre yapmayacak. Ülkeyi kimin yöneteceğini seçerken hepimizin kendince kriterleri olacak. Kimi demokrasi ve özgürlükler için gidecek sandığa, kimi “ekonomiyi şu parti düzeltir” diyerek önceliğini ondan yana kullanacak. Kimi insan hakları diyecek, kimi önce adalet ve hukuk diyecek. Kimi “X partinin iktidarda olması benim işime gelir” diyerek basacak mührü.

***

Kimileri de, kendisi için konuşamayan, hakkını savunamayan hayvanları da düşünecek seçimini yaparken. Şu aralar özellikle sosyal medyada hayvanları yok sayan siyasi zihniyete oy vermeme yönünde bir kampanya sürüyor. Son olarak HAYKONFED de “Hayvanların Yaşam Haklarını Korumayan Siyasilere OY YOK” sloganı ile duyarlı vatandaşlara çağrı yaptı. Hayvanseverler ve hayvan hakları ile ilgili çalışma yapan STK’larca sık sık bu ve benzeri sloganlar paylaşılıyor.
Hayvanseverler, hangi parti hayvan haklarını dikkate aldı, hangi parti tecavüze uğrayan, işkence gören, dövülen, öldürülen gariban sokak hayvanları için bir şeyler yapmaya çalıştı ona bakacak. Yılan hikayesine dönen bir yasa tasarısı var biliyorsunuz. 5199 sayılı kanunda değişiklik öngören bu tasarıya sürekli bir şeyler eklenip çıkarıldı. Son şekli verildi deniliyor ama inanmak güç.
Kimler bu yasanın hayvanlar lehine düzeltilmesinde rol oynadı, kimler bu yasanın bir türlü meclis gündemine getirilmemesine neden oldu, 24 Haziran’da sandığa giderken bunu da değerlendirecek binlerce hayvansever olacak elbet.
Burada parti adı vermeye lüzum yok tüm partiler aslında iş, hayvan haklarına gelince bir şekilde sınıfta kaldı. Kimi belediyecilik kimi ise merkezi anlamda istenileni vermekten çok uzakta.
E peki, nasıl seçim yapacağız?
Hangi parti bu konuda daha çok umut vaadediyorsa ona yöneleceğiz. Hangi parti istediğimiz kadar olmasa da bir adım atmış ona bakacağız.

***

Biz değerlendirmemizi yaparken siyasilere de ufak bir çağrım var:
Biliyorum memleketin milyon tane sorunu var, ama o milyon tane sorunun içinde hayvan hakları kendine küçücük bir yer dahi bulamıyorsa, burada vicdani ve insani anlamda sıkıntı var demektir. Sayın cumhurbaşkanı adayları, sayın parti başkanları, sayın vekil adayları; hayvan haklarını önemseyin! Evet onlar oy kullanamayacak ama onları önemseyenler 24 Haziran’da sözünü söyleyecek.