Bayram bitti; ama, kahve'nin telvesi gibi acı-tatlı izleri kaldı...

Örneğin; kimimiz "saza", kimimiz de "gaza" geldik!

"Dört günlüktür" diye, tatil vitesini "dörtleyip" ücretsiz otoyol ve köprülerden geçmek için bastılar gaza... Hele İzmir- İstanbul Otoyolu'nun halini hiç sormayın!

İzmir'den, Edirne ve İstanbul'a gidenler önce Kaz Dağları önünden geçerken, "kaz tüyleri gibi yolunan" alanlarda nöbet tutanlara el sallayıp "mücadeleye devam, yanınızdayız" dediler. Sonra da Çanakkale'den karşıya geçerken "Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın, bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın, bir vatan kalbinin attığı yerdir!." sözleri ile durup "Çanakkale geçilmez" diye dağlara ferman yazanlara minnet ve saygılarını sundular...

Ege, Akdeniz ve Karadeniz yolcuları da bu cennet vatanın dağlarını, denizlerini, nehirlerini, ova ve göllerini aşıp sevdiklerine koştular...

***

Evet kimileri "caza geldik!" kimileri de "gaza geldik!" diyerek bayram sonrası sevinç ve üzüntülerini dile getirip paylaştılar...

Sınır boylarında, özellikle güney sınırlarımızda kahraman Türk askerinin koruması altındaki sığınmacılar da, Türk Devleti'nin parası ile Suriye'ye geçti. Kambersiz düğün olur mu? ABD'de büzüktaşı PYD/ YPK/ PKK ve de tesçilli yağcıları İsrail'i peşine takarak bu bölgede (Güvenli Bölge) "kurnaz tilki" pozuna yattı...

TV ve yazılı basınımız da işte bu "bayram hikayeleri" ile dolup taştı...

* * *

Caza ve gaza gelenler bu kadar mı?

Yok canım! Aksine, okadar çok ki! Hatta, acaba hangisinden başlasam? çelişkisindeyim. İsterseniz, tapu gibi belgeli olanlardan başlayayım da, işine gelmeyenler! bizi her zamanki alışkanlıkları ile yine savcılığa, çağırmasın, çağırtmasın!..

Örneğin Ravza Kavakçı denilen AK Parti'nin fırsatçı bir milletvekilinin çift dikişli maaşı, bayramlarda fakir fukaranın sofrasına zar zor giren bir lokma etin bile vatandaşın boğazında düğümlenmesine sebep oldu...

Diyeceksiniz ki, "Her haram yiyen! bu ve benzerlerine uymaz ki!"

Evet aynen öyle oldu...

Hani "Ver kurtul" vergileri gibi!.. 17 Yıl mensup olduğu iktidarın gazına gelenler de bu bayram vesilesiyle hidayete erip "Günah çıkarma" turlarına katıldı!

İşte dokuz sütuna manşetlik bir "af çıkarma" haberine göz atalım:

17 yıl AKP'de siyaset yapan, ardından da istifa eden Muharrem Kaşıtoğlu'nun Allah'tan af dileyen açıklamasını (Korkusuz Gazetesi) aynen aktarıyorum:

"Birileri anormal zengin olmuş, birileri 3'er 5'er maaş almış. Birileri hiç işe gitmeden yatan maaşları çekmiş. Ve birileri de yıllarca bunlara (bilmeden) hizmet etmiş. Allah'ım af et!"

Bayram tatili tadınızı bozmazsa bir AKP'linin icraatını daha gazetelerden cımbızlayıp aktarayım:

AKP Mersin il Başkanı Cesin Ercik, Mezitli'deki un fabrikasında yıllarca kaçak elektrik kullanmış, yetim hakkıyla fabrikayı çalıştırıp kar etmiş!

Haber başlığındaki gibi "Allahtan reva mı? " bu...

Bu iki örneği az mı buldunuz? Uzatmadan hatırlatayım; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu "İşe gelmeyen yüzlerce binlerce kişi tespit ettik" diyor ve ekliyor;" Teftişler devam ediyor. Kimin ceza alması gerekiyorsa, vereceğiz."

* * *

Ya Botaş'ın Fransa'nın kuzeyindeki bir adada çalışan personeline 12-15 bin dolar (66-62 bin TL) maaş verdiğinin ortaya çıkmasına ne dersiniz? Daha durun! yaz aylarındayız; Kış gelsin bunun vatandaşa yansımasını da göreceğiz!

* * *

Bayram bitti...

Sokaklarda, çöplüklerde kesilen kurbanlıklar etrafı kan gölüne çevirdi. Hele hayvanların sakatadıda gelişi güzel vaziyette soklara atılmış hali içimizi sızlattı. Gazete sayfalarına yansıyan resimler ise içler acısı...

Ya yollardaki tarafik kazalarındaki ölen, sakat kalan insanlara bakıp ne diyeceksiniz? İçişleri Bakanlığı açıkladı: 33 ilde 52 ölü, 500'e yakın yaralı var...

Tabi "Bayram gelmiş neyime!"den başka ne diyebilirsiniz ki!

"Bayram gelmiş neyime?" diyen mutsuz insanlarlara rastladıkça aklıma şu geldi; acaba Türkiye'nin dünya mutluluk sıralamasındaki yeri nedir?

Ajans Press'in BM raporlarına dayandırarark verdiği araştırma raporuna göre 156 ülke arasında en mutlu ülke Finlandiye, en mutsuzu da Brundi. Türkiye ise geçen yıla göre 5 sıra düşerek 74. sıraya gerilemiş.

Türkiye’de yaşayan insanların mutsuz olma nedenlerinin başında; geçim derdi, yaşam standardı, işsizlik, kadına yönelik şiddet ve son zamanlarda tırmanışa geçen cinsel taciz haberleri yer almış!

İnanın yoğurdu bile "üfleyerek" yemeğe başladım!

Kıssadan hisse ben bayramda bir de sevgili İzmirli dostumuz Ali Kocatepe' den dinlediğim şu şarkı sözleri ile de adımlarımı bile düşünerek atmağa başladım:

Bundan böyle düşünerek atın adımlarınızı
Elbet bir gün mutluluktan yana alırız payımızı
Doğruluktan hiç şaşma 
Eden bulur üzülme