Dünyadaki bazı ülkeler, Çin, Amerika, Rusya, Japonya, Hindistan gibi, birbirleri ile hegemonya mücadelesi verirken, kullandıkları yöntemler insanları mezarlarını kazacakları bir yola sürükleyecek gibi gözüküyor.
Uzayda koloni kurma arayışı içerisinde  olan bu ülkeler,yaşadıkları dünyaya bu kadar önem vermiyorlar. Dünyanın geleceğini etkileyecek İklim değişiklikleri,çevre kirliliği gibi faktörlerin yanı sıra bir başka önemli etmen de nükleer bir savaş riskidir.
Son iki aylık gelişmeler bu riskin giderek arttığını gösteriyor.Bugün için dünyanın"SİNİR" uçları kuzey kutbu, Çin Denizi, Hürmüz Boğazı ve Basra Körfezi, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu olarak kabul ediliyor. Terör örgütlerinin cirit attığı bir bölgede hegomonik güçlerini göstermek için neredeyse "Her yol mübah" anlayışının egemen olacağı girişimler burayı bir savaş alanına çevirebilir. Yalnız şurası unutulmamalı böyle bir savaş lokal düzeyde kalmaz.Global bir savaşa dönüşür. Hegomanyalarını göstermek için, ihtirasları akıllarının ötesinde olan liderler bunu öngöremezlerse İsrail gibi TETİKÇİ bir ülkenin İran'a atacağı nükleer bir füzenin getireceği felaketi önleme şansları yoktur.
Böyle bir felaketin sonunda gelecekteki bir savaşın balta ve sopalarla yapılacağını söylemek bir kehanet sayılmaz. Dünyayı yönetme iddiasında olanlar, şapkalarını önlerine koyarak bu bölgelerdeki politikalarını bir daha gözden geçirmelidirler.