Şaşırtmayan sessizlik
Yaşadıkları travma korkunç olmalı...
Yıllarca sırf adalete leke gelmesin diye,
İzole bir hayat sürüp,
Bir gün başlarına bunun geleceğini,
Muhtemeldir ki hiç düşünmemişlerdir...
Bu filmi daha önce görmüştük.
Ergenekon denen safsatanın,
Bir, iki ve üçüncü dalgasından sonra,
Muhalefeti susturma, caydırma,
Amacı güttüğü ortaya çıkmıştı...
O zaman da toplumun bir kesimi,
“Biraz bekleyelim” mantığı ile,
Olan bitene sessiz kalmıştı.
Sonra TSK içine doğru yöneldi operasyonlar.
Evler basıldı, işyerleri didik didik arandı.
Kozmik odaya kadar,
Türlü bahanelerle girildi...
“Biraz bekleyelim” diyenler,
Yaşananlar sırasındaki sessizliklerini,
Daha sonra kendi başlarına geldiğinde,
Eminim iyice anladılar...
Şimdi rüzgar başka türlü esiyor.
Dünün kahramanları,
Bugün neredeyse hain ilan ediliyor.
Bu da işin fıtratında var demek ki...
Asıl üzücü olan,
Yaşananların hiçbirimize ders olmayışı.
Dün sessiz kaldıkları için,
Sanki birilerini cezalandırıyormuş gibi,
Bir başka kesimin de şimdi sessiz kalması...
Şu anda tutuklu bulunan,
Bir kısım gazeteciyle hiç örtüşmeyen,
Hiç benzeşmeyen görüşlerim olsa da,
Yaşananlara sessiz kalmak kanıma dokunuyor...
Ve bu sessizlik beni hiç şaşırtmıyor...
Tehlikeli bir oyun oynanıyor.
Muhtemeldir ki seçimler için.
İzmir'in özellikle de sabah ve akşamında,
Bazı kavşaklarında, bulvarlarında,
Trafik bilerek ve isteyerek,
Tıkanıyor ve buna izin veriliyor...
Koca koca afişler asıyorlar,
“Bisikletle huzur içinde dolaşın” diye,
Fonda da bisiklet üzerinde kadın bisikletli polisler.
Bırakın bisikletle huzurlu dolaşmayı,
Hem sabah, hem de akşam saatlerinde,
Tek bir polis bile göremiyorsunuz ortalıkta.
Sessiz kalmak kötüdür...
Haksızlığa, hukuksuzluğa,
Karşı çıkmamak kötüdür.
Sessiz kaldığı için pişman olana,
Ömür boyu ceza vermek daha kötüdür...