EKONOMİ

Sanayide güven endeksi 'iyimser' bölgede, ancak gelecek beklentileri alarm veriyor!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) açıkladığı Ağustos ayı Reel Kesim Güven Endeksi, sanayicinin mevcut duruma ilişkin nabzını tutarken, hem umut veren hem de endişelendiren çelişkili sinyaller gönderdi. Endeks, bir önceki aya göre hafif bir artışla 100,6 seviyesine yükselerek "iyimser" bölgedeki yerini korusa da, gelecek üç aya yönelik üretim, yatırım ve en önemlisi istihdam beklentilerindeki zayıflama, ekonominin önümüzdeki dönemde zorlu bir viraja girebileceğine işaret ediyor.

Abone Ol

Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan imalat sanayinin, geleceğe dair beklentilerini ve mevcut durum algısını ölçen en kritik göstergelerden biri olan Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE), Ağustos ayında, bir önceki aya göre 0,4 puanlık sınırlı bir artışla 100,6 seviyesine yükseldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB), imalat sanayinde faaliyet gösteren 1832 iş yerinin yanıtlarıyla oluşturduğu bu endeksin, 100 eşik değerinin üzerinde kalması, sektörün genel olarak "iyimser" bir duruş sergilediğini gösteriyor. Mevsimsellikten arındırılmış endeksin de 1,7 puanlık bir artışla 100,6'ya çıkması, bu iyimserliğin dönemsel olmadığını teyit ediyor. Ancak, endeksin manşet rakamındaki bu hafif iyileşmenin ardında, ekonominin geleceğine dair önemli endişeleri barındıran, çelişkili bir tablo yatıyor. Sanayiciler, "bugüne" dair değerlendirmelerinde bir miktar toparlanma sinyali verirken, "yarına" dair beklentilerinde ise frene basmış durumda.

Mevcut durumda toparlanma, stoklarda rahatlama

Endeksin alt kalemleri incelendiğinde, Ağustos ayındaki bu hafif artışın, özellikle son üç aylık döneme ilişkin değerlendirmelerden kaynaklandığı görülüyor. Son üç ayda "üretim hacminde" artış bildiren sanayicilerin oranı artarken, "iç piyasa sipariş miktarında" azalış bildirenlerin oranının ise bir önceki aya göre zayıflaması, iç talepte bir miktar canlanma yaşandığına işaret ediyor.

En dikkat çekici olumlu gelişmelerden biri de, "mevcut mamul mal stokları" kaleminde yaşandı. Bir önceki ay, stoklarının mevsim normallerinin üzerinde olduğunu belirten firmaların ağırlıkta olmasına rağmen, Ağustos ayında bu seyrin, stokların "mevsim normallerinin altında" olduğunu bildirenler lehine dönmesi, firmaların stoklarını eritmeyi başardığını gösteriyor. Bu durum, önümüzdeki dönemde, yeni siparişleri karşılamak için üretimin artırılabileceğine dair pozitif bir sinyal olarak yorumlanabilir. Ancak, genel olarak "mevcut toplam siparişlerin" mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin güçlenmesi, bu iyimserliği bir miktar gölgeliyor.

Gelecek beklentileri zayıflıyor: yatırım ve istihdamda frene basıldı

Güven endeksinin manşet rakamını olumlu gösteren mevcut durum değerlendirmelerinin tam aksine, gelecek üç aya yönelik beklentiler, sanayi sektörünün önündeki kara bulutların dağılmadığını gösteriyor. Sanayiciler, yakın geleceğe dair beklentilerinde, adeta frene basmış durumda.

  • Üretim ve Sipariş Beklentileri Zayıfladı: Gelecek üç aya yönelik "üretim hacmi", "ihracat sipariş miktarı" ve "iç piyasa sipariş miktarı" beklentilerinin tümünde, artış bekleyenler lehine olan seyrin, bir önceki aya göre zayıfladığı görülüyor. Bu, firmaların, önümüzdeki çeyrekte hem iç hem de dış talepte bir yavaşlama beklediğini ortaya koyuyor.

  • Yatırım ve İstihdam Alarmı: Belki de en endişe verici sinyal, yatırım ve istihdam beklentilerinden geldi. "Gelecek 12 aydaki sabit sermaye yatırım harcaması" ve "gelecek 3 aydaki istihdama" ilişkin artış yönlü beklentilerin, bir önceki aya göre belirgin bir şekilde zayıflaması, firmaların, yeni yatırımlar yapma ve yeni eleman alma konusunda son derece isteksiz olduğunu gösteriyor. Bu durum, sıkı para politikasının ve yüksek faiz oranlarının, firmaların yatırım iştahını kestiğinin ve önümüzdeki dönemde işsizlik oranlarında bir artış yaşanma riskinin yükseldiğinin en net göstergesi.

Maliyet artışı devam ediyor, ÜFE beklentisi geriledi

Sanayicilerin en büyük sorunlarının başında gelen maliyet artışları ise, Ağustos ayında da devam etti. Hem "son üç ayda ortalama birim maliyetlerde artış olduğunu bildirenler" hem de "gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler" lehine olan seyrin güçlenmesi, üretim maliyetlerindeki baskının sürdüğünü gösteriyor. Firmalar, bu artan maliyetleri, satış fiyatlarına da yansıtma eğiliminde. "Gelecek üç aydaki satış fiyatına" ilişkin artış yönlü beklentilerin de güçlenmesi, enflasyonist baskının, üretici tarafından tüketiciye yansıtılmaya devam edeceğini işaret ediyor.

Ancak tüm bu maliyet ve fiyat artışı beklentilerine rağmen, ekonomi için bir nebze olsun umut veren bir gelişme de yaşandı. Sanayicilerin, "gelecek 12 aylık dönem sonu itibarıyla yıllık Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) beklentisi", bir önceki aya göre 1,4 puanlık bir düşüşle, yüzde 35,4 seviyesine geriledi. Bu, son aylardaki en düşük beklenti seviyelerinden biri olması açısından önem taşıyor. Sanayicilerin, orta vadede, enflasyonun bir miktar kontrol altına alınabileceğine dair inançlarının arttığını gösteren bu veri, TCMB'nin dezenflasyon politikasının, reel sektör nezdinde bir miktar karşılık bulmaya başladığı şeklinde yorumlanabilir.

Sonuç olarak, Ağustos ayı Reel Kesim Güven Endeksi, Türkiye ekonomisinin karmaşık ve çelişkili bir dönemden geçtiğini ortaya koyuyor. Sanayici, bir yandan mevcut siparişleri ve eriyen stoklarıyla "bugünü kurtarıyor" gibi görünse de, diğer yandan, geleceğe yönelik yatırım ve istihdam kararlarını erteleyerek, adeta bir "bekle-gör" politikası izliyor. Bu "bekle-gör" halinin, ne kadar süreceği ve hangi yöne evrileceği, ekonominin önümüzdeki aylardaki kaderini belirleyecek.